Stokta sorun yok 40 yıl hatırı var

Şu günlerde tek lüksüm kahve... Bir süre daha böyle olacağa benziyor. Hem evde çalışma anlarında ihtiyaç olarak, hem de bir anlık da olsa kendimizi şımartmak için Türk kahvesi çok birleştirici, motive edici, ulaşılabilir bir lüks gibi. Öğleden sonra günlük Türk kahvemi içerken düşünüyordum; yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tüm dünyayı sarmışken, pek çok ülke neredeyse dışarıya kapısını kapatmışken, biz yeterince kahveye ulaşabiliyor muyuz?

Bir kahve içimi muhabbetinde yanıtlarımızı almak için konunun uzmanlarına soralım…

Yüzde 90’ı Brezilya’dan

Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Serim, Türk kahvesi için kahvelerin çok büyük bir kısmının Brezilya’dan geldiğini hatırlatırken, son zamanlarda evde vakit geçirilirken kahveye ilginin arttığının tahmin edildiğini söyledi. Bu ilginin aynı zamanda ‘online’ ortamda artan kahve falı uygulamalarına da bağlı olabildiğini belirten Serim, şunları söyledi:

“Bu dönemde ilgi artışından bahsedebiliriz. Türk kahvesinde kullanılan kahve çekirdekleri yüzde 90 oranında Brezilya’dan alınıyor. Yeşil kahve olarak geliyor, hiçbir zaman kavrulmuş olarak gelmez. Türkiye’de ise üretimi için Alanya’da sera altı bir proje var. Gelecek yıldan itibaren ilk ürünleri almayı hedeflediklerini biliyoruz.”

Güvenlik stoku var

Kurukahveci Mehmet Efendi’nin ortaklarından Mehmet Kurukahveci, kahve talebinde artışın devam ettiğini belirtti. Stok seviyelerinin iyi düzeyde olduğunu; fabrikalarının alınan tedbirlerle çalıştığını kaydeden Kurukahveci, şunları söyledi:

“Kahveyi Brezilya ve Kolombiya’dan getirdiğimiz için, buralara yönelik taşımanın belli bir süre aldığı hesabıyla elimizdeki stokları her zaman güçlü tutarız. Yine bu süre nedeniyle güvenlik stoklarımız da var. Uluslararası gümrüklerde bir sorun olmadığı sürece kahve tedarikinde uzun vadede herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmayız. Tüketici endişe etmesin. Yurt içinde bağlantılarımız sayesinde sevkiyatımız normal akışında sağlanıyor.”

‘Yeniyi eskisiyle karıştırmayın’

Osman Serim, Türk kahvesinin kalitesini en fazla bekleme süresi ve bekleme şartlarının etkilediğini belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:

“Kahveyi satın aldıktan sonra hava almayan bir kutuda, ısıdan etkilenmeyen bir yerde muhafaza edin. Eski kahvenin üzerine yenisini eklemek yanlıştır. Yeni aldığınız kahveyi mutlaka yeni, temizlenmiş bir kaba koyun. Eski kahveyi tamamıyla bitene kadar kullanmak ve bittiği zaman da o kabı temizleyip ardından diğerini kullanmak lazım. Çok miktarda kahveyi de aynı anda çektirmeyin. Çekildiği anda aromatik özellikleri düşer. Çok küçük miktarlarda çektirip az az alın. Ya da piyasada havası alınmış kutularda satılanları tercih edin.”

1 milyar TL’lik kahve içiyoruz

Türkiye’de bir yılda 1 milyar liralık kahve ticareti yapılıyor.

Kahve, dünyadünya ticaretinde en çok kullanılan ürün.

‘Türk Kahvesi’ UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ne giren ilk ‘kültür sıvısı’ oldu.

Türkiye kahve pazarında Türk kahvesi yüzde 65 pazar payıyla lider.

Türk kahvesinde kullanılan kahvenin yüzde 90’ı Brezilya’dan geliyor.

100 gramlık paketlerde satılan Türk kahvesi markalarına göre, 5.25 - 6.40 lira arasında satılıyor. 250 gram şeklinde kutularda ise fiyatlar 17.95 - 16.45 - 19.90 lira arasında değişiyor.

Kahve kılavuzu

Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin ‘7 adım kılavuzu’

1 - Türk kahvesi, taze kavrulmuş, pudra inceliğinde çekilmiş olmalı.

2 - Her bir fincan için bir tatlı kaşığı kahveyi, boş ve kuru olan cezveye koyun.

3 - Arzu edilen miktarda şeker ilave edin.

4 - Her bir fincan için bir fincan suyu cezveye doldurun.

5 - Cezveyi ateşin üzerine yerleştirmeden önce malzemeyi iyice karıştırın.

6 - Cezveyi düşük ayarda olan ateşin üzerine yerleştirin.

7 - Eşit köpük dağılımı için; kahve köpürmeye başlayınca köpük cezveden taşmadan önce eşit şekilde kahve fincanlarına dökün.