Tüketiciler çevreci şirket tercih ediyor

AYLİN RANA AYDİN - Son dönemde devletler, sivil toplum kuruluşları (STK), özel sektör ardı ardına sürdürülebilirlik adımlarını açıklıyor. Artık sürdürülebilirlik neredeyse şirketlerin ajandasında ilk sırada. Sadece üretim ve finansal başarı şirketler için yeterli olmazken tüketiciler de hizmet aldıkları şirketlerin çevreye duyarlı olmasını bekliyor.

Milliyet’e açıklamalarda bulunan EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, tüketicilerin sürdürülebilirlik farkındalığının artmasıyla hizmet alacakları veya işbirliğinde bulunacakları şirketleri sürdürülebilirlik sorumluluğu bulunan şirketlerden seçme eğiliminin arttığını kaydetti.

Plastik atığın azaltılması bilinciyle perakende ve yeme-içme sektörü şirketlerinin plastik materyal kullanımı azaltması girişiminin tüketiciler tarafından olumlu karşılandığını aktaran Canoğulları, “Örneğin küresel bir sorun haline gelen gıda kayıp ve atıklarını en aza indirme hedefi koyan ve bu doğrultuda tüketim analizlerine göre planlı üretime yönelik çalışmalar yaparak üretim-tüketim dengesini koruyan perakende sektörü şirketleri tüketiciler tarafından daha çok tercih ediliyor” dedi.

Canoğulları, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında uluslararası düzeyde hükümetlere, STK’lara ve ekonomideki aktörlere önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi.

Bankacılık öncü oldu

Şirketlerin, toplumdaki etki alanları ve rolleriyle birlikte sürdürülebilir kalkınmaya yönelik sorumluluklarının da arttığını dile getiren Canoğulları, “EY olarak iklim kriziyle mücadelenin, daha iyi bir çalışma dünyası inşa etmede kilit bir unsur olduğuna inanıyoruz. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik kavramlarının kapsadığı çevresel, sosyal ve ekonomik etkiler tüm dünyada hükümetlerin ve şirketlerin gündeminde. Türkiye’deki şirketler de iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik alanında şirket politikaları ve mevzuatın getirdiği gereklilikleri karşılamayı hedefliyor” diye konuştu.

Salgının yaşandığı bu dönemde sürdürülebilirlik hedeflerinin belirlenmesi ve bu yöndeki performansın takip edilmesi konusunda detaylı analizler yapmak ve çeşitli aksiyonlar almak isteyen şirket sayısının arttığını kaydeden Canoğulları, şöyle konuştu: “Şirketlerin sürdürülebilirlik taahhütlerini vermelerinde rol oynayan inisiyatif ve girişimler, şirketleri bu yöndeki performanslarını artırmalarına yönelik teşvik ediyor. Türkiye’de sürdürülebilirlik taahhütleri ortaya koyan ve hedef belirleyen bu şirketlerin öncüsü bankacılık sektörüyken, giderek reel sektör şirketlerinde de yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz.”

‘Geniş bir alanda fırsatlar var’

Metin Canoğulları, düşük karbonlu ürün üretimiyle birlikte Türkiye’nin AB’ye daha rahat ihracat yapabileceğini, finansman olanaklarına daha rahat erişebileceğini belirterek, “Bunun için sanayide de dönüşüm gerekli. Teknoloji ve finans sektörlerinde yeni fırsatlar yaratılabilir. Yeşil Mutabakat, tarım ve gıda sektöründen çimento ve yapı sektörüne, tekstil sektöründen finans sektörüne kadar geniş yelpazede değişim, dönüşüm ve yeni fırsatlar barındırıyor” diye konuştu.