Tablet mi, notebook mu

Babalar Günü ve okul mezuniyeti için geri sayım başlarken hediye hazırlıkları da start aldı. Teknoloji ürünlerinin sıkça satın alındığı bu dönemlerde bilgisayar ve tabletler de hediye listelerinin en başında yer alıyor. Artık hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen dizüstü bilgisayarlar son dönemde tahtlarını tabletlere kaptırma korkusu yaşıyor.
Kısa bir geçmişe sahip olan tabletler çok hızlı yol almış durumda. Geçen yıl Türkiye’de 1.8 milyon tablet, 1.7 milyon dizüstü bilgisayar satıldığı düşünüldüğünde dengenin bir hayli değiştiği görülüyor. Tablet satışları her yıl yüzde yüzün üzerinde artış gösteriyor. Bu kadar hızlı büyüyen tabletler halen pek çok kişi için halen ikinci cihaz durumunda. Hediye almak isteyenler için tablet ve notebook’un artı ve eksilerini masaya yatırdık.

Her ikisinde farklı özellikler

* Tablet ve notebook arasında en önemli farklılık klavyenin olmayışı. Tabletler çoğunlukla ekranında bulunan dokunmatik klavyeye sahipler. Bu klavye sadece bir dosyayı açma, sürükleme için yeterli oluyor. Fakat sıra uzun bir metin yazmaya, e-posta atmaya ya da dokümanı düzeltmeye gelince sorun çıkıyor. Tablete, bluetooth özelliğine sahip klavye takılabilir. Ama bu da hem tabletin fiyatını artırıyor hem de tam sonuç vermekten uzak. Uzun yazılar yazan, dosyalar düzeltmesi gerekenler için notebook daha ideal görünüyor.
* Boyut da iki cihaz arasındaki tercihte önemli etkenlerden. Tabletler çok küçük boyut ve 900 gramın altında ağırlığa sahipler. Çoğu dizüstü ise halen daha büyük ve daha ağır. En küçük ultra taşınabilir olanları bile 900 gramın üzerinde.
Klavye ve mouse bu ağırlığın başlıca nedeni. Daha güçlü komponentler de daha fazla güç ve büyüklük gerektiriyor. Bu nedenlerle özellikle seyahat edenler için bir tableti taşımak, dizüstünü taşımaktan daha kolay.
* Pil ömrü cihazlar için çok önemli. Bir tabletin iç kısmının çoğunu pil kaplıyor. Notebook’lar ise daha güçlü donanıma sahip. Bir notebook’un iç donanımında pilin kapladığı yer daha küçük oranda. Laptopların pil ömürleri tabletlerden daha uzun değil. Şu anda piyasada olan tabletlerin çoğu şarj gerektirmeden on saate kadar internet kullanımına izin veriyor. Ortalama bir laptop ise, kabaca 3-4 saat arasında bir pil ömrü sunuyor. Tabletler bu konuda daha avantajlı.
* Çoğu tablet son derece düşük güçlü işlemcilere sahipken, konu hesaplama görevlerine geldiğinde çoğu notebook’ların arkasında kalıyor. E-posta, web taraması, video oynatmada her iki platform da çok performans gerektirmeden aynı çalışacak. Fakat çok talepkar işler yaptığınızda her şey daha komplike hale gelir. Çoklu görev veya grafik performansı, bir notebook’ta şu anda daha iyi görünüyor. Yeni model tabletler de bu performansa yaklaşıyor.

Depolama kapasitesi

Boyutlarını ve maliyetlerini düşük tutmak için tabletler, program ve verileri saklamada harici belleklere güveniyor. Çoğu tablet 16-64 GB arasında depolama alanına sahip. Dizüstülerin çoğu ise halen geleneksel hard diskleri kullanıyor ve bundan çok daha fazlasını saklayabiliyor. Bu özellikte notebook’lar öne çıkıyor.

Hangisi daha uygun fiyatlı

* Bir tablet ya da bir dizüstü bilgisayar bir yazılımı çalıştırmada da farklılık gösterebilir. Örneğin, Windows 7 işletim sistemine sahip bir tabletin bu yazılımı bir notebook’a göre daha düşük performansta sunması muhtemel. Diğer iki tablet işletim sistemi Android ve iOS. Her ikisi de kendi sistemlerine özel uygulama istiyor. Hepsi binlerce uygulamasıyla bir laptop’ın yapabileceği temel görevlerin çoğunu yapabiliyor. Burada sorun donanımdaki performans sınırlaması. Notebook’lar yazılımda öne çıkıyor.n Tabletler göreceli olarak pazarda yeni. Fiyatları ilk başlarda daha yüksek olsa da şu anda özellikle giriş seviyesi tabletlerin fiyatları dizüstü bilgisayların fiyatlarının altına inmiş durumda. Dizüstüler için ortalama fiyat 799-5 bin TL arasında olurken, bu tabletlerde 120 - 2 bin 200 TL arasında yer alyor. Tablet fiyat olarak daha avantajlı gibi görünüyor. Ama performans ve fiyat karşılaştırmasını iyi yapmak gerekiyor.
* Sonuç olarak tablet ve notebook’ların kendilerine özel avantajlı ve dezavantajlı özellikleri var. Kullanım alanına, hediye alınacak kişinin ihtiyacına ve bütçeye göre karar vermekte yarar var. Günümüzde tabletler temel olarak eğlence ve internete giriş amaçlı kullanılıyor. Halen ikinci cihaz gibi düşünülüyor. Dizüstü bilgisayarlar ise, bu görevlerin haricinde uzun saatler kullanım ve zor dosyalar için daha ideal görünüyor.

YENİ BİR ÜRÜN

Ultra büyük cep telefonu sevenlere!

Xperia ailesine yeni katılan Sony Xperia T2 Ultra, HD ekranı ve yüksek çözünürlüklü kamerası ile geniş ekranlı akıllı telefonlar kategorisinde yerini aldı. Eğlenceyi 6 inç ekran boyutuyla sunan T2 Ultra, tek elle de rahat bir kullanıma sahip. 7.6 mm inceliği ve 173 gram ağırlığı sayesinde ceket cebine bile kolayca sığabiliyor.
T2 Ultra’nın içinde Sony’nin en iyi dijital görüntüleme teknolojilerini ve Sony’nin akıllı sosyal kamera ekosistemini bir arada sunan 13 megapiksellik bir kamera yer alıyor. Exmor R özelliğine sahip 1.1 Megapiksel ön yüz kamerası var. 1 GB Ram ve 8 GB dahili hafıza (mikro SD kart ile 32 GB’ye kadar artırılabiliyor) ve Snapdragon dört çekirdekli 1.4 GHz işlemciye ve Android işletim sistemine sahip. Telefonla birlikte ‘portre rötuş, kolaj, background defocus, gibi uygulamalar geliyor..

YE Nİ BİR APP

Kronik hastalara ilaç saatini hatırlatıyor

Kronik hastalar için yeni bir uygulama iOS’da yerini aldı. MetiSafe, kronik hastalığı olan ve devamlı ilaç kullanmak zorunda kalan kişiler için faydalı bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Uygulama yalnızca kullanıcıya ilacını hatırlatmakla kalmıyor, kullanıcı ilacını zamanında almazsa bunu yakınlarına da bildiriyor.
MediSafe Project’in geliştirdiği iOS uygulaması, basit ve renkli bir arayüze sahip. Kalp hastalıkları, tansiyon ve kanser tedavisi gören hastaların hayatlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Hasta yakınlarını da uyararak ilacı unutma ihtimalini ortadan kaldıran uygulamada, aile üyesi bilgisi de giriliyor.

YENİ BİR GİRİŞİM

Girişimcilere vakıf geldi

‘Farkınız özgürlüğünüz, cesaretiniz girişiminiz olsun’ mottosu ile yola çıkan Türkiye Girişimcilik Vakfı, üniversite gençlerinin girişimcilikle tanışmasını sağlamak amacıyla kuruldu.
Vakıf Başkanı Sina Afra, girişimcilik kültürünü geliştirmek için altyapı oluşturmak gerektiğini belirterek, ilk etapta üniversite gençlerini hedef kitlesi olarak belirlediklerini ifade etti. Afra, “Temel amacımız somut proje geliştirmek değil, girişimcilik fikrini yaymak. Girişimcilik uzun vadeli bir yatırım. Eğer girişimcilik başarılı olursa birçok insana iş imkanı yani istihdam ve uzun vadeli pozitif geri dönüş sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda birçok kişiye ilham da verecek. Bu da Türkiye’nin gelişimi ve geleceği için çok önemli bir unsur” dedi.