01.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
İKİ gün önce öğrendiğiniz bilgileri bir haftaya kalmaz unutuyor musunuz? Ya da iyi bildiğinize inandığınız bir konuda kendinizi ifade etme güçlüğü çektiğiniz oluyor mu? Hiç keşke öğrenmenin de bir kitabı olsaydı dediğiniz oldu mu? Araştırmacı yazar Mümin Sekman, "Kesintisiz Öğrenme" isimli ikinci kitabında bu ve benzer sorulara 'kolay öğrenilebilecek' şekilde yanıt veriyor.
Sekman, bu kitabında, öğrenmeyi öğrenmek nedir, insan nasıl öğrenir, beynimizin çalışma prensiplerine uygun bir şekilde nasıl öğrenebiliriz, kendimizi öğrenmeye nasıl hazırlayabiliriz, öğrenme hızımızı nasıl artırabiliriz gibi soruların cevaplarını veriyor. Başarılı öğrenmenin sırrının insanların kendi beyin modellerine uygun bir şekilde öğrenmelerine bağlı olduğunu savunan yazar, dört ayrı öğrenme biçiminin olduğunu söylüyor. Birincisi görsel öğrenme. Öğrendiklerini kafalarında canlandırarak anlarlar. İkincisi sözel öğrenme. Bu gruptakiler, okuduklarını kafalarının içinde konuşarak algılarlar. Üçüncü grup kinestetik öğrenme. Bu modelde, anlatılanlar hissedilip yaşandığı anda algılanıyor. Son model ise formüler öğrenme biçimi. Bu gruptaki insanlar, okuduklarını kavram, kelime ve rakam gibi simgelerle akıllarında tutarlar. Modellere ilişkin görüşlerini sunduktan sonra Sekman, beynin kendi doğal çalışma prensiplerine uygun kullanılmadığı takdirde bozulacağını da ekliyor.
Kendi deyişiyle, öğrenme aslında bir sonuç değil, süreç. Burdan yola çıkarak "Kesintisiz Öğrenme" adını alan kitap piyasadaki benzerlerinden Türkiye şartlarına uygunluğuyla ayrılmış. Türkiye'den örneklerle başarı stratejilerinin açıklanması ve en son tekniklere yer verilmiş olması kitabın büyük ilgi görmesini sağlıyor.