20.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye’nin bugün alacağı kararlar ile, birinci sınıf ekonomilerden biri olmak ya da ‘orta halli’, ‘orta demokrasili’ bir ülke tuzağına düşmek arasındaki tercihini ortaya koyacağını söyledi.
Ümit Boyner, TÜSİAD’ın 42. Olağan Genel Kurulunun açılışında yaptığı konuşmada şu sıralarda ekonomide gözlemledikleri uyarı sinyallerinin ekonomi yönetiminin dikkatinden kaçmadığına emin olduklarını kaydetti. Küresel krize değinen Boyner şunları dile getirdi:
“Biliyoruz ki, geçmiş başarılar, krizin yeni bir küresel ekonomi yapılanmasına doğru evrildiği sırada başarının garantisi olamıyor. Önümüzde zorlu, güç kararların verilmesini ve alınan kararların çelik gibi bir iradeyle uygulanmasını gerektiren bir dönem olduğu kanısındayız. Türkiye bugün alacağı kararlarla dünya ekonomisindeki birinci sınıf ekonomilerden birisine sahip olmakla ‘orta gelirli ülke’ tuzağına düşmek arasında tercihini ortaya koymuş olacaktır. Yıllardan beri hedefimiz Türkiye’nin ‘orta halli’, ‘orta demokrasili’ bir ülke konumuna kilitlenmemesini sağlamak oldu. Çalışmalarımızı hep bu hedefi gözeterek tasarladık ve uygulamaya geçirdik.”
‘Acil reform ateşi lazım’
Türkiye’nin, demokrasisini derinleştirme, hukuk ve adalet sistemlerini en üst standartlara getirme çabalarını AB hedefi canlıymış gibi sürdürmek zorunda olduğunu söyleyen Boyner, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin acilen ve mutlaka yeni bir reform ateşine kapılması gerekiyor. Bunu yapmamanın bedelinin kendimizi tahammülü zor bir vasatlığa mahkum etmek olacağı inancındayız. Unutmayalım ki geçen yıla damgasını vuran Arap isyanlarının ardından Türkiye’nin bir model veya ilham kaynağı olarak zikredilmesinin yegane sebebi demokratik rejim içinde başarılı bir ekonomik performans yakalamasının dünyaya saçtığı parıltıdır. Bu çerçeve içinde siyasi açıdan Türkiye’nin önündeki en önemli hedef yeni anayasanın bu yıl sonuna kadar hazırlanmasıdır.”
Her yıl ihracat rekoru kırmanın işin en zor tarafı olmadığını da dile getiren Boyner, “Rekorları kırabiliriz ama eğer ihracatımızın mal kompozisyonu sıradansa büyümeye yapacağı katkı da göreli olarak güdük kalır” yorumunda bulundu.
İŞTE YENİ TÜSİAD YÖNETİMİ
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 42. Olağan Genel Kurul toplantısında, yeni Yönetim Kurulu üyeleri belli oldu. Genel Kurulda seçilen yeni Yönetim Kurulu, Yönetim Kurulu Başkanlığına Ümit Boyner’i, Başkan Yardımcılıklarına ise Haluk Dinçer,
Muharrem Yılmaz ve Erman Ilıcak’ı getirdi.
‘Hrant Dink kararı vicdanları sızlattı’
Genel Kurul’da gazeteci Hrant Dink davasında çıkan yargı kararına değinen Ümit Boyner, bunu yapmazsa ülkesini seven bir vatandaş, bir işkadını olarak vicdanen rahat edemeyeceğini ifade etti. Boyner, “Üstelik değinmek zorunda kaldığım konuların netameli olması nedeniyle, ‘her gördüğün haksızlığı dile getirme’, ‘her aklına geleni söyleme’, ‘dikkatli ol, başını derde sokma’ uyarılarının arttığı bir ortamda bunları söylemenin daha da gerekli olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Hrant Dink’in öldürülmesi davasında iki gün önce açıklanan mahkeme kararlarının duyarlı kamuoyunu şoke ettiğini ve vicdanları sızlattığını belirterek, şöyle konuştu:
- “Bu toprakların ve toplumun sevdalısı bir vatansever olan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, tam beş yıl önce bugün kurucusu olduğu gazetesinin önünde katledildi. Aradan geçen zaman zarfında örtbas etme çabaları ortaya çıkarılmasına, eldeki delillere ve bulunan bağlantılara rağmen bu cinayetin gerisindeki asıl sorumlulara erişmek mümkün olmadı.
- İki gün önce açıklanan mahkeme kararları ise duyarlı kamuoyunu şoka soktu, vicdanları sızlattı.
- Bu davanın akışında önümüze çıkan şey en somut haliyle Türkiye’de adalete olan inancın sarsılması, hukuk anlayışımızın zaaflarıdır.
- Hukukun üstünlüğü, yargının işleyişi ve adalet duygusunun zedelenmemesi konularında ciddi adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum.
- Eğer Türkiye kendi büyük iddialarının altında ezilmeyecekse, o zaman önündeki belki de en önemli hedef gerçek anlamıyla bir hukuk devleti olmayı başarmaktır.”
Cem Yılmaz esprisine gönderme
Ümit Boyner konuşmasında Cem Yılmaz’ın meşhur ettiği “eğitim şart” lafına da atıfta bulundu. Boyner, beşeri sermayenin niteliği konusunun bazıları açısından “eğitim şart” denerek neredeyse sulandırılan bir hale geldiğini, ancak ortalama 6 yıl okula gidilen bir ülkede yaşadıkları gerçeğinin göz ardı edilemeyeceğini ifade etti.
Eğitimin niteliğinin düşük olduğunu, sorgulamaya ve yaratıcı düşünmeye prim vermeyen yapıya sahip eğitim sisteminden çıkan bireylerin giderek daha fazla inisiyatif, değerlendirme, bilgiye dayalı refleks sahibi olmayı gerektiren iş ve mesleklerle karşılaşacaklarını anlatan Boyner, “Dünyada da gelecek yılların ayrıştırıcı unsuru eğitimin niteliği olacak. Türkiye’nin bugünkü eğitim halleriyle orta gelir seviyesini aşması mümkün değil” dedi.
TÜSİAD bütçesi açık verdi, aidat 24 bin TL’ye çıktı
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran Symes de TÜSİAD’ın 2011 ve 2012 bütçelerine ilişkin bilgi verdi. Symes, 2011’de 40. yıl etkinliklerinin masrafları ve son aylardaki kur farklarının bütçe üzerinde baskı yaptığını, 2011’in 244 bin lira açıkla kapatıldığını, 2012’de ise 14 milyon 445 bin liralık bütçe hedeflendiğini belirtti.
Symes geçen yıl, 2010 yılında 283 bin lira fazla veren bütçenin, 2011 yılında 13 milyon 320 bin lira olması öngörüldüğünü söylemişti. TÜSİAD’da yıllık üyelik aidatları da yüzde 9 artışla 24 bin liraya yükseltildi.
‘Faiz koridorunu yabancılara anlatamıyoruz’
TÜSİAD YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu, cari açıkla ilgili Merkez Bankası ve hükümetin bir dizi tedbir aldığını ifade ederek, “Cari açık gelirlerimizin artmasıyla değil, ekonominin yavaşlamasıyla kontrol altına alınıyor. Bu yapısal bir sorun. Türkiye hızlı büyüdükçe bu tablo karşımıza çıkıyor. Bu yapısal sorunun Türk sanayisi üstesinden gelmek zorunda. Yoksa, toplumumuzun gelişmesi için gerekli sürdürülebilir yüzde 7’lik bir büyüme hızını sağlamak çok zor olacak” dedi.
Merkez Bankası’nın geniş faiz koridoru uygulamasını yabancı yatırımcıların anlamadığını söyleyen Yücaoğlu, kendilerinin de yabancı yatırımcılarla yaptıkları görüşmede bu durumu anlatmakta güçlük seçtiklerini, burada bir belirsizliğin söz konusu olduğunu kaydetti.
Ümit Boyner Nedim Şener’e atıfta bulundu
- TÜSİAD’ın 42. Olağan Genel Kurulu’na, Hrant Dink’in öldürülmesi davasıyla ilgili açıklanan mahkeme kararları damga vurgu. Bu kararın vicdanları sızlattığına vurgu yapan Ümit Boyner, gazeteci arkadaşımız Nedim Şener’e atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Bir yandan bu kararlara doğru ilerlenirken, diğer yandan cinayetin arka plan bağlantılarını bazı görevlilerin cinayetin işlenmesindeki ya da önlenmemesindeki sorumluluklarını ortaya çıkaran bir gazeteci, deşifre ettiğini sandığı yasadışı örgütlenmenin parçası olduğu iddiasıyla tutuklandı.”
- Derneğe bu yıl 79 kişi üye olurken 20 ismin de ayrıldığı öğrenildi. Derneğin yeni üyeleri arasında üçüncü ve ikinci kuşak isimler dikkat çekti. Bunlardan birisi Cem Boyner’in kızı Ayşe Boyner diğeri ise Erkut Yücaoğlu’nun oğlu Bedii Can Yücaoğlu...
- Genel kurul toplantısında Divan Başkanlığını yapan Sedat Aloğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a hitaben kısa bir konuşma yaptı. Aloğlu, “Artık AK Parti tüzüğünde bir değişiklik yapılmalı. Üç dönem sonunda seçilemezlik kısıtlaması doğru sonuçlar vermez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle kısıtlamalar yok. Halk karar vermeli” dedi.
Sessiz yürüyüşe gittiler
- Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, toplantıdan ayrılırken bazı TÜSİAD üyeleri ile kısa sohbetler etti. Ali Kibar, Babacan’a yeni yatırımlar için teşvik mevzuatının çıkarılması gerektiğini söylerken, Memduh Boydak ise Sendika Yasası ile ilgili görüşlerini iletti. Cem Boyner ise Babacan’ın ‘2012’nin, her açıdan 2011’den daha iyi olacak’ ifadesinin önemine vurgu yaptı.
- Bazı TÜSİAD üyeleri, çalışanları ve gazeteciler genel kurulun ardından AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 5’inci ölüm yıldönümünde gerçekleştirilen ‘sessiz yürüyüş’e katılmak için Taksim’e gitti. Bu isimlerin yürüyüşe katılacakları için genel kurula çizmelerle gelmesi dikkat çekti. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in ise yürüyüşe yetişemeyeceği için Agos gazetesi önüne gideceği söylendi.