RALLİ ZAYIFLIYOR

Oldukça canlı bir yıla başladık. Piyasaların seyri göz kamaştırırken, dünyada gelişmekte olan ülkere para akışı sürüyor. Dünya borsalarında yıllık getiriler, ocak ayının ilk haftasında da zirvede.
Peki Türkiye? Türkiye dünyanın en ucuz borsaları arasında, hatta rakipleri ile karşılaştırıldığında, en avantajlı konumda olan ülkelerden biri. Bu nedenle kredi notları artıyor, yabancı sermayenin ilgisi sürüyor.
Son bir yıllık getirilerde Türkiye, dünya borsaları arasında, 3.sırada. (2009 yılını 4. olarak tamamlamıştı.) Üstelik bir de IMF beklentisi var.
Son zamanlarda öne çıkan IMF beklentisi, piyasalar tarafından daha önce 7-8 defa olumlu fiyatlandı. Gerçekleşirse kısa bir süre daha olumlu etkisi görülecek. Peki ya gerçekleşmezse? Gerçekleşmezse etkisi sınırlı kalacak. Neden mi? Çünkü iç gündemin etkisi belli bir süre görülse de, daha kalıcı olan referans dış piyasalar.

Dış piyasalar izlenecek
Bazı dönemler geçici sapmalar olsa da dış piyasaların seyri her zaman iç piyasa dengeleri için çapa görevi gördü. Dış piyasalara rağmen iç gündemdeki iyimserliğin devamı zor. Bu açıdan, “Dış piyasalarda ne oluyor veya yabancı yatırımcılar ne yapıyor?” sorusu hep gündemde olacak. 2009 yılına bakıldığında yılın IMF’siz geçmesine rağmen yabancı yatırımcıların 2 milyar dolar üzerinde alım yaptığı görülüyor.
Yabancılar geçen yılın en ciddi alımlarından birini aralık ayında gerçekleştirdi. Primli sayılan bir endeks seviyesinden alım yapılması ayrıca önemli. Türkiye’nin gelişmekte olan ülke borsaları içinde getiri tablosunda yukarı sıralarda yer alması ve fiyat/kazanç oranlarının hâlâ en düşük ülkelerden birisi olması ilginin nedenini açıklıyor.
IMF olmadan bu tablo ortaya çıktığına göre, IMF ile yapılacak anlaşma daha yükseklerde bir tablo mu yaratacak? Buna gözü kapalı “evet” demek mümkün değil. Zira borsalarda asıl alınan “beklentiler”dir. IMF tek başına borsayı çok yukarılara taşıyacak bir gelişme olmadığı gibi IMF’in olmaması da yolun sonu değil. Öte yandan IMF’le ilgili gelişmelerin netleşmesi, borsada “Beklenti alınır, gerçekler satılır” anlayışı gereği “Beklenti bitti” satışlarını getirmesi çok olağan bir gelişme olacaktır. Zaten geçmiş IMF anlaşmalarına piyasaların nasıl tepki verdiği grafikte görülüyor. Anlaşma öncesi borsa yukarı hareketle olumlu fiyatlama yaparken anlaşma sonrası genelde satışlar gelmiş. Bakalım bu defa da gerçekleşecek mi? “Tarih tekerrürden ibarettir” sözü ne kadar doğru önümüzdeki günlerde göreceğiz.

HAFTA BOYUNCA İZLENECEKLER
- IMF konusundaki gelişmeler izlenecek. Karşılıklı olumlu açıklamalar sonrası piyasalar IMF heyetinin Türkiye’ye davetini bekliyor. IMF konusunda bir ertelemeye neden olabilecek olumsuz bir açıklama iyimserliğin yerini temkinli bekleyişe bırakacaktır.
- Moodys’den sonra son günlerde spekülasyonu yapılan S&P veya diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından gelebilecek gelişmeler izlenecek.
- Dış piyasaların seyri ve ABD ekonomik verileri izlenecek. Özellikle ABD’de açıklanacak aralık perakende satışlar ile sanayi üretimi ve TÜFE verileri izlenecek.
- İç gündemde ise son sanayi üretim verileri sonrası kapasite kullanım oranı ve işsizlik verileriyle Merkez Bankası faiz kararı yakından izlenecek veriler arasında.
- Borsa endeksinin primli görünümü iç ve dış makro ekonomik verilere duyarlılığı artırabilir. Olumsuz veriler kâr satışlarına neden olurken olumlu veriler piyasaları biraz daha yukarı itecektir. Ancak piyasa için daha temel referanslar dış piyasaların seyri, IMF ile kredi notu konusundaki gelişmeler olacak.

YATIRIM ARAÇLARININ HAFTALIK GETİRİSİ

TÜRKİYE YÜKSELEN BORSALAR SIRALAMASINDA İKİNCİ
İngiliz The Economist, Türkiye’yi 2009’da yükselen borsalar sıralamasında ikinci sırada gösterdi. Derginin bu haftaki sayısında, borsadaki yüzdelik artışları gösteren tabloda birinci sırada Arjantin, ikinci sırada Türkiye, üçüncü sırada ise Brezilya yer aldı. Bu üç ülkeyi Çin, Singapur, Tayland, Venezuela, Hong Kong, Meksika, Avustralya, Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya ve ABD takip etti.
Haberde, dünya genelinde borsaların 2009’da yıl başından daha yüksek puanlarla yılı kapattığına dikkati çekilerek, Türkiye ile ilgili, “Türkiye’de 2009’da hisse senedi fiyatları neredeyse iki katına çıktı” denildi.

BORSADA SEÇİCİ HAREKET HİZMET SEKTÖRÜ VE GAYRİMENKUL HİSSELERİNE PARA GİRİYOR

2 ÖNEMLİ GÖSTERGE DÜŞÜŞTEİki önemli gösterge düşüş eğiliminde. Korku Endeksi “VIX” 19’un da altına geriledi. Dünyada endişeler azalıyor. Öte yandan, reel ekonominin öncü göstergelerinden Baltık DRY Endeksi yönünü aşağı çevirdi. Bu endekste düşüşün sürmesi piyasalardaki yükselişi onaylamayacaktır.