Son Güncellenme:
Dünyanın belki de en ünlü masal anlatıcısı diyebileceğimiz Walt Disney’in logosundaki kalenin nereden esinlendiğini hiç merak ettiniz mi? Cevabınız evet ise aradığınız yer Almanya’nın Füssen kasabası yakınlarındaki Neuschwanstein Şatosu. Sadece Walt Disney’in logosuna değil, çeşitli filmlere ve bilgisayar oyunlarına da ilham kaynağı olan bu şatonun son derece masalsı, aynı zamanda da hüzünlü bir hikayesi var.
Bavyera Kralı II. Ludwing’in yaşam öyküsü oldukça kısa ama aynı zamanda bir o kadar da ilgi çekici. Yalnızlığı seven, romantik, utangaç ve eksantrik bir kişiliği olan Ludwig, daha 18 yaşındayken tahta çıkıyor. Çocukluğunu sıkı bir eğitim düzeni içinde taht için hazırlanarak geçiren bu genç kralın garip huyları, çevresindekiler tarafından yaşadığı bu baskı ve strese bağlanıyor.Buna rağmen, Ludwig’in mutlu çocukluk anıları da yok değil. Ludwig, çocukluğunun büyük kısmını babasının yaptırdığı Alpsee Gölü yakınlarındaki Hohenschwangau Şato’sunda geçiriyor. Burada sık sık tek başına doğa yürüyüşlerine çıkan Ludwig’in, kral olduğunda hayallerinin şatosunu da aynı bölgede inşa etmeyi tercih ediyor.
Ludwig tahta çıkar çıkmaz hayalindeki masalsı şatonun inşasını başlatıyor. Dindar biri olarak tanınan Ludwig’in şatosunda gotik kilise mimarisinden izler, “Tristian ve Isolde” gibi dini hikayelerden pasajlar bulunuyor. Ludwig’in bir diğer tutkusu da müzik, özellikle Wagner’in müziği. Neuschwanstein Şatosu’nda Wagner operalarından pasajlar da bulunuyor.
Ancak II. Ludwig’in romantizm tutkusu, çevresindekiler tarafından anlamsız bir takıntı olarak görülüyor. Yapımına yaklaşık 6.2 milyon Mark harcanan saray, kralın danışmanları da dahil olmak üzere pek çok insanı endişelendirmeye başlıyor, hatta kralın akıl sağlığını sorgulamaya itiyor.
Sonuç olarak, Ludwig yapımı tamamen bitmemiş şatosunda sadece 11 gece geçirebildikten sonra doktoru Bernhard von Gudden ile beraber Starnberg gölünde ölü olarak bulunuyor. Ölümlerinin intihar mı, kaza mı yoksa cinayet mi olduğu hala bilinmiyor. Bir diğer üzücü detay da adeta Wagner’e adanmış bu şatoyu Wagner’in kendisinin hiçbir zaman ziyaret etmemiş olması. Yapılan masrafları telafi edebilmek için II. Ludwig’in ölümünün hemen ardından, Neuschwanstein Şatosu alelacele halka açılıyor.
1.Ludwig yaratmaya çalıştığı masal dünyasının tadını çıkarmaya fırsat bulamamış olsa da arkasında bıraktığı şato günümüzde dünyanın her yerinden milyonlarca turiste muhteşem bir deneyim yaşatıyor. Neuschwanstein Şatosu’nu her yıl yaklaşık 1.3 milyon kişi ziyaret ediyor. Würzburg’da başlayıp Füssen’de biten ve Almanya’daki en güzel turistik güzergahlardan biri olan Romantik Yol’un bitiminde yer alan Neuschwanstein Şatosu, gerçekten de görülmeye değer.