08.03.2008 - 14:43 | Son Güncellenme:
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Irak ile iki yıl sonunda, 20 milyar dolar ticaret hacmi hedeflediklerini söyledi.
Devlet Bakanı Tüzmen, Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani ve beraberindeki heyet ile Dış Ticaret Müsteşarlığındaki makamında bir araya geldi.
Tüzmen, görüşme sırasında yaptığı konuşmada, 2003 yılında 940 milyon dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacminin, 2007 yılında 3,5 milyar dolar seviyesini aştığını (ihracat 2,8 milyar, ithalat 0,7 milyar dolar), transit ticaretin de geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolar seviyesine gerilediğini tahmin ettiklerini, bu gerilemenin temel nedeninin de
petrol ürünleri ticaretinde gözlemlenen düşüş olduğunu söyledi. Müteahhitlik hizmetlerinde, savaş sonrasında üstlenilen işlerin toplamının da 2,9 milyar dolar seviyesinde olduğunun altını çizen Tüzmen, Türkiye ile Irak arasındaki ticari hedeflere ilişkin olarak, şunları söyledi:
"2008 yılında ikili ticaret hacmimizin 6 milyar dolara yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Bu kapsamda, Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattının daha etkin çalışmaya başlaması da beklentilerimizi arttırmıştır. Hedefimiz 2010 yılına kadar ikili ticaret hacminde 20 milyar dolar seviyesine ulaşmaktır. Transit ticarette de bu yıl 2 milyar dolar tutarında transit ticaret hacmine ulaşılmasını bekliyoruz. Çok büyük potansiyele sahip olduğumuz müteahhitlik hizmetleri sektöründe de bu dönemde güvenlik sorunlarının azalmasına bağlı olarak patlama bekliyoruz.
Uluslararası Irak Fuarı’nın üçüncüsünü 22-25 Mayıs 2008 tarihlerinde yine Gaziantep’te organize edeceğiz.
Bu Fuarı, Irak Ticaret Bakanlığı ile birlikte gerçekleştiriyoruz. Irak Hükümetinin ülke dışında yapılan fuarlar arasında desteklediği tek organizasyon budur. Bu yıl, başta Ticaret Bakanı olmak üzere, ekonomiden
sorumlu tüm Bakanları ve üst düzey bürokratları Türkiye?de ağırlamayı planlıyoruz. Bu projeyle ilgili olarak, Irak Hükümetinin, gerek katılım, gerek faaliyetin uluslararası düzeyde duyurulması ve desteklenmesi konusundaki
katkısını bekliyoruz."
İKİLİ TİCARETİN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ÖNERİ VE PROJELER
Temel amaçlarının, iki ülke ekonomilerinin en geniş anlamda entegrasyonunun sağlanması suretiyle bölgede "ortak bir refah alanı" oluşturulması olduğunu altını çizen Tüzmen, "Irak Başbakanı Nuri Al-Maliki’nin 2007 yılı Ağustos ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında, ’Güçlendirilmiş Ekonomik Ortaklık Anlaşması’ taslak metnini
Irak tarafına tevdi ettik. Bu Anlaşmanın müzakerelerini sonuçlandırmak amacıyla bir Irak heyetini 22-25 Mayıs 2008 tarihlerinde Türkiye’ye davet ediyoruz" dedi.
SERBEST TİCARET ANLAŞMASI
Irak ile bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalamayı hedeflediklerini belirten Tüzmen, gümrük, ulaştırma ve enerji konusunda, şunları söyledi: "İki ülkenin ekonomik altyapılarının ve mevzuatlarının uyumu konusunda
aldığımız kararların uygulanmasında da gecikiyoruz. Bildiğiniz gibi, Habur Sınır Kapısı’nın altyapısını tümüyle yeniledik. Tüm bu çabalarımıza rağmen, bu kapının kapasitesini etkin bir şekilde kullanamıyoruz.
Halil İbrahim Gümrük Kapısındaki uygulamaların, uluslararası ticari kural ve disiplinlere uygun olarak çalışmasını sağlayacak tedbirlerin süratle alınmasını acil bir ihtiyaç olarak görüyoruz. İlki Ovaköy bölgesinde olmak üzere, iki adet yeni sınır kapısı açılması, sınıra yakın yerleşim birimlerimiz arasındaki ticaretin geliştirilmesine
önemli katkı sağlayacaktır. Bu konuda, ekonomik ve ticari öncelikler esas alınarak yer ve bağlantı yolları tespiti yapabiliriz. İskenderun-Nusaybin-Al Yarubiye-Musul tren yolu hattının etkin bir şekilde kullanılması en temel hedefimiz olmalıdır. Bu konuda çok sayıdaki proje önerimizi Irak tarafına ilettik. Bu projelerin
gerçekleştirilmesi amacıyla, Türk, Irak ve Suriye Hükümetleri yetkililerin 15 Mayıs 2008’de Mersin’de bir araya gelmelerini öneriyoruz. İkili ticaretimizdeki en büyük engel, karayolu taşımacılığının güvenlik sorunları nedeniyle kesintiye uğraması ve Türk araçlarının sadece Zaho’ya kadar gidebilmeleridir. Irak’ın genelinde karayolu güvenliğinin önemli ölçüde sağlandığını memnuniyetle görüyoruz. Halihazırda, Türkiye-Bağdat arasındaki karayolu hattında, Musul çevresi hariç, önemli bir güvenlik sorunu kalmamıştır. Irak Hükümetinin bu bölgede de özel önlemler alarak Türkiye’den Bağdat’a kadar araçlarımızın güvenlik sorunu yaşamaksızın taşıma yapılmasına imkan sağlayacak tedbirleri süratle almasını bekliyoruz."
ENERJİ İŞBİRLİĞİ...
Enerji sektörünün, stratejik işbirliği vizyonumuzun en önemli dayanaklarından birini teşkil ettiğini belirten Bakan Tüzmen, Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattının, bu çerçevede büyük bir önem arz ettiğini kaydetti. "Beklentimiz, bu boru hatları sisteminin, Körfez Savaşı sırasında tahrip olan ikinci hattının da devreye alınarak etkin bir şekilde kullanılmasıdır"’ şeklinde konuşan Tüzmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hattın son aylarda düzenli olarak çalışmaya başladığını gözlemliyoruz. Bazı Türk ve yabancı firmaların, Irak alacakları nedeniyle ihraç edilen
petrole haciz işlemleri uygulamalarına ilişkin olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1790 sayılı Kararının uygulanması için gerekli tedbirleri aldık. Bu konuda Dış Ticaret Müsteşarlığı, SOMO’ya (Irak Devlet Petrol Şirketi) gerekli duyuruları geçtiğimiz günlerde yapmıştır. Irak doğal gaz sahalarının geliştirilmesi ve üretilecek doğal gazın
ülkemize ithali ile ülkemiz üzerinden Avrupa’ya n akli bu alandaki en temel önceliğimizdir.
Milli petrol şirketimiz TPAO-TPIC’in, Irak’ın bazı arama ve üretim sahalarında geçmiş yıllarda yaptığı çalışmalarını sonuçlandırması da, bu alandaki diğer önemli projemizdir. Tüm bu projeler ile ilgili politikalarımız, yeni Irak Petrol Kanunu’nun çıkmasından sonra şekillenecek ve hızlandırılacaktır. Türkiye, bugüne kadar Irak’ta halen yürürlükte olan mevzuata uygun olarak hareket etmiş, hiçbir şekilde kısa vadeli mülahazalarla Irak’taki politik sürece olumsuz etkide bulunabilecek bir tutum içerisine girmemiş ve girenlerle de işbirliği içerisinde olmamıştır.
Enerji sektöründe diğer bir işbirliği alanı da petrol ürünleri ticaretidir. Bu alanda yeni bazı düzenlemeler yapmak suretiyle, söz konusu ticareti çok daha büyük hacimli ve daha az maliyetli olarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Kamu şirketimiz TPIC, Irak’ta üretim fazlası olan ve rafinerilerin tam kapasite ile çalıştırılmasının önünde engel teşkil eden fuel-oil’in, en ekonomik ve hızlı bir şekilde üçüncü ülke pazarlarına intikalini sağlayacak bir proje geliştirmiştir. Adı geçen kuruluşumuz, aylık 500 bin tona kadar ulaşabilecek miktarda Irak menşeli fuel-oili Silopi’deki depoları üzerinden uluslararası piyasalara arz etmeyi öngörmektedir. Bu projeyi hayata geçirmek için bir TPIC heyeti bu yılın Nisan ayının ilk haftasında Bağdat’a gelmeye hazırdır. Türkiye’nin petrol ihtiyacının önemli bir bölümünü Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı üzerinden karşılamayı öngörüyoruz. Ayrıca, karayolu üzerinden de belirli bir miktar petrol ürününü de oluşturacağımız bir off-set anlaşması çerçevesinde ithal edebiliriz. Bu konudaki önerimiz, SOMO’nun da uygun görmesi halinde, karayolu üzerinden petrol alımlarını TPIC kanalıyla başlatılmasıdır. Bu konuyu da bu yılın Nisan ayının ilk haftasında TPIC’in Bağdat’a yapacağı ziyaret sırasında ele almayı öneriyoruz.
Elektrik sektöründe de, Irak’ın ihtiyaçlarını daha fazla karşılama ve iki ülke arasındaki iletim hatlarının kapasitesini artırma yönünde çaba gösteriyoruz."
MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ
Türk firmalarının, Irak’ın yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında aktif bir rol üstlenmekte olduğunun altını çizen Tüzmen, firmaların, geçtiğimiz 4 yılda Irak’ta yaklaşık 4 milyar dolar değerinde proje üstlendiklerini ve bunların önemli bir bölümü de tamamladıklarını ifade etti.
Tüzmen, önümüzdeki dönemde güvenlik sorunlarının da azalmasına bağlı olarak bu sektörde alınan yeni projeler bazında yüksek hacimlere ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Türk firmalarının Irak’taki yatırımlarının yavaş da olsa artmaya başladığını gözlemlediklerini kaydeden Tüzmen, güvenlik sorunlarının azalmasıyla birlikte bu sürecin daha da hızlanacağını, önümüzdeki dönemde, Basra Bölgesinde bir Türk Özel Sanayi Bölgesinin kurulmasına
yönelik çalışmaların başlatılabileceğini düşündüklerini anlattı. Tüzmen, bu projeyle ilgili olarak, "Dış Ticaret Müsteşarlığı, Basra’ya Konsolosluğumuzun açılmasına paralel olarak, teknik müşavir göndermeye ve ön fizibilite çalışmalarına başlamaya hazırdır. Bu ülkede görev yapacak ticaret müşavirlerimizle bu alanlarda işbirliğimizi çok daha yukarılara taşıyacağız. Irak’ın kuzey bölgesinde, örneğin Musul civarında da benzer çalışmalar yapabiliriz" dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARİ SORUNLAR
Türkiye ile Irak arasında, Türk firmalarının petrol ürünleri ticaretinden kaynaklanan alacaklarının olduğunu belirten Tüzmen, bu sorunlar konusunda şöyle konuştu: "Irak’ın en zor günlerinde petrol ürünü sevkıyatı yapan firmalarımız, alacaklarının yaklaşık 110 milyon dolar tutarındaki bölümünü yapılan çok sayıdaki anlaşmaya rağmen alamamışlardır. Ticaret Bakanlığına bağlı devlet şirketleri, Türk firmalarının alacaklarını uzun süredir ödeyememekte ve Irak mevzuatına aykırı olarak yaptıkları yüzde 2,4’lük nakit kesintileri bizzat Ticaret Bakanının geçtiğimiz dönemde verdiği taahhütlere rağmen iade etmemektedir. BTA (Sınır Ticareti Düzenlemesi) kapsamında yapılan sevkıyatların
bedellerinin ödenmemesi, kontratların uygulanmasının önündeki en büyük engeli teşkil etmektedir.
Türk firmalarının 1990 öncesi verdikleri bazı teminat mektupları Irak Merkez Bankası (CBI) tarafından iade edilmemiştir. Yukarıda belirtilen sorunlarla ilgili olarak Irak heyetlerini mümkün olan en kısa süre içinde Türkiye’ye bekliyoruz. BTA ile ilgili bir üst düzey heyetin bu yılın Mart ayının ilk haftasında ülkemize yapmayı planladığı ziyaret, tek taraflı olarak ikinci kez ertelenmiştir. Irak tarafı, bu konuda tarafımıza yazılı bilgi dahi vermemiştir.
Irak tarafını, kontratları bulunan tüm Bakanlıkların da dahil olduğu bir heyetle, 24-27 Mart 2008 tarihlerinde ülkemize bekliyoruz."
TÜRKİYE IRAK'TA RAFİNERİ KURABİLİR
Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani de yaptığı konuşmada, Türkiye’yi "ikinci vatanı" olarak gördüklerini belirterek, Türkiye’ye ihtiyacı olan petrol ve doğal gazı sağlamayı hedeflediklerini, ayrıca, Türkiye’nin, Irak’ın petrol ve doğal gazının, Avrupa’ya ihracatında transit ülke olmasını istediklerini söyledi. Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattından, Şubat ayında 400 bin varil petrol pompalandığını belirten Şehristani, bu kapasiteyi daha da
artırmayı hedeflediklerini bildirdi. Türk şirketlerini, Irak’ta elektrik santrali kurmaya davet eden Şehristani, bu santrali kuracak olan Türk şirketlerine, istediği miktarda petrol ya da gazı temin edeceklerini, ayrıca bu şirketlerin
işleteceği santralde üretecekleri elektriği de satın alacaklarını ifade etti.
Türkiye’nin, özellikle TPIC aracılığıyla, Irak’ta istediği yerde petrol rafinerisi kurabileceğini vurgulayan Şehristani, Kerkük ve Musul’un, petrol rafinerisi için uygun yerler olduğunu kaydetti. Şehristani bir soru üzerine, eski Irak yönetiminden kalma borçların kapatılması konusunda diğer ülkelerle hemen hemen anlaşmaya vardıklarını
ifade ederek, Türkiye ile de bu sorunu çözmek istediklerini söyledi. Türk şirketlerinin, petrol ürünleri ticareti nedeniyle, Irak’tan 110 milyon dolar tutarında alacağının olduğunun ifade edildiğini belirten Şehristani, Iraklı şirketlerin de Türk şirketlerinden, 197 milyon dolar düzeyinde bir alacağının bulunduğunu, bu sorunların karşılıklı olarak çözülebileceğini kaydetti.
Bakan Kürşad Tüzmen ise Irak ile Türkiye arasındaki borç sorunu konusunda, eski dönemde, Irak’a, silah satmadıklarının altını çizerek, sadece Irak halkının ihtiyacı olan, gıda ve ilaç gibi malları sattıklarını vurgulayarak, bu konuyu ikili görüşmelerle çözebileceklerini söyledi.