02.04.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
MİTHAT YURDAKUL Ankara
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) özelleştirmesine tepki gösteren Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, bunun trafik emniyetini tehlikeye düşüreceğini ve bazı trenlerin de seferden kalkabileceğini savundu. TCDD ise, “Sektörün dar, içe kapanık ve rekabetçi olmayan, tekel mantığıyla işletilmesi çağın ve aklın gereklerine aykırı” açıklamasını yaptı.
Sendikaya bağlı demiryolu işçileri, özelleştirmeye karşı Türkiye’nin dört bir yanından yürüyüş başlatırken, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın hazırladığı raporda, özelleştirme sonrasında demiryolu işletmeciliğinin taşeronlara geçeceği öne sürüldü. Raporda, “Bu işleyiş beraberinde, demiryollarımızda kaos da getirecektir. Bu, şu anda demiryollarımızda yaşanan kazalar da göz önüne alındığında, trafik emniyetinin tehlikeye atılması ve kazaların artması anlamına gelecektir” denildi.
Özelleşen pahalılaşıyor
Raporda, demiryollarının üçüncü şahıslara açıldığı ülkelerde kazalarının arttığı, yolcu ve yük taşıma hizmetlerinin pahalılaştığı, çalışan sayısının ise azaldığı öne sürüldü. Aynı raporda, demiryollarında “özel tekel” uyarısında bulunularak, “Hollanda ve Danimarka örneklerinde olduğu gibi Alman DB Schenker Rail firmasının yük taşımacılığına hakim olarak uluslararası tekel yaratması söz konusu olabilecektir” ifadesine yer verildi.
Özelleştirme öncesi emekliliğe özendirilerek TCDD personelinin azalacağı belirtilen raporda, ticari olmayan hatlarda işletmeciliğin devam edip etmeyeceğine hükümetin karar vereceği anımsatıldı.
‘Özelleştirme değil, serbestleştirme’
TCDD, demiryollarına ilişkin “özelleştirme” ifadesinin yanlışlığına dikkat çekerek, “Demiryolunun Serbestleşmesi Hakkında Kanun” tasarısının, demiryollarının serbestleşmesi hakkında olduğu, özelleştirilmesinin de söz konusu olmadığının altını çizdi.
Genel müdürlük açıklamasında, yasanın getirdiği herhangi bir satış ve devirin söz konusu olmadığı, bu nedenle demiryolu işletmeciliğinde tekel hakkının kaldırılmasının özelleştirme olarak yansıtılmasının gerçekle bağdaşmadığı belirtildi. Ankara’ya yürüme kararı alan grubun, iddia edildiği gibi işçiler olmadığına dikkat çekilen açıklamada, demiryollarında örgütlü üç sendikadan yetkili olamayan bir sendikanın eylemi olduğu, dolayısıyla 36 bin demiryolu çalışanının görüşünü yansıtmadığı savunuldu.
Yapılan eylemin, demiryollarına ve ülkeye katkısı olmayacağı belirtilen açıklamada, gelişmiş hiçbir ülkede tekel uygulamasının kalmadığı bildirilirken, kanun tasarısının hazırlanması sırasında eylemdeki sendika dahil ilgili tüm paydaşlarla görüşüldüğüne dikkat çekildi.
‘Hak kaybı olmayacak’
Tasarının hiçbir demiryolcunun hak kaybına uğramasına izin vermediği vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:
“Tasarının öngördüğü serbestleşme modelinde, TCDD’nin üç bağlı ortaklığına TCDD Taşımacılık A.Ş ilave edilerek 4. bağlı ortaklık kurulmaktadır. Bu model TCDD tarafından 25 yıldır bilinen, uygulanan ve KİT mevzuatına tabi bir modeldir. Tasarı, ülkenin demiryolu kapasitesinin tam olarak kullanılmasını sağlayarak, diğer ulaşım modları arasında demiryolu lehine bir eğilimin oluşmasını amaçlamaktadır. Demiryollarının devlet politikası olarak ele alındığı, bugüne kadar gerçekleştirilmeyen büyük demiryolu projelerinin hayata geçirildiği, ülkemizin demiryolu ulaşım koridoru oluşturarak Asya-Avrupa ulaşım koridorları arasında avantajlı ülke konumuna geldiği bir dönemde sektörün dar, içe kapanık ve rekabetçi olmayan, tekel mantığıyla işletilmesi, çağın ve aklın gereklerine aykırıdır.”