Perihan ÇAKIROĞLU

TÜRK özel sektör kuruluşları, "çevre" konusunda giderek daha çok bilinçleniyor ve yeni yatırımlarında "çevre"yi birinci unsur olarak değerlendiriyorlar. Hatta, bu alanda Avrupa ve Amerikalı firmalardan çok daha ileri adımlar atan ve çevre yönetim sistemlerini benimseyen Türk kuruluşları bulunuyor.
Goodyear, Amerikan kökenli bir dünya lastik devi. Bu firmanın henüz ABD ve Avrupa'daki fabrikalarında uygulanmayan "çevre yönetim sistemi" İzmit Köseköy'de kurulu Türk Goodyear tesislerinde çoktan yürürlüğe sokuldu. 3 yılda yaklaşık 4 milyon dolarlık bir harcamayla, 34 yaşındaki Türk Goodyear "en çevreci" lastik fabrikası oldu ve bu alanda hakettiği EMAS sertfikasına da geçen yıl kavuştu. Bu sertfika, uluslararası tarafsız kuruluşlarca su, hava ve gürültü kirliliğini önleyen firmalara veriliyor. Bu sertfi
Dünyada bu sertfikayı alan tek ve ilk lastik fabrikası olan Türk Goodyear, bununla da yetinmedi ve Amerika ile Avrupa'daki Goodyear yöneticilerine 4 gün süreyle çevrecilik dersi verdi.
Fabrika Müdürü Can Kurtuluş, İzmit Körfezi'ni artık kirletmediklerini, 56 malzemeyi yeniden dönüşümle tekrar kazandıklarını belirtirken, "Sadece yeniden kullanamadığımız teli atıyoruz. Atıkları, müteahhit firma değerlendirip ihracat bile yapıyor. Büyük verim ve tasarruf sağladık" dedi.Kurtuluş, yılda 125 bin ton civarında üretim yapılan tesislerde yapılanları şöyle anlattı:" 1990'da toplam kalite uygulamasına geçtik, 1993'de kalite sertfikası ISO - 9002'yi aldık. Biz Avrupalı'dan bu işi daha iyi yapmalıydık. Kazan dairesinden başladık. Önce doğal gaza geçtik. Sonra sırasıyla çevre yönetim sistemlerini uyguladık. 1994'de ISO/DIS 140001 çevre sertifikasına hak kazandık. 1996'da ise en zor verilen EMAS'ı aldık."
Fabrika Müdürü Can Kurtuluş, 550 kişinin çalıştığı tesisleri gezdirirken, "Ne bacamızdan duman çıkıyor, ne de atıklarımız, Körfez'i kirletiyor. Günde 950 ton olan su kullanımını bile 250 tona düşürdük. İsteyen kuruluşlara yardım ve desteğe hazırız" diyor.