07.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
Deniz ürünlerinin daha fazla tüketilmesi için kurulan Su Ürünleri Tanıtım Grubu’nun çalışmaları sürerken üreticiler de önyargıları yıkmaya çalışıyor.
Dünyada kişi başına balık tüketimi kişi başına yılda 16 kg, AB ülkelerinde 22, ABD’de 26, Japonya’da 80 kg iken ülkemizde bu rakamın sadece 8 kg olması üreticileri alışkanlıkları araştırmak için çözüm üretmeye yöneltti.
Önyargı, büyük engel
Uzmanlar, haftada iki kez olmak üzere 300 gram balık yemesini önerirken, Norveçli Leröy’ün Türkiye Genel Müdürü Ümit Güvenç, pazarda yaşadıkları güçlüklere dikkat çekerek, Kuzey Denizi’nden getirdikleri somon balığından yılda sadece 6 bin tonunun Türkiye’de tüketildiğini ifade ediyor.
“Önümüzdeki en büyük engel önyargılar” diyen Güvenç, şöyle konuştu: “Türk insanı yoğurtla balık tüketmenin zehirlediğini düşünüyor ve bu nedenle uzak duruyor. Sadece yoğurtla tüketirken değil, tüm sofra alışkanlığını da balık tüketmemek üzere kuruyor. Oysa sadece bozuk süt ürünü ya da bayat balık yenirse sıkıntı olur. Tüm bayat ürünlerin zehirlediği zaten gerçek. Birde bu önyargı deniz ürününü sofralardan uzaklaştırıyor. Bunu yıkmak için süt ürünleri üreticileri ile ortak çalışma yapacağız. Halkın önyargısını yıkmak için çok çabalamamız gerekiyor. Bütün hızlı tüketim ürünlerinde olduğu gibi balıkta da etiketli ürün sunmalıyız.
‘Tutan olmasın...’
Etikette tüm sorular cevap bulmalı. Bizim balığımız yoğurtla yenir, korkmayın, çünkü tazedir demeliyiz ve bunu etiketi ile kanıtlayabilmeliyiz.”
Ümit Güvenç, balığın kendisini avlayan ve yiyenler için beddua ettiğini ve bedduanın tuttuğuna inanılan ülkemizde daha yapacak çok işleri olduğunu da ekledi. Güvenç, “Beni tutan olmasın etimi yiyen doymasın, gibi bir beddua kuşaklardır günümüze kadar geldi. Balığın bedduası üzerine balık yiyenlerin doymadığı egemen bir toplumda deniz ürünü tüketimini nasıl arttırırız? Fiyatlardan çok bu gelenek anlayışıyla mücadele etmeliyiz” dedi.
Güvenç, ihracat yapmayı düşündüklerini de belirtti.