30.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
İki tekerlekli, dört tarafı camla kapalı el arabalarında bir çubuğa sarılı olarak satılan ve özellikle çocukların bayıldığı pamuk şekeri, elmanın üzerine bulanmış kırmızılığıyla göz kamaştıran elma şekeri, okul önlerinde türlü türlü 'cicilibicili' adlarla satılan macun ve horoz şekerleri, bayramların beyaz incisi badem şekeri, bayram günlerinin olmazsa olmazı şekerleme...
Bir de akide şekeri var. Adını aslında 'akid'den (anlaşma, bağlılık) alan akide şekerinin Osmanlı'ya dayanan ilginç bir hikayesi var. Ulufe günü, yeniçerilere üç aylıkları dağıtılır ve saray avlusunda bir yemek verilirmiş. Bu şölende sadrazam ve divanı hümayun üyeleri, önce askerin yemeğini tadar, sonra da kendilerine şeker sunulurmuş. Askerin ücretler ve yemeklerinden memnun olduğunu, ayaklanma olmayacağını sembolize eden bu ilginç tören, bir 'akit' anlamına gelirmiş ve herkesi rahatlatırmış.
18'inci yüzyılda şekerci Hacı Bekir 'kelle şekeri' olarak bilinen iyi vasıftaki şekerleri havanda dövüp, odun ateşinde, bakır kazanlarda eritip, pişirerek günümüzdeki akide imalatını gerçekleştirmiş. Osmanlı'daki ilk 'sanayi' tipi şeker üretimi böyle başlamış. Üç yüzyıl sonra, 1.2 milyar dolar ciro gerçekleştiren şekerleme üreten Türk şirketlerinin üzerinde yükseldiği temel bu.
Şekerli Mamul Sanayicileri Derneği'nden (ŞEMAD) alınan bilgilere göre Türkiye'de yılda 175 bin ton şekerleme üretimi yapılıyor. Bunun 52 bin tonu ihraç ediliyor geri kalan 120 bin tonunu ise birlikte yiyoruz. Kişi başına tüketim Avrupa'ya göre düşük. Türkiye'de kişi başına yılda 2.5 kilo şekerleme tüketilirken Avrupa ülkelerinde bu rakam 15 kiloya ulaşıyor.
Perakendecilik araştırmalarında uzman olan AC Nielsen'in verilerine göre şekerin yüzde 49'u bakkallarda, yüzde 30'u süpermarketlerde, yüzde 11'i orta marketlerde, kalan yüzde 10'luk bölümü ise kuruyemişçiler, büfeler ve benzin istasyonlarında satılıyor.
600 milyon dolarlık ihracat
Türkiye şekerli mamuller pazarı 1.2 milyar dolar! Bunun 600 milyon doları ihracattan elde ediliyor. Kayıtdışı şekerleme üretimi piyasanın yüzde 10'unu elinde bulunduruyor. ŞEMAD Başkanı Şevki Kopuz, bu yıl sektörde yüzde 6'lık bir küçülme olduğunu söylüyor. Bunda devletin tarım politikalarının ve kayıtdışı üretimi denetim eksikliğinin etkili olduğunu vurgulayan Kopuz, kota probleminin de sektörü baltaladığını belirtiyor.
Ancak bu sorunlara karşın ihracatta bu yıl yüzde 30'luk bir büyüme gerçekleşmiş. Kopuz, "Ortadoğu, Afrika ve Amerika'da yeni pazarlar keşfettik. Toplam 39 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bulduğumuz yeni pazarlarla ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz" diyor.
Bu yıl birinci kalite şekerlemelerin 9 milyon liradan başladığını belirten Kopuz, 5 - 6 milyona da şeker alınabileceğini belirtiyor. Kopuz şeker alışverişleri için uyarıyor: "Ucuzluğuna aldanıp kalitesiz ve markası bilinmeyen ürünleri satın almayın. Sağlığınızdan olabilirsiniz."
1777'de Bahçekapı'daki dükkanında şekerleme üreten Bekir Efendi, Türk şekerciliğinin simgesi sayılıyor. Şekerci Hacı Bekir, Avrupa'da rafinerilerde üretilen 'Kelle şekeri'ni getirip, havanlarda dövüp akide şekeri üretmiş. 1811'de nişasta kullanarak lokum imalatı yapmış. Oğlu Mehmet Muhiddin Efendi ve torunu Ali Muhiddin Hacı Bekir bu mesleği iki asırlık dükkanda sürdürmüşler. Usta ve personel götürerek Mısır'da şube açan Ali Muhittin Hacı Bekir'e Mısır Sarayı 'şekerbaşı'lık payesi vermiş. Firma bugün hala piyasada. Yıllık üretimi yaklaşık bin 200 ton. Bunun yüzde 20'sini ihraç ediyor.
Kadıköy'ün simgesi Udi şekerci
Tarihe 'şekerci, Bestekar, Hafız ve Udi' olarak geçen Cemil Bey, 1883'te 16 yaşındayken Şehzadebaşı'nda şekerci dükkanı açmış. 1909'da Kahire'de açtığı dükkanda 1930'lu yıllara kadar, badem, fıstık ezmesi ve lokum satmış. Oğulları Mehmet Ali ve Nurettin Beyler, 1937'de Türkiye'ye dönerek Kadıköy'de Cemilzade'yi tekrar açmışlar. Aynı tatları üretme misyonunu torunları üstlenmiş. 120 yıldır sadece ezme lokum ile akide ve badem şekeri üreten firmanın 3 butik mağazası var.
Şekercizade kardeşler
1877 Osmanlı - Rus savaşının ardından Bulgaristan'dan Eskişehir'e göç eden Erden Ailesi'nden Şekercizade Kamil ve Mahir kardeşler, Türkiye'de şekerleme sektörünün ilk fabrikalarından birini (Er Gıda) kurmuş. Hâlâ faaliyette olan firma şekerleme, çikolata, reçel, draje, lokum üretimi yapıyor. Yıllık üretimi 3 bin ton ve üretiminin yüzde 50'sini ihraç ediyor.
Yıllık toplam şekerleme üretimi | 175 bin ton |
Yıllık toplam şekerleme ihracatı | 52 bin ton |
Türkiye'de yılda kişi başına tüketilen şekerleme | 2,5 kilogram |
Avrupa'da yılda kişi başına tüketilen şekerleme | 15 kilogram |
Sektörün yıllık hacmi | 1.2 milyar dolar |
Yıllık şekerleme ihracatı | 600 milyon dolar |