01.05.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Duygu Erdoğan
Tarımsal üretimde planlı bir sistem oluşturmak isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı, Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) sistemini kurdu. Buna göre, tarımın üreticiden kooperatifine, sigortacısından tüketicisine tüm paydaşları bu pazarda buluşacak. Çiftçinin ürünleri, DİTAP üzerinden değer fiyattan alıcılara iletilecek. Bir sözleşmeli üretim modeli olarak hayat bulan DİTAP’ın temelinde ‘planlı üretim’ hedefi var. Sistemin ilk faz uygulamasında meyve ve sebze ticaretinin yüzde 10’unu kapsam içine alınması amaçlanıyor. Sektör temsilcileri, sözleşmeli tarım ve kooperatifçiliğin tarımsal üretimdeki önemine dikkat çekerken, özellikle küçük üreticiye yapılacak her türlü desteğin tüketiciye yansıyacağını belirtiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı işbirliğinde hazırlanan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteğinde yürüyecek DİTAP, gıda zincirine 24 saat açık bir pazar alanı sunuyor. Çiftçi ürettiği ürüne kolay şekilde pazar bulurken, alıcı ise tedarik sıkıntısını aşacak. Sistem, aynı zamanda tarladan sofraya uzanan zincirin denetimini de kendi içinde sağlamış olacak. Ürünlerin ‘elden ele’ tüketiciye gelirken, ‘aracılar’ nedeniyle artan fiyatına önemli bir denge getirebilecek.
Köye dönene de faydalı
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, DİTAP sistemini ise ‘doğru bir uygulama’ olarak değerlendirdi. Demirtaş, “Tek beklentimiz, uygulamanın yarı yolda kalmaması, üretici ve tüketiciye büyük fayda sağlayarak gelişmesidir. Mesela bu dönemde özellikle kırsala dönmek isteyen genç nüfus var. Küçük üretici bunlar ama yine de sistemden en iyi onlar faydalanabilir. Köylerde artık çok yaşlanan üretici nüfus var. Onlara ise bu sistemin öğretilmesi adına, tarımsal eğitim çalışmaları yapılabilir. Çiftçimiz denedikçe, işine yaradığını gördükçe bu pazarı kabullenecek, sahiplenecektir” dedi.
‘İki tarafı da korumalı’
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, sanal pazar ortamlarının tüketici ve üreticinin hayatında artık daha fazla yer alacağını belirtirken, öncelikle sistemin hukuki altyapısının çok iyi işlemesi gerektiğini dile getirdi. Yıldırım, “Üreticinin aldatılmaması, sisteme güvenmesi, pazarın gelişebilmesi için önemli. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Sera AŞ üzerinden yapılan üretimler de daha çok burada değerlendirilecek. Küçük üretici açısından oluşacak fiyatlar maliyetinin altında kalmamalı. Vergilendirme ve satış süreciyle ilgili de avantajlar sağlanırsa sistem daha iyi yürür. Sözleşmeli tarım ağı geliştirilirse, planlı üretim sistemini de beraberinde getirir. Sözleşmeli tarım sisteminde de birtakım yaptırımlar olmalı. Üretici de alıcı da fiyat yüksek ya da düşük olduğunda çeşitli bahanelerle anlaşmadan vazgeçebiliyor. İki tarafı da koruyan hukuki altyapının iyi oturtulması lazım” dedi.
‘Lojistik çok önemli’
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce ise, üretici için bu sistemin temelindeki unsurların başında lojistik geleceğini söyledi. Taşıma sisteminin yapısı ve firmalarını fiyat ölçeğinin çiftçi için belli bir dengede olması gerektiğini kaydeden Kökce, “Güven verecek şekilde doğru işlerse üreticiler tarafından kullanılır. İç piyasaya bakınca üreticide 2-3 lira olan domatesin şehirde 12 lirayı geçtiğini görünce inanın çok üzülüyoruz. Bu ürün en fazla 5 lira olmalı. Arada simsarlar var. Komisyoncu ise üretici bölgesinde parasını zaten mal bedelinin içinden alır. Sorun tüketici bölgesindeki komisyoncularda. Bu ikisini ayırmak lazım” diye konuştu.
‘Üretimimiz küçük sıkıntımız büyük’
Önceki gün bakanların katılımıyla yapılan online tanıtım toplantısında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, o an sisteme üye kaydı yaptıran ilk çiftçinin de adını açıkladı. DİTAP uygulamaya geçtiği an üye olan Çiftçi Mehmet Başkapan’a ulaştık, üretici adına sistemin teknik yapısını değerlendirmesini istedik. Başkapan, üretici için yeni bir pazar alanı olduğu için çok sevindiğini belirtirken, tüccarların ‘fiyat dayatmasına’ karşı kendileri için önemli bir alan olabileceğini söyledi. Başkapan, “Mersin Toroslar’a bağlıyız. Şeftali üretimi yapıyoruz. Ama her yıl sıkıntılı. Tüccarlar bölgeye geliyorlar, bir piyasa belirleyip, fiyatı düşük tutup, bizden ürünleri alıyorlar. Geçen yıl 1 lira 20 kuruşa sattım. Şehirde bazen on katı fiyat oluyor. Ama biz kazanamıyoruz. Mecbur ürünü veriyoruz. 12 dönüm alanımız var; yani küçük üreticiyiz ama sıkıntımız büyük. Şimdi bu alanın bize yeni bir ortam sunacağına inandım. Oraya teklifimizi vereceğiz, alıcılarla buluşacağız” diye konuştu.
‘Kayıt çok kolay’
Kayıt sürecinin ise ‘çok kolay’ olduğunu anlatan Başkapan, üreticileri de sistemi denemeye çağırıyor. Başkapan, “İnternet üzerinden bu sistemi gördüm, okudum, buradan e-Devlet sistemine yönlendirildim. Bilgilerimi girip üye kaydımı oluşturdum. Herkesin yapacağı kadar kolay. Hasadımız 22 Temmuz’da başlıyor. O zamana yakın bir süre önce deneyip göreceğim. Kaybedecek bir şeyimiz yok, hatta sistemin çok faydası olacağına inanıyorum” dedi.