Son Güncellenme:
Bir ev düşünün ki uzaktan baktığınızda dans eden bir çiftin tüm esnekliğini ve zarifliğini üzerinde taşısın! Sonra bir mimar düşünün ki daha 80’li yıllarda böyle bir yapının detaylarını zihninde birleştirip 90’lı yılların ortasında şartların olgunlaşmasıyla birlikte bu projeyi hayata geçirsin.Hem de 21. yüzyılın modernizm anlayışına inat Ortaçağ'ın barok ve gotik mimari anlayışını sıkı sıkıya koruyan bir şehirde, Prag’da! İşte size hem mimarisi ile tabuları yıkan hem de şehrin ortasında duruşuyla fark yaratan bir yapı: Dancing Building.
Günümüzde Prag kentinin en önemli sembolü olan ve dans eden ev anlamını taşıyan Dancing Building, Mimar Vlado Milunic ve Frank Gehry tarafından tasarlanmış ve 1994 yılında yapımına başlanan inşaat 1996 yılında sona ermiş. Milunic ve Gehry bu yapıyı tasarlarken dünyaca ünlü Amerikan dansçı çift Fred Astaire ve Ginger Rogers’ın dans figürlerinden ilham almış.Gehry bu yapıyı onlara adamış hatta yapıya bu iki dansçının isminin verilmesini talep etmiş. Bu istek kabul edilmese de orijinal adı Dancing Building olan bina, Çekler tarafından Fred and Ginger olarak da sıklıkla anılıyormuş. Binanın şekli ve eğri duruşu nedeniyle bazı Praglılar ise bu binaya Sarhoş Ev adını takmış.
Barok ve gotik mimarinin oldukça ağır bastığı Prag’da adeta başka bir dünyadan gelmiş gibi görünen Dancing Building, mimarisi ile şehrin doğal yapısını bozduğu gerekçesiyle ilk başlarda bir kesim tarafından kabul görmemiş. Başbakan Vaclav Havel’in çabaları ile tamamlanan bina, daha sonra ise modern mimarisi ile kısa sürede adını dünya çapında duyurmayı ve Prag’ın simgelerinden olmayı başarmış.Kentin en işlek noktalarından birine konumlanan bu ilginç bina, ününün yayılmasıyla birlikte yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaya başlamış.
İki merkezi binadan oluşan ve 5400 metrekare alana oturan Dancing Building’in büyük bir bölümü uluslararası şirketlerin ofislerine ev sahipliği yapsa da binanın en üst katında yer alan Fransız restoran yapının en güzel bölümünü oluşturuyor. Prag’ın bir Ortaçağ kentini andıran görüntüsünü ve Vltava Nehir’nin nefes kesici manzarasını izleyebileceğiniz en güzel noktalardan biri olan bu restoran, Fransız ve dünya mutfağının eşsiz yemeklerini menüsünde bulunduruyor.Prag'a gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelen Dancing Building, modern mimarinin baş döndüren esnekliği ile dünyanın en güzel lezzetlerini nefes kesici bir Prag manzarası eşliğinde ziyaretçilerine sunuyor.