Ana bankaları off - shore hesaplarından sorumlu tutan ve bu bankalardaki mevduata güvence getiren yasa tasarısı bayramdan sonra Bakanlar Kurulu'na sunulacak
Off - shore'zedelerle ilgili yasa tasarısı bayramdan sonra Bakanlar Kurulu ve TBMM gündemine getiriliyor. Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı tarafından ortaklaşa yürütülen tasarıda, off - shore bankaların statüsü açıklığa kavuşturuluyor. Off - shore banka sisteminin şeffaflaştırılması, yurtdışında off - shore banka kurmak, ya da şube açmak, yönündeki yükümlülüklerin yeniden belirlenmesi üzerinde çalışılıyor.
Özellikle bu bankalar üzerinden "kara para aklanmasının" önlenmesi ve kayıt dışı mevduatın denetim altına alınması yönünde düzenlemelerin de yer aldığı belirtilen tasarıda, bu bankalarda mevduatı bulunanlar için de "kısmi güvence" uygulaması getiriliyor.
Off - shore şubelerdeki mevduatlar için, doğrudan "ana bankanın" sorumlu olmasını öngören düzenlemenin tasarıda yer aldığı kaydedildi. Ayrı tüzel kişilik olarak kurulan off - shore bankalar için de "müteselsil sorumluluk" çerçevesinde, ana bankanın sahip ve yöneticilerinin, kurumsal ve kişisel mal varlıklarıyla sorumluluğu esası getiriliyor.
Yönetimlerine el konulan bankaların off - shore şube, ya da yurt dışında ayrı tüzel kişilik olarak kurdukları bankalardaki mevduattan, Türkiye'deki ana banka sorumlu olacak. Buna bağlı olarak da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) devreye girerek, bu mevduatlar kısmi güvence altına alacak.
Mevduat sahipleri yurtiçi mevduat statüsüne dönüştürülecek off - shore hesaplarındaki
döviz mevduatlarını çekmedikleri takdirde, aynı koşullarda, Türkiye'deki ana bankada açılmış bir döviz tevdiat hesabı olarak da sürdürebilecekler. Hesaplardaki paranın tamamı güvence altında olacak.
Off - shore hesap sahiplerinin hesaplarındaki paranın geri ödenmesinde ise farklı bir yöntemin izlenmesi gündemde. Bu hesapların öncelikle yurtiçi mevduata dönüştürülmesi, hesap sahibinin parasını çekmek istemesi durumunda da tahakkuk ettirilecek faiz gelirinden yasal kesinti ve stopajlar yapılarak ödemenin yapılması üzerinde duruluyor.
Yine geri ödeme sırasında off - shore hesaptaki miktarın belirli bir yüzdesinin, TMSF'ye "fon kesintisi" olarak alınması da üzerinde durulan seçeneklerden birisi.
Off - shore hesapların geri ödemesinin de gerektiğinde miktara göre altı aya kadar uzayabilecek taksitler ve ödeme takvimine göre yapılmasının planlandığı öğrenildi. Buna göre öncelikle bir "asgari tutar" döviz bazında belirlenerek ilan edilecek. Asgari tutarın üzerindeki mevduatların geri ödemesi ise, hesaptaki para miktarına göre, en az iki taksitte, en çok altı taksitte yapılacak.
10 milyar liraya kadar ödeme yapılacak
Hükümet, off- shore bankalara çeki düzen verecek yasa tasarısının yanı sıra bu bankalarda hesabı bulunan mevduat sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için de bir çalışma başlattı.
Bu doğrultuda hazırlanan yasa taslağı ile el konulan bankaların off - shore işlemlerinde mevduatı olanların, zararlarının yaklaşık 10 milyar liraya kadar olan kısımının karşılanması planlanıyor. TMSF'nin elindeki beş bankadan dört tanesinin off - shore'u bulunurken, bu dört bankada toplam 4 bin off - shore hesabı sahibi bulunuyor.
Mevduat sahibi başına 10 milyar liralık bir tazmin ile, 4 bin off-shore'zededen, küçük ve orta boyutta hesabı bulunan yaklaşık 2 bin kişinin tüm zararlarının karşılanacağı tahmin ediliyor. Zararların TMSF'den karşılanacağı ifade ediliyor. Fon'un düzenli gelir kaynaklarının bulunduğunu hatırlatan yetkililer,
Dünya Bankası'ndan, Mali Sektör Uyum Kredisi çerçevesinde kaynak sağlanacağını, bu kredi ile Hazine'den tahvil alınacağını, yine ayrıca Fon'daki bankaların satışından da gelir elde edileceğini vurguluyorlar.
Bağımsız denetim kuruluşlarının, 15 Mart'a kadar, Fon'daki bankaların bilançolarını ve mali yapılarını bir rapor halinde Merkez Bankası ve Hazine'ye sunacağını hatırlatan yetkililer, Merkez Bankası ve Hazine uzmanlarının hazırladığı raporlarla bu raporların karşılaştırılacağını da ifade ediyorlar.