'Vakıfbank özerkleştirilsin'

Vakıfbank Genel Müdürü Altan Koçer, Hazine payı bulunan kamu bankalarının özelleştirilmesi, Vakıfbank'ın ise özerkleştirilmesi gerektiğini söyledi

Kadife Şahin

Vakıfbank Genel Müdürü Altan Koçer, kamu bankalarının özelleştirilmesine karşı olmadığını ancak, Vakıfbank'ın özelleştirilmesi yerine özerkleştirilmesinin daha uygun olacağını söyledi. Vakıfbank'ın yüzde 70 hissesinin Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olduğunu belirten Koçer, "Diğer kamu bankalarının sahibi Hazine. Bu kamu bankaları özelleştirilebilir ancak Vakıfbank'ın Ziraat ve Halk Bankası gibi özel görevleri yok. Görev zararı da alamayız. Tamamen ticari bankacılık yapıyoruz" dedi. Koçer, Milliyet'in sorularını yanıtladı.

- Türkiye'nin ekonomide çözmesi gereken en acil sorunu nedir?
Türkiye'nin en önemli problemi sarmal haline gelen iç borç. Yaşanan krizlerde bankalar likit kalırken, reel sektör likidite sorunu yaşadı. Yüksek faizlere reel sektör dayanamadı. Finans sektörü de dayanamaz. Türkiye artık içerde kaynak üretemiyor. Dışardan sağlanacak kaynak ve başarılı özelleştirmeler ile faizler düşürülebilir. Hazine piyasalardan çekilmeli. Hazine, piyasalarda alıcı olduğu sürece faizler düşmez.

- Ekonomide iyileşme gözlemliyor musunuz?
Sonbahardan sonra gelişmeler olacak. Kıpırdanmalar başladı. Türkiye'de moral çok önemli. Faizler beyan ile çıkıyor, beyan ile düşüyor. Sevindirici olan şu an moralimizin yüksek olması.

- Kıpırdanma işaretleri nedir?
İhracat ve ithalatta düşme olmasına rağmen genel olarak rakamlar çok rahatsız edici değil. Fakat en büyük darbeyi turizmden aldık. 7 ile 10 milyar dolar arasında beklenen döviz girdisi sağlanamadı. Ancak yine de kredi bulabiliyoruz.

-Sizce, hükümet vergi düzenlemeleri ile doğru adım mı attı?
Bir takım vergilerin kaldırılması doğru olmuştur. Vergi alınmasına karşı değilim. Ama gelişmekte olan ve sermaye birikimi tam olarak oluşmamış bir ülkede vergi koymak 30 ile 80 milyar dolar arasında bir paranın yurtdışına kaçmasına yol açtı.

- Giden para şimdi geri gelecek mi?
Gelmez, giden gelmez.

- Karşılıklar kararnamesi banka reel sektör ilişkisini düzeltir mi?
Karşılıklar kararnamesi firmaların rehabilitasyonu için çıkarıldı. Risk ölçümleme açısından kararnameye karşı muhalefet var. Kararnamenin Batı standartlarında olduğu söyleniyor. Doğru, ancak kredi verirken Batı standartlarında kredi vermiyoruz. İyi kredinin özelliği vade ve faizdir. Türkiye'deki vade ve faizler hiç bir standarda girmiyor. Kaynak ve kredi kısa vadeli.

- Kamu bankalarının özelleştirilmesi nasıl olmalı?
Kamu bankaları içinde Vakıfbank'ın farklı bir konumu var. Ziraat ve Halk Bankası gibi özel görevlerimiz yok, ticari bankacılık yapıyoruz.

- Kamu bankalarının ticari alandan çekilmesi sektörü nasıl etkiler?
Yaklaşık bir yıldır Türkiye'de ciddi sıkıntılar var. Özelleştirmeye yürekten inanırım. Devlet para işinden kesinlikle çekilmeli. Ama Türkiye'nin çok özel sorunları var. Böyle bir dönemde insanlar "İyi ki kamu bankaları var" dediler. Türkiye gelişirken Ziraat ve Halk Bankası'nın özelleştirilmesi doğru olmaz.

- Vakıfbank özelleştirilmeli mi?
Vakıfbank'ın yüzde 70'i Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün. Vakıfbank'ta Hazine'nin payı yoktur. Diğer kamu bankalarının sahibi ise Hazine'dir. Vakıfbank genel müdürünü başbakan atar. Vakıfbank'ta Hazine'nin payı olmadığına göre yönetimi özerkleştirilebilir. Siyasi baskı eleştirilerinin önüne geçileceğinden bankanın özelleştirilmesine gerek kalmaz.

Reel sektöre destek

Likidite sıkıntısı yaşayan reel sektör ile ilişkilerini bozmadıklarını belirten Vakıfbank Genel Müdürü Koçer, yeni talepleri karşılayamadıklarını söyledi.
"İmkanlarımız ölçüsünde reel sektörden kopmuyoruz, destek oluyoruz. Hazine kağıdı almıyoruz. İşletmelerin problemleri varken onları yalnız bırakamayız. Yıllardır birlikte çalıştığımız firmaları sıkıntı başladığı zaman ortada bırakmamız yanlış olur. Reel sektör batarsa bankalar da batar. Firma devam edebilecek güçte ise o firmayı yaşatmak zorundayız. Vakıfbank, bunu yapıyor, yaşayanı taşıyor."

Açık pozisyon açmazı

Altan Koçer, özel sektörün en fazla yakındığı konulardan biri olan döviz kredilerinin pahallılığını, şöyle açıklıyor:
"Döviz yok. Olmayan bir şeyin fiyatı pahalı olur. Bankalar açık pozisyon yapamazlarsa kar sağlayamazlar. Mutlaka açık pozisyona geçmek zorundalar. TL olarak toplanan para ile Hazine kağıdı alınırsa kar sağlanamaz. Dolayısıyla açık pozisyona geçiyorlar. Hazine'nin yayınladığı son tebliği ile açık pozisyonlar yüzde 20'ye indi. Açık pozisyonlar kapanacak."

300 milyon dolarlık sendikasyon

Vakıfbank'ın çalışmalarını sürdürdüğü 300 milyon dolarlık yeni bir kaynağın tamanını reel sektöre kullandıracaklarını belirten Koçer, şu bilgileri verdi:
"300 milyon dolarlık yeni bir kredi için Avrupa piyasalarında çalışmalarımız devam ediyor. Kasım ayına kadar bu kaynak Türkiye'ye gelmiş olacak. Bu krediyi hiç bekletmeden reel sektöre aktaracağız. İhracat için ayrı bir sendikasyonumuz devam ederken, bu kaynak yurtdışından gelen havalelerimiz üzerinden yaptığımız bir sendikasyon. Üç yıl vadeli olacak."