Tüketiciyi parmağından yakala!

Koronavirüs salgını nedeniyle ‘#evdekal’an milyonlar, ihtiyaçlarını internetten alışverişle karşılamayı artırdı. E-ticaret çok uzun zamandır yükselişte. Ancak koronavirüs salgınıyla bir ivme kazandı ve her şey normale döndüğünde de ulaşılan hacmin büyük bölümü korunacak gibi görünüyor.
Ulusal ve uluslararası ölçekteki büyük perakendeciler uzun yıllardır e-ticaret kanallarından tüketiciye ulaşıyorlar. İnternetten satışa başlayan yerel zincir ve orta boy marka sayısı da her geçen gün artıyor. Küçük işletmelerin bu trende nasıl ayak uyduracağı, daha doğrusu ticaret evrim geçirirken hangi aksiyonları almaları gerektiği sorusu ise düne göre, tüketicinin ‘#evde kal’dığı bugün daha da güçlenmiş durumda.

“Yıllardır üretip ya da alıp mağazamda satıyorum. Şimdi mevcut işimi internete nasıl taşırım?” Bu dizide bu sorunun yanıtını vereceğiz. İlk bölümde sorularımızı Sistem Global bünyesindeki yeni nesil platform eDanışman’ın yöneticisi Taylan Portakaldalı yanıtladı.

Titiz takip yapılmalı

E-ticarete başlamayı düşünenlerin göz önünde bulundurması gereken en önemli konu nedir?

Ülkemizde e-ticaretin çok büyük kazanç elde edilecek bir iş alanı olduğuna dair bir yanılgı var. Doğası gereği e-ticaret çok fazla rekabetin bulunduğu bir alan ve bu sebeple de kar marjları düşük. Buna ek olarak operasyonel optimizasyonlar ve analitik pazarlama yapmak ise iki temel konu. E-ticarete atılacak şirketlerin dikkat etmeleri gereken en önemli konuları sıralayacak olursak:

Satın alma maliyetlerinin hep kontrol altında tutulması.

Artan ve azalan talepleri iyi yönetebilecek bir kurgunun kurulması.

Ödeme dengesine devamlı dikkat edilmesi.

Operasyonel süreçlerin mali boyutunun hep yakından takip edilmesi.

Dijital pazarlama maliyetlerinin iyi kontrol edilmesi ve dönüşüm oranlarının devamlı takip edilmesi.

Sistemsel altyapıların devamlılığının sağlanması.

Önce güvenlik

Bankalarla anlaşma nasıl yapılır?

E-ticaret sitelerinde yaygın olarak kullanılan ödeme yöntemlerinin başında kredi kartı ile ödeme geliyor. Banka havalesi ve kapıda ödeme yöntemleri de var. Kredi kartı ile ödeme alabilmek için, işletme, ‘sanal pos’a sahip olmalı. Sanal pos sayesinde bir yandan alışverişi yapan tüketicilerin bilgileri doğrulanırken diğer yandan ödeme işlemi gerçekleştirilir. İşletme sanal pos hizmetini bir bankadan alabilir. Bu noktada bankalar veya hizmet sağlayıcılar işletmeleden şunları ister:

Web sitenizin müşteri bilgilerinin korunmasını ve gizliliğini sağlayan bir SSL sertifikası bulunmalı.

Web sitenizde bazı müşteri sözleşmeleri (mesafeli satış, kullanıcı sözleşmesi ve gizlilik sözleşmesi gibi) bulunmalı.

Web sitenizde sattığınız ürünler e-ticarete uygun olmalı.

Bunları sağlayan işletmeler banka ya da hizmet sağlayıcı ile sanal pos anlaşması yapabilir, böylece web sitesi ile banka arasında bir entegrasyon kurulur.

Hangi güvenlik tedbirleri uygulanmalı?

Ödeme altyapısı kurmak için sağlanan güvenlik tedbirlerine ek olarak TOBB’dan ‘e-güven damgası’ almak gerekir. Ayrıca Kişisel Verilerin Korunma Kanunu’na uyumlu pazarlama yapılması çok önemli. Operasyonel tarafta ise kargo firmaları ile yapılacak anlaşmalarda sipariş verilen kolilerin sağlıklı bir şekilde tüketicilere ulaştırılması için bazı tedbirlerin alınması önemli. İade süreçleri ve düzgün teslimat ise ürün güvenliği için dikkat edilmesi gereken hususların başında yer alır. E-ticaret yaparken kullanılan uygulamalara olan yetkilendirmeler ve sistemlerin bulunduğu sunucuların güvenliği de önemli.

Mevcut işi dijitale taşımanın ortalama yatırım maliyeti nedir?

İlk sene yapılacak yatırımın kapsamı 250 bin lira ile 400 bin lira arasında değişecektir. Bu yatırımın kapsamı içinde altyapı, pazarlama, danışmanlık ve personel giderleri dahil. 

Sorun değil çözüm olsun

Lojistik nasıl sağlanacak?

E-ticaretin en değerli sac ayağı olan kargo ve lojistik, satacağınız ürünleri son kullanıcıya ulaştırır ve belki de en değerli müşteri deneyiminin yaşanmasına olanak verir. Burada firmaların en büyük çözüm ortakları ulusal kargo ve lojistik firmaları. Dikkat edilmesi gereken hususların başında, ürün grubu ile uyumlu bir kargo veya lojistik firması ile çalışılması gelir. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde ürünü tüketiciye aynı gün ulaştırmak önemli. Tüketiciye, kargosuna anlık takip olanağı sağlayan firmalarla çalışmak da size avantaj sağlar.

Pazar yeri ve site dengesi

Kendi başına site olmak mı, bir online pazar yerinde olmak mı avantajlı?

Aslında bu bir seçenek olmamalı ve firmalar her iki kanalda da satış yapmalı. Kendi web sitenizden yapılacak bir e-ticaret operasyonunun en zor yanlarının başında sitenize tüketici çekmek için yapacağınız pazarlama harcaması gelir. Diğer yandan online pazar yerleri bu pazarlama süreçlerini üzerlerine alıp tek bir merkezden faaliyetleri yönetir. Ancak burada da sizinle benzer ürünleri satan pek çok firma bulunur bu da otomatik olarak rekabeti beraberinde getirir. Bununla birlikte bu fiyat avantajını yakalamak isteyen tüketicilerin daha çok online pazar yerlerini tercih ettikleri de göz önünde bulundurulmalı. Burada dengeyi bulabilmek için bazı ürünleri kendi web sitenizden satarken bazılarını da online pazar yerleri vasıtasıyla tüketiciye sunabilirsiniz.

20 bin lira teşvik

Devlet e-ticaret yapana teşvik veriyor mu?

KOBİ statüsündeki firmaların yurtdışındaki varlıklarını ve pazar paylarını artırmak amacıyla verdiği “Yurt Dışı Pazar Destek Programı” kapsamında Ticaret Bakanlığı tarafından onay verilen e-ticaret siteleri üyelik giderlerine 20 bin lira tutarında destek veriliyor. Burada sadece bu gider kalemi özelinde başvuru yapmak mümkün olmamakla birlikte programda bir proje başvurusu ile ilerlemek mümkün.

Uçtan uca danışmanlık

eDanışman e-ticarette var olmak isteyenler için ne gibi fayda sağlıyor?

Girişimcilere uçtan uca danışmanlık ve uygulama hizmetleri veriyoruz. Bu hizmete online platformumuz üzerinden (https://www.edanisman.com.tr/) erişmek de mümkün.

Arayan Bulsun!

Arama motorlarında üstte çıkmak için ne yapılır?

Tüketicilerin aradıkları kelime gruplarına uygun içerikleri sayfanızda oluşturmanız gerekir. Bu sayede reklam vermeden arama motorlarının ürün ve hizmetlerinizi anlamlandırmasını sağlarsınız.

Sosyal medyanın e-ticarete katkısı nedir?

Sosyal medya ve arama motoru pazarlamasını aynı kapsamda düşünmeyin. Arama motorunda yapılan pazarlama zaten ürün veya hizmet hakkında arama yapan potansiyel tüketicilere yönelik bir pazarlamayken sosyal medya üzerinden yapılan pazarlama daha çok profilleme neticesinde yapılır. Profilleme, sosyal medya şirketleri tarafından kullanıcılarını sınıflandırdığı ve kategorilere ayırdığı dinamik algoritmalar neticesinde şekillenir. Firmalar bu profilleme bilgileri kullanarak hedef kitlelere ürün ve hizmetlerinin pazarlamasını yapabilirler. Ayrıca markanıza sosyal medya hesabı açıp, tüketicilere bu yolla da ulaşabilirsiniz.

YARIN: Mobile uyanlar her cebe giriyor