Ekonomi Özelleştirmenin iki yüzü

Özelleştirmenin iki yüzü

05.07.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Özelleştirmenin iki yüzü

Özelleştirmenin iki yüzü


Son altı aydır duran özelleştirme sürecine start verilmeye hazırlanılırken, hükümet, bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalarda ortaya çıkan sorunların bir daha yaşanmaması için de gerekli önlemleri almayı planlıyor.
Son onüç yılda gerçekleştirilen uygulamalar özelleştirmede iki farklı tabloyu ortaya çıkarttı. Bir tarafta, "kapatılan, zararı katlanarak büyüyen, çalışanlarını işten çıkartan" işletmeler, öbür tarafta, "yeni yatırımlarla kapasite ve verimini artıran, büyüyen, kara geçen" işletmeler var.
Özeleştirme uygulamalarının başladığı 1986 yılından bugüne kadar toplam 6.2 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı ve net 4.1 milyar dolarlık gelir sağlandı. Özelleştirilen işletmelerden bugüne kadar 15 bin 219 (sendikalı işçiler, sendikasızların sayısı bilinmiyor) işçi işten çıkartıldı. İşten çıkartma oranı yüzde 81.7 olarak tespit edildi.
Hükümeti, yeniden başlanacak özelleştirme sürecinde özellikle istihdam alanında yaşanan bu tablo düşündürüyor.
Önümüzdeki dönemde Uluslararası Para Fonu'nun da "süratlendirilmesini" istediği özelleştirme uygulamalarında ilk adım Petrol Ofisi AŞ (POAŞ) ile atılacak. POAŞ ile başlayacak ihale süreci ve uygulanacak özelleştirme takvimini saptamak üzere de Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) Başbakan Ecevit Başkanlığında bu hafta toplanması planlandı.

İstanbul SEK'te üretim yüzde 100 artıyor

Özelleştirme İdaresi'nin 12 Eylül 1995 yılında daha önce ihalesini dört kez iptal ettiği İstanbul Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), Ali Zafer Taciroğlu başkanlığındaki Rami Gıda Grubu'na 3.2 trilyon liraya satıldı. Firmanın yüzde 70'i 1997 yılında da Koç Grubu'na geçti. Özelleştirildiği tarihte 1.3 trilyon lira zararda olan kuruluşun depolarında bozulmuş 400 ton krema ve süt bulunuyordu. İstanbul SEK bugün günlük 250 ton süt üretim kapasitesine sahip. Koç Holding Tüketim Grubu Başkanı Cengiz Solakoğlu, kapasiteyi önümüzdeki dönemde 500 tona çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Solakoğlu özelleştirme yapılırken, amacının işletmenini verimliliğini artırmak olması gerektiğini söyledi. SEK'te kalite yönünden önemli bir mesafe aldıklarını belirten Solakoğlu, mevcut fabrikayı Trakya'ya taşımayı planladıklarını anlattı. Solakoğlu yeni tesisle üretim kapasitesinin artacağını da söyledi.

Sıfır bilançodan 32 şubeye

Zorlu Grubu tarafından 1997 yılı Mayıs ayında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan (ÖİB) 66 milyon dolara alınan Denizbank, şimdi 5.4 trilyonluk kar ve 32 şubeye sahip bir banka. Bankanın Genel Müdürü Hakan Ateş, bankayı değil sadece kağıt üzerinde bir ismi devraldıklarını belirterek, "O zaman ne şube, ne bilanço ne da altyapı vardı" dedi. 2000 yılında 50 şube hedeflediklerini kaydeden Ateş, şubeler için altyapı hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi. Bankayı üç adet boş bina ile devraldıklarını anlatan Ateş, "Devlet sadece tek satırlık bir isimle, 66 milyon dolarlık tahsilat, 800 üzerinde aileye iş sağlamış oldu" diye konuştu.

Yüzü gülenler

Usaş: Usaş, 1997 yılı itibariyle hava yolları ikram servisi pazarında yüzde 74 pazar payına sahip oldu. Şirketin müşteri sayısı özelleştirme öncesine göre yüzde 79 artışla yılda yaklaşık 10 bin kişiye çıktı ve 1998 yılında 24 milyon dolar kar elde etti.

Kümaş: Refrektör malzemelerine olan talep doğrultusunda, ham manyezit cevherinin yurtiçinde değerlendirilmesi amacıyla 1972'de kurulan Kümaş, 1995'te 108 milyon dolara Zeytinoğlu Holding'e satıldı. Toplam satışları yüzde 77, ihracatı yüzde 18 arttı.

Çinkur: 1996'da Kayseri Maden Metale Çinkur Türkiye toplam çinko metal tüketimini karşılama oranı 1997'de yüzde 58 düzeyine yükseldi.

Çimento şirketleri: Söke Çimento'da özelleştirme öncesi 250 bin ton düzeyinde bulunan çimento üretim ve satış hacmi 680 bin tona yükseldi. Niğde Çimento'da 22 milyon dolarlık yatırım yapıldı. Denizli Çimento hisselerini devralan Modern Çimento, üretim kapasitesini 1 milyon tona çıkardı. Er - Çim tarafından alınan Aşkale Çimento, bu yıl hem kapasitesini büyüttü, hem de kara geçip yeni yatırımlara yöneldi.

Antalya Limanı: Ortadoğu Liman İşletmeleri AŞ aldı. Şu anda çalışıyor ve kar ediyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Su İşleri: Antalya'nın su işlerini alan Fransız firma Antsu adlı firma ile işletme faaliyetlerine devam ediyor ve kar elde ediyor.

Afyon SEK: Özerler Holding aldı. Fabrika kara geçti.

Şanlıurfa EBK: 1996'da İmam Demir ve ortaklarına satıldı. Dem - Et olarak üretimini sürdürüyor ve yılda 50 bin dolar kar elde ediyor.


YETAŞ (Mobilya Sanayi AŞ): Kazım Özer Şirketler Grubu aldı. Fabrika kar ediyor.

Adana SEK borç batağına düştü

Özelleştirme İdaresi'nden 1996 yılında Adana Sümerbank ve SEK'i alan, ancak kredi borçlarını ödeyemedikleri için bankalara, vergi dairelerine ve işçilerine borçlanan Yüksekbaş Holding'e ait fabrikalar, evler ve arsalar ihale ile satışa çıkarıldı. Yüreğir Belediyesi Mezat Salonu'ndaki satışta tahmini bedeli 881 milyar lira olan SEK'i 352 milyar liraya Türkiye İş Bankası satın alırken, Sümerbank ve Yüksekbaş Tekstil Fabrikası ile iki eve alıcı çıkmadı. Yüksekbaş Holding'in patronu Mehmet Yüksekbaş ve kardeşleri, borçlarından dolayı fabrikalarına haciz işlemi başlattıkları iddiasıyla avukat Nursel ve İbrahim Ünal çiftini silahla vurdurttuğu iddiasıyla halen tutuklu bulunuyor.

Sivas Demir Çelik'te özelleştirme fiyaskosu

Kadir Dursun
Sivaslı işadamları dönemin siyasilerine baskı yaparak fabrikayı aldığı Sivas Demir Çelik'te üretim durdu, işçiler yedi aydır fabrikanın üretime geçmesini bekliyor.
Sivaslı işadamları ve Sivas'taki oda başkanları fabrikayı, kurdukları Siv - Yat şirketi ile Özelleştirme İdaresi'nden aldılar. Siv - Yat, fabrikanın bedelini yedi yıl içinde ödemeyi taahhüt etti ancak bu taahüt yerine getirilmesi. Gelen icralar sonunda yönetim kurulu üyeleri birer birer istifa etti. Şirket, devlet tarafından kıdem tazminatları ödenen işçilerin yanı sıra memurların da işine son verdi. Çalışanlar Sivas'ta bulunan kamu kurumlarına dağıtıldı. Geçiş yapmayan ve Siv - Yat'la fabrikada çalışmak üzere anlaşan 173 işçi ise yedi aydır işsiz bekliyor.

Zarar edenler

EBK kombinaları: Et ve Balık Kurumu'nun özelleştirilen yedi kombinasında üretim durdu. Elezığ kombinasını alan Elet AŞ, Bayburt kombinasını alan Nurtat AŞ, Tatvan kombinasını alan Tat Etsan, Afyon kombinasını alan Özerler Holding, Kastamonu kombinasını alan Etsan, Suluova kombinasını alan Amasya Birlik tesisleri üretime geçiremedi.

SEK işletmeleri: Süt Endüstrisi Kurumu'nun özelleştirilen tesislerinden beşinin faaliyetleri durdu. Adıyaman, Adilcevaz, Elazığ, Kastamonu ve Siverek tesislerinin yeni sahipleri üretime geçmedi. Trabzon'daki fabrikada ise üç yıl daha üretime devam etme taahhütüne karşın, çay paketlemesi yapıldığı ortaya çıktı.

Kardemir: 1994'ü 6.9 trilyon lira zararla kapatan Kardemir, 1995 sonunda 285 milyar, 1996 sonunda 2.2 trilyon ve 1997 sonunda da 6.3 trilyon lira net kara ulaştı. 1997 yılında bir lira karşılığında işçilere devredilen Kardemir, bu yılın ilk üç ayında 6 trilyon zarar etti. Toplam 100 milyon dolar borcu bulunan Kardemir, devletten "kurtarma paketi" istedi.

Bur - Trak: Traktör üreten Bur - Trak 1987 yılında Enka Holding tarafından alındı. Fabrika, 1992'de kapatıldı.

Testaş Aydın AŞ: 1995'de üç yıl üretim garantisi koşuluyla Tayvanlı Cheng Chun LEE'ye bir milyon 150 dolara satıldı. Testaş üretimi sürdüremediği gibi, tesisi alanlar şirket anasözleşmesini değiştirerek üretim yapma maddesini çıkardılar. Tesis kapandı.

Orman Ürünleri Sanayi (ORÜS): Ankaralı bir firma tarafından alındı. Ancak hala faaliyete geçmedi.

Çeşme Turban: 1995'de 11.2 milyon dolara Gazala Tekstil'e satılan tesis, borçları nedeniyle işletilemedi ve el değiştirdi. Tesisleri Hidayet Grubu aldı.