EkonomiUCUZ KONUTUN ÇÖZÜMÜ, ÖZEL SEKTÖRDEN YENİ TOKİ’LER

UCUZ KONUTUN ÇÖZÜMÜ, ÖZEL SEKTÖRDEN YENİ TOKİ’LER

11.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ramadan Kumova, lüks segment için üretiyor. Ancak, sektör için orta ve alt kesimin önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Ucuz konut ihtiyacı yüksek. Ama arsa pahalı. Çözüm, devletin özel sektörden TOKİ’ler yaratmasında”

UCUZ KONUTUN ÇÖZÜMÜ, ÖZEL SEKTÖRDEN YENİ TOKİ’LER

İki proje üzerinde çalışıyor. Biri, sektörün önemli isimlerinden Sinpaş GYO ile birlikte geliştirdiği Bomonti’deki itower. Diğeri, işadamı Cem Boyner ile adım attıkları istwest. Bazıları için tekrar olacak ama, yine de ifade edelim: Cem Boyner, kendi grubuna ait eski Altınyıldız fabrikasına ait Bahçelievler’deki devasa arsada proje geliştirmek için 1 yıldır firmalarla görüşüyordu.?Ama, kimseleri beğenmiyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, yıllardır inşaat yapan isimler düşünüldüğünde Fer Yapı’nın kurucusu Ramadan?Kumova’nın bu proje için Boyner’i ikna edebileceği kimsenin aklından geçmiyordu.?Ama, tam da aksi oldu. Boyner,?Ramadan?Kumova’nın projesini çok beğenmişti. Bundan sonra özellikle eski İstanbul için bir şeyler yapmak istiyor. Yabancı satın almalarına farklı bir bakış açısı getiriyor. Türkiye’de yabancıların mülk edinimini zorlaştıran Mütekabiliyet Yasası’nın düzenlenmesiyle 750 milyar dolarlık öğrenci pazarından önemli bir pay alabileceğimizi düşünüyor. B segmenti ve üstü için üreten Kumova, ucuz konut için büyük bir ihtiyaç olduğunun farkında. Bunun için devletin yeni TOKİ’ler yaratması gerektiğini düşünüyor.
Ardından Mevlana’dan bir söz söylüyor: “İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu. Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu...” ve ekliyor:?“Dönüşümde işte bu siyah ve beyazları buluşturarak çözüm geliştirmeliyiz.”
9 yaşında Kapalıçarşı’da çalışmaya başlayarak ticaretin içine göbeğinden giren Kumova’nın bir hayali de Kapalıçarşı’nın da içinde olduğu tarihi İstanbul’u yeniden tasarlamak.

Haberin Devamı

EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Ailem.
STRES: Onsuz olmuyor. Onunla yaşamayı öğrenmek lazım.
DOSTUM: Sırdaşınız olandır. Sırdaş da azdır.
BENİM ŞEHRİM: İstanbul.
SON FİLMİM: Dedemin İnsanları.
SON KİTABIM: David Passig tarafından yazılan 2050.
HOBİ: 1994 ylından beri her pazar sabahında basket oynarım.
PAZARLAR: Ailemle gezmek ve koşuşturmak. Kız yüzmeye, oğlan baskete... Doğrusu, çok zevkli.
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ:
İyi niyet.
İŞ YERİNDE ŞEYTANIN AVUKATI: Şeytanın avukatını barındırmam. Ama karşı görüşler burada her zaman barınır.
GEÇMİŞ VE MİMARİ: Tatlar ve renkler çok farklı. Bu yüzden hepsi.
HAYRAN OLDUĞU MİMAR: Bünyamin Derman ve Gökhan Altuğ’u beğeniyorum. Norman Foster ve Chapman Taylor da çok beğendiğim mimarlardan.
HAYRAN OLDUĞU YAPI: Topkapı Sarayı. Çünkü, çok yalın, çok sade. Ama, bu yalınlığa rağmen bir saray...
GÖZBEBEĞİ PROJE: İki evladınızdan (Bomonti’deki itower ve Bahçelievler’deki istwest projelerinden söz ediyor) hangisini ayırırsınız?..

Haberin Devamı

TÜRKİYE
Türkiye’nin en önemli sorunu
VAHŞİ KAPİTALİZMİN UZAĞINDA
Problem, büyümeyi sürdürebilmekte. Bunu yapabildiğimiz müddetçe refah, arkasından mutlaka gelecek. Büyüme derken vahşi kapitalist bir söylemden bahsetmiyorum. Ona bulaşmadan, değerleri kaybetmeden müreffeh bir seviyeye ulaşmak mümkün. Nihayetinde bir kazanım bir kaybı getirmemeli.

Yabancı
ŞU ANDA YÜZDE 95 SEKİYOR
Satın alamayan yabancılar için şirket kurarak satış gibi metotlar buluyoruz. Ama, yüzde 95 sekiyor. Çünkü, yöntemler güvenilir gelmiyor. Ruslar, İranlılar ve Araplar buradan sekip Avrupa’ya yöneliyorlar. Daha çok Londra’ya.
Bu yüzden Mütekabiliyet Yasası’nın düzenlenmesiyle Rusya, İran, Suudi Arabistan, Katar, Özbekistan, Kazakistan ve Azerbaycan’dan yoğun bir satın alma bekliyorum. Yıllık 13-14 milyar euro’luk satış hacmine ulaşabiliriz
Biz, kuzeyimizin, güneyimizin ve doğumuzun merkezi olarak algılanıyoruz, batının değil. Ama, Avrupa, yaşlı nüfusun maliyetini düşürmenin yollarını arıyor. Masrafları düşürerek, rahat bir yaşamı kendi ülkelerinde sunamazlar. Bu nedenle Avrupalı sigorta şirketleri de hükümetler de hastaneleri ve denizi olan bölgelerde araştırma yapıyor. İnsanların satın almalarını desteklemeyi planlıyorlar. Daha çok Hollanda, Almanya ve Belçika’dan söz ediyorum.
Ayrıca ülkelerin hemen hepsi, yılda 750 milyar dolarlık değer yaratan öğrenci pazarından pay kapma yarışında. Aslan payını 750 bin öğrenciyle ABD, 500 binle İngiltere ve 300 binle Fransa alıyor. Türkiye, bu yarışın içine girmeli. Her yıl Türkiye’ye 150 bin öğrenci çekerek onları burada sahip olabilecekleri konutlarda barındırmak mümkün. Bu, her yıl 6 milyar dolar anlamına gelir.
İspanya’nın sadece çevresindeki ülkelerden avantajlı olduğunun farkına vararak, 13-14 yılda 180 milyar euro’luk satış hacmine ulaştığını unutmamak gerek. Biz de kendi çevremizin İspanyası olarak algılanıyoruz.

Haberin Devamı

Faiz artışı yaralar mı?
KONUTTA FREN OLMAYACAK
Sektörü yaralar tabii ki. Fakat, fırsat diye bakarsanız, bugünkü kredi, yarınkinden daha ucuz. Başka bir boyut daha var:?Riski en az olan kredi. Bugün konut kredisi alıp da ödemeyenlerin oranı 1.02 ile sınırlı. Geçenlerde aklınıza gelebilecek tüm büyük bankaların katıldığı bir toplantıdaydım. Buluştukları nokta şuydu: ‘Kredi kartlarında ve tüketici kredilerinde frene basabiliriz. Ama, konut kredilerinde değil. Çünkü risk düşük.’
Ayrıca, öyle davranmaları doğal. Çünkü, paranın maliyeti artıyor ve borçlanma zorlanıyor.

Haberin Devamı

Üretici, finansman yapmalı mı?
İSTENİLEN RESİM DEĞİL, AMA
İnsanların bankaya değil de üretene borçlanmayı tercih etmesi, doğal. Sonuçta bir çıkış bulunmalı. İstenilen resim bu değil, ama...

Kriz, konutun kapısını çalar mı?
TOPARLANMA VAKTİ
Bundan sorası derlenip toparlanma dönemi. Evet, önlemler alınacak: Para pahalanacak, tasarruf yapılacak. Ve, dünya küçülecek. Bu, düzelmenin başladığı yerdir. 2013’ün ikinci yarısından itibaren iyileşme olacak. 2012’de Türkiye ve özelde konutta ciddi durgunluk beklemiyorum.

Arz fazla mı?
YENİ TOKİ
Fazla yok. Bu arada sektör, C segmentini çok önemsiyor. Ama, sosyal konut yapamıyor. Çünkü, arsa çok pahalı. Dolayısıyla, burada Hazine arazileriyle TOKİ devreye giriyor. Bu durumda devletin kamu arazilerini düzenleyerek, bu defa özel sektörden yeni TOKİ’ler yaratıp bu arazileri onlara devretmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Tehlike sinyalleri
BATANI GÖRÜYORUZ
Firmalar her zaman batar ve çıkar. Ama, insan algısı, kriz haberlerini doğrulamak için bugünlerde batan firmalara konsantre. Bir anormallik yok.

Dönüşüm formülü
1 KARŞISINDA 99
Bugün bir sitede yaşayan 100 insandan sadece biri, ‘hayır’ dediğinde dönüşüm olmuyor. Nedenler bazen çok anlaşılır. Ama, ya diğer 99 insan? Kat Mülkiyeti Kanunu ile durum bu. Şu anda üçte iki çoğunlukla da karar alınabilmesini sağlamak için düzenleme yapılıyor.
Ayrıca, dönüşümde üniversite, STK ve kamu otoritelerinden kurulacak hakem heyetiyle birileri adaleti eline alıp dağıtmalı. Yoksa şimdi mülk sahibi de müteahhit de yüzde 70 isteyebiliyor. Yalnız, insanların aklına dönüşüm deyince sadece Merdivenköy, Fikirtepe, Gültepe, Seyrantepe, Bağcılar ve Avcılar gibi yerler geliyor. Oysa ki, bugün Bağdat Caddesi gibi lüks yerlerde de dönüşüm zorunlu. Florya, Yeşilköy, Yeşilyurt ve Levent için olduğu gibi.

Fiyatlar şişti mi?
ZATEN HALEN 2.800 TL’DEYİZ
Ortalama, hâlen metrekarede 2 bin 800 lira civarında. Bir de şuradan bakın: Her başarılı projede fiyat başladığı noktadan bittiği noktaya kadar artış göstermelidir. Aradaki fark, yatırımcı için de kullanıcı için de bir gelir kaynağı oluşturmalı. Fiyatların bundan sonra nereye gideceği, ekonominin nereye gideceğine bağlı.

YAŞAM
Çocukluğum
TEK KELİME
Tek kelimeyle mutluluk...

Çocuklarım
HER ŞEYİM
Her şeyim. Furkan, 8.5, Erva, 5.5 yaşında. Fer (Kurduğu şirketin adı) de onlardan geliyor. Sonundaki R ise benden.

İlk param
KAPALIÇARŞI’DAN
Kapalıçarşı’dan. 9 yaşındaydım.

Vazgeçilmez ritüeller
HER SABAH BİR ELMA
6’da kalkarım. Kahvaltı yapmam. Yıllardır elmamı alıp işe yol alırım.
İyi ki...
EVLİLİĞİM
Evliliğim.

Bir gün mutlaka
TELEFONSUZ DÜNYA TURU
Çocuklarım ve eşimle dünya turuna çıkmak. Tabii, telefonu kapatarak...

Tatil
BOSTON VE NEW YORK
En son Boston ve New York’taydım.

Emeklilik planı
PLAN UYGULANMADI
Eski plana göre 46 yaşında, yani tam olarak 14 Temmuz 2013’te emekli olacaktım. Ama, şimdi...

Şehri yıkmak ve yeniden yapmak
BENİM MENFAATİM DEĞİL, BİZİM MENFAATİMİZ
Mevlana’nın lafıdır: ‘İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu. Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu...’ Yani, kimse, siyah ya da beyaz değil. Şehri yıkıp yeniden yapmak için sadece siyah ve sadece beyaz olmaktan kurtulup gride buluşmamız gerekiyor. ‘Benim menfaatim’ değil, ‘bizim menfaatimiz’ demeliyiz.
Bu ortamda bir hakem müessesine gerek var. Üniversiteler, geride duruyor. STK’lar ne yazık ki henüz mahalleler düzeyine inemedi. Kamu otoritesi de geri planda. Oysa ki, hakem rolünü onlar üstlenmeli.
Dünyada böyle örnekler var. Bu, sanayileşmenin ve kentleşmenin doğurduğu bir durum. Kentler ve sanayiler bir süre sonra iç içe geçmeye başladı. Ve bu durumu, tıpkı Londra ve Manchaster’da olduğu gibi üniversite, STK’lar ve kamu otoritesi çözdü.
Bugün Mecidiyeköy’e bakın, aynı fotoğraf... Likör fabrikası, şehrin göbeğinde kaldı. Sonra, Bahçeşehir ve Beylikdüzü gibi örnekler doğdu. En sonunda da merkeze dönüş, baskın bir istek haline geldi. Şimdi de bu geri dönüş isteği karşısında bizim yaptığımız istwest projesini düşünün. Bahçelievler, şimdi şehir merkezine son derece yakın bir yer. Daha önce Altınyıldız Fabrikası’na ait bir araziydi. Burada bir yaşam kuruluyor.
Tüm bunların dışında yapı stokumuz sağlıklı değil. Kentsel dönüşümün bir zorunluluk olduğunu unutmamak gerekiyor. Deprem bölgesinde enkazların başında nöbet tutan insanları benim gibi pek çoğumuz görmüştür. Tarif edilemez bir acı.

Dünyaya yeni proje
TÜRKİYE VE KAPALIÇARŞI
Türkiye’yi düşünüyorum. Türkiye’nin içinde de Kapalıçarşı. Belki de çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın burada geçmesi nedeniyle. Beyazıt’ı, Sultanahmet’i ve Süleymaniye’yi yeniden tasarlar, yeniden inşa etmek isterim. Dünyanın en zevkli ve pahalı yerlerinden biri yapardım. Tabii, tarihe saygılı bir şekilde.

MESLEK
Mesleğim
YAŞAM KURUYORUM
Ben bir inşaat mühendisiyim. İngilizcesi civil engineering. Yani, yaşam mühendisi. İnsanlar için yaşam kuruyorum. Bu da çok güzel bir şey.

Bu mesleği yapmasaydım
HERHALDE DOKTOR
Kan görmeye pek tahammül edemiyorum. Ama, bu probleme rağmen, herhalde doktor olurdum.
İlk adımlar...
9 yaşında, Kapalıçarşı’da
İlk adımım Kapalıçarşı’ydı. Dokuz yaşında başladım çalışmaya. Hayatı da ticareti de öğrenmeye başladım. Lisede de çalıştım. Sonra, inşaat okumaya karar verdim. Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandım. Okurken Enka’da çalıştım. O dönemden itibaren büyük bir müteahhit olmaya karar verdim.
Faal bir öğrenciydim. Boğaziçi’ndeki inşaat kulübünde Cem Boyner, Feyyaz Berker ve Sinan Tara gibi isimleri isimleri davet eder, onlarla konuşurduk.
Mezuniyet sonrasında Bayındır Holding’e girdim. İlk yer aldığım proje, İzmir-Urla-Çeşme Otoyolu’ydu. İki yıl sonra kendi şirketimi kurdum. İnşaat malzemeleri ithalatı yapıyordum. 94 kriziyle tüm ithalatçılarla beraber ben de battım. Bu defa Rusya’ya malzeme satmaya başladım. 98 krizinin ilk hissedildiği zamana kadar.
97’nin sonunda askere gittim. Dönünce Türel Türel şirketinde çalışmaya başladım. Kapalıçarşılılık nedeniyle satış sevdiğim işti. Yeri gelmişken oradan çok şey öğrendim: Dükkana bir müşteri gelir. Çay ya da kahve ister. Çay bir-iki dakika, kahve üç-dört dakikada içilir. Sen o sürede onun alıcı olup olmadığını anlamak zorundasın. Eğer o dakikalar içinde birşeyler yapamamışsan vay haline...
2009’da doğrudan gayrimenkule girmeye karar verdim. Ve Muammer Saka ile Fer Yapı’yı kurduk. İlk proje Sinpaş’ın Bomonti’deki arazisi için oldu. Küçük ofis konseptimi anlattım; beğendiler ve güvendiler. Şimdi itower’ı yapıyoruz. Sektörün konseptini örnek aldığı projedir. Mutlu ediyor bu, beni.
Ardından istwest. Cem Boyner’in Altınyıldız arazisinde proje geliştirmek için bir yıldır firmalarla görüştüğünü biliyordum. Cem beyle görüşmeye gittim. Boğaziçi’nden tanışıklığımız vardı. Satır aralarını istedim. Yaklaşımımı sevdi. İşe başladık.

Bundan sonra
ŞEHRİN TARİHİ ALANLARI
Şehir merkezinde kentsel dönüşüm projelerinde yer almak istiyorum. Daha çok şehrin, eski ve tarihi olan taraflarında.

KEŞFETYENİ
Vasiyet davası görüldü Tuğçe Tayfur yine durmadı!
Vasiyet davası görüldü Tuğçe Tayfur yine durmadı!

Cadde | 30.04.2025 - 17:50

Ferdi Tayfur'un vasiyetnamesinin açılması davasının ikinci duruşması Muğla'nın Marmaris ilçesinde gerçekleştirildi. Dava sonrası Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe Tayfur'dan imalı paylaşım geldi.

Yazarlar