Ekonomi TEPAV: 2009’da yeni bir program ve bütçe kaçınılmaz

TEPAV: 2009’da yeni bir program ve bütçe kaçınılmaz

31.12.2008 - 13:56 | Son Güncellenme:

.

TEPAV: 2009’da yeni bir program ve bütçe kaçınılmaz

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), gerçekçi olmayan bir görünüm taşıyan 2009 yılı makro çerçevesi ile başta yerel yönetimler, KİT, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve döner sermayeli işletmeler olmak üzere kamu kesimi genel dengesi ve merkezi yönetim bütçe rakamlarının revize edilmesi gerektiğini bildirdi.
TEPAV, 2009 yılında merkezi yönetim bütçesi ve makro çerçevesi yeni bir programı ve bütçeyi kaçınılmaz kılmadığını belirtti.
TEPAV, Mali İzleme Raporu’nda, 2009 yılı makro mali çerçevenin geçerliliğini yitirmiş bir makro metne dönüşmüş olduğu ifade edilerek, başta büyüme olmak üzere; enflasyon, cari işlemler dengesi ve özellikle kamu kesimi dengesi hedef ve öngörülerinin gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Kamu kesiminin genel dengesi açısından yerel yönetimlerin, KİT’lerin ve SGK dengelerinin 2009 yılı programı uygulamasında dikkatlice izlenmesi gerektiğinin altı çizilen raporda, “2008 programında bu iki kurumsal yapının fazla vermesi programlanmış iken, 2009 yılı programında tahmin açığa dönüştü. 2008 yılı sonunda ise, özellikle yerel yönetimlerden kaynaklı olarak bu tahminin de üzerinde bir açık bekleniyor. Yerel yönetimlerin harcamaları bütçe faiz dışı harcamaların çok üzerinde artmaya devam ediyor" denildi.

“YEREL YÖNETİMLERİN FAZLA VERMESİ HEDEFİ GERÇEKÇİ DEĞİL"
Raporda, yerel seçimlere girilen ve 2008 yılında 3 milyar YTL’yi aşan bir açık verecek olan yerel yönetimlerin 2009 yılında 594 milyon YTL fazla verilmesine ilişkin hedefin gerçekçi olmadığına işaret edilirken, Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın uygulamaya girmesi ile sağlık harcamalarına ilişkin politikalar ve ekonomik durgunluk riski ile birlikte prim gelirlerindeki olası düşme, sosyal güvenlik kurumunun mali yapısını riskli bir noktaya taşıdığı vurgulandı.

“KAMU DENGESİ FAZLA GERÇEKÇİ OLMAYAN BİR YAPIDA KURGULANDI"
2009 yılı programının makroekonomik varsayımlarının oldukça iyimser ve bu paralelde de kamu dengesi fazla gerçekçi olmayan bir yapıda kurgulandığı ifade edilen rapora şöyle devam edildi:
“Genel olarak kamu dengesinin hasılat kanadı ekonomik büyüme ve özelleştirme varsayımlarının gerçekleşmemesi olasılığına karşı oldukça kırılgan bir yapı taşımakta, yerel yönetimler ve KİT, SGK ve döner sermaye dengelerinde bu kırılganlık daha da önem kazandı. 2009 mali yılı Merkezi Yönetim Bütçesi, gelirlerdeki artışa rağmen faiz dışı giderlerin geçmiş dönemlere göre çok daha hızlı arttığı ve toplam vergi gelirlerinin toplam faiz dışı giderlerin altına düştüğü bir döneme girdi. Vergi gelirlerindeki hedefler, hem ekonomik ve mali yapıdaki gelişmeler hem de vergi esnekliğinde kendisini gösterdiği gibi çok iddialı öngörülmeleri nedenleri ile reel beklentilerin altında kalma riskini taşıyor. Buna karşılık, harcama kanadında artış sinyalleri daha kuvvetli gelmekte ve yıl sonu bütçesinin bu koşullar altında beklenenden daha fazla açık vermesi güçlü bir olasılık olarak ortaya çıkıyor."

“ÖNLEM PAKETLERİNDE İPİN UCU KAÇIRILMAMALI"
Krizin öncesinde mali genişlemenin Orta Vadeli Mali Çerçeve (OVMÇ) ile başladığı ve krizin etkisi ile tartışılan paketlerin etkisi eklendiğinde harcama genişlemesinin düşünülünden çok daha yüksek olmasının tahmin edildiği belirtilen raporda, her geçen gün belirginleşen ekonomik durgunluğa karşı bütçede kontrollü bir biçimde harcama genişlemesine gidilmesi gerektiğinin makul bir seçenek olduğu kaydedildi. Ancak bunun, değişik paketler olarak ortaya konan istekleri karşılama konusunda son derece seçici olması ve “ipin ucunun kaçırılmaması" gerekildiğine işaret edilen raporda, “Bütçede zaten beklenenden büyük olması tahmin edilen bir açığın harcama kompozisyonunun kontrollü bir biçimde değiştirilmesi esas alınmalı. Bu anlamda şimdi ortaya çıkan açığın ileride giderilmesini sağlayacak şekilde ‘telafi edici maliye politikası’ temelinde şekillendirilmeli" denildi.

“REEL KESİM İŞÇİ ÇIKARMAMA KARŞILIĞINDA DESTEKLENMELİ"
Maliye politikası tasarlanırken harcama genişlemesinin reel kesim ağırlıklı destekleri içermesi gerektiğine işaret edilen raporda, ancak bunların karşılığında özel kesimin hiçbir biçimde işçi çıkarmaması koşulunun getirilmesi gerektiği ifade edildi. Rapora şöyle devam edildi:
“İşsizlik Fonu ancak bu koşul ile ve sınırlı bir biçimde geçici olarak bütçe finansmanında kullanılmalı. Özel kesime verilecek her türlü bütçe dışı destek de işçi çıkarılmaması veya çıkarılan işçilerin geri alınması koşulları ile ilişkilendirilmeli. Bu toplam talep açısından da önemlidir.
IMF ile yapılacak olası bir stand-by düzenlemesi de ancak krizin bu tür sosyal boyutu ile ilgili açılımlar ile birlikte müzakere edilmeli ve gelecek IMF desteğinin bir bölümü bu tür bütçe desteklerinin finansmanında kullanılmalı."