19.09.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
ENGİN Civan, Selim Edes ve Halil Bezmen gibi Türkiye'de devleti dolandıranların yaptığı gibi bankaları ve konfeksiyon sektörünü dolandıran Tiffany & Tomato şirketinin sahibi Sedat Onur'da yaptığı vurgun sonrasında tercihini Amerika yönünde yaptı.
Bankaları, factoring firmalarını ve piyasadan mal aldığı şirketleri 7 trilyon lira dolandıran Tiffany & Tomato firmasının sahibi Sedat Onur'un 12 Eylül günü Atatürk Hava alanından saat 18:00'de yurtdışına çıkış yaptığı belirlendi. Herkesin İstanbul'da olduğunu sandığı Onur, bundan bir ay öncede Bilkent Üniversitesi'nde okuyan oğlu Cem Onur'u da ABD'ye göndermiş. Sedat Onur'un karısı ve şirkette ortaklığı bulunan Zeynep Onur'un da kısa bir süre önce yurtdışında çıktığı bildirildi.
Böylece herkesin masum bir biçimde iflas ettiğini sandığı Onur, son yılların en büyük vurgun planını gerçekleştirdiği de kesinik kazanmaya başladı.
Sedat onur'un şahsen kefil olduğu kredi sözleşmelerinden doğan alacaklarını kurtarmaya çalışan ve bunu için haciz davası açan bankaların yöneticileri ile yaptığımız görüşmede, Sedat Onur'un tam 9 aydır bu kaçış planını yaptığını söylediler.
Alacaklı bankalardan birinin genel müdürü, kendi istihbarat birimlerinin elde ettiği bilgilere dayanarak verdiği bilgide, kaçış planının bir parçası olarak Sedat Onur'un bundan bir ay önce üzerindeki gayrimenkulleri karısının üzerine geçirdiğini belirlediklerini söyledi. Aynı kişi, diğer bankalarla birlikte kendilerinin de, Sedat Onur'un son zamanlarda yaptığı bu devirlerin iptali için "satışın iptali" davası açtıklarını söyledi.
Sedat Onur'un karısı Zeynep Onur'un üzerine geçirdiği malların bir çoğunun mağaza olduğu, aralarında bir de İzmir'de de 176 bürosu bulunan bir işmerkezi olduğu belirlendi. Bu arada bu devirlerin iptali için dava açanların içinde en yüksek tutarda alacağı bulunan Yapı Kredi, Esbank ve Sümerbank bulunuyor.
Sedat Onur'a 40 milyar liralık mal kaptıran Tübaş Tekstil'in Mali İşler Müdürü Mehmet Peköz, kendilerin haciz için 8'inde Sedat Onur'un Çatalca'daki deposunua gittiklerini, ancak bir saat önce 4 tır dolası malın kaçırıldığını söyledi. Bu nedenle depoda bulunan havalandırma tesisatlarına haciz koymak zorunda kaldıklarını belirtti. Peköz, ayrıca Sedat Onur'un kendilerine, aldığı mallar karşılığında altı ile 8 aya varan vadeli çekleri verdiğini söyledi. Bunun da vurgun amaçlı olduğunu söyledi.
Her vurgun olayında olduğu gibi yine olan çalışanlara oldu. Sedat Onur adına piyasadan mal toplayan ve uzun yıllardan beri Seteks firmasında çalışan Faruk Yılmaz, bir haftadır Onur'dan hiç bir haber alamadıklarını belirterek, "Bizi de alacaklılara karşı yalnız bıraktı. Biz sadece firkmanın çalışanlarıyız. Piyasayı dolandırmak gibi bir olayın içinde olmadık. Benim de ilk Haciz olayından 6 Eylül günü haberim oldu. Sedat onur adına para toplamam ise son üç gün içinde gerçekleşti. Bankalar haciz ettiği için son üç gün paralar benim adıma geldi. İlk gün Yapı Kredi Keresteciler Şubesi'ne 2 milyar 850 milyar geldi. Bu parayı muhasebe müdürüne teslim ettim. İkinci gün gelen 4 milyar 250 milyon liranın 4 milyarını yine Sedat Onur'a havale ettik. Üçüncü gün işler karıştığı için bankaya gitmek gereğini duymadam. Bu para havale olarak bankada duruyor.
Ayrıca Sedat Onur'un ihracat işlemlerini yapan Mehmet Tüysüz'de yaptığı açıklamada, "yurtdışına mal kaçırma gibi bir işlem yapmadığını, satışların da normal ihracat işlemleri olduğuğunu söyledi. Tüysüz, şirket yönetimindeki olayları tam olarak bilmemesinin normal olduğunu anlatırken, "Tüm personel gibi ben de mağdurum. Bizde Sedat Onur tarafından kandırılmış durumdayız."