The OthersBu ne pişkinlik

Bu ne pişkinlik

02.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu ne pişkinlik

Bu ne pişkinlik


Devletin 47 trilyonunu batırdı. 12.5 yıl hapis cezası verilince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet edip, tazminat istedi


Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni 80 milyon dolar zarara uğrattığı gerekçesiyle cezaevinde bulunan Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) eski Genel Müdürü Özal Baysal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurarak Türkiye'den 10 milyon dolar (yaklaşık 5.8 trilyon lira) tazminat ve tahliye talebinde bulundu.
Genel Müdürlüğü sırasında, bankanın aktifindeki 300 milyon doları (bugünkü kurla yaklaşık 176 trilyon lira), 1994'te el konulan üç bankaya yatırarak bir bölümünün batmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılanarak 12.5 yıl hapis ve 2.6 trilyon lira rekor para cezasına mahkum edilen Baysal'ın avukatlarınca AİHM'ye verilen dilekçede, "Aynı suçtan yargılanan fon yöneticileri beraat etmesine rağmen adaletin dışına çıkılarak Baysal mahkum edildi" iddiası yer aldı.
Baysal'ın mahkumiyetinde bütün yargı yollarının tüketilmesinin, hukuka ve İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine aykırı ve kararın siyasi olduğu belirtilen başvuruda şu görüşlere yer verildi:

Karar siyasidir

"Kararlar delile değil, varsayımlara dayalı. Paraların çekilmemesi emrini veren dönemin başbakanı da davanın siyasi bir hesaplaşmayı içerdiğini kanıtlamakta. Yargı, siyasetin çizdiği rotayı izlemiştir.
Mahkeme kararında, sanığın ne kadar miktarda zimmetine para geçirdiğinin belli olmadığını, banka yöneticileriyle sanığın ne tür ilişkilerde olduğunun saptanamadığı açıkça söylenmiştir. Kasıtlı para yatırılmasını gösteren tek bir delil yoktur. Karar siyasidir ve burada banka müdürü kurban seçilmiştir."
Başvurularında hapis cezasının sözleşmeye aykırı olduğunun tespiti, para cezasının ve sorumlu tutulduğu paraların ödenmesinin "ihtiyati tedbir kararı"yla durdurulması ve müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesinin isteyen avukatlar, haksız ve hukuka aykırı olarak verilmiş kararla, Baysal'ın kişilik hakları, kamuoyundaki prestiji, ailevi ve sosyal çevresi açısından zarara uğradığı öne sürdü.

İki yıl firar yaşadı

Devleti 80 milyon dolar (bugünkü kurla yaklaşık 47 trilyon lira) zarara uğratmakla suçlanan Baysal, Süleyman Demirel'in başbakanlığı döneminde TKB Genel Müdürlüğü'ne atandı. Hakkında açılan birçok davada `gıyabi tutuklama' kararı çıkarıldı. İki yıl kaçak yaşayan Baysal, İstanbul Organize Suçlar ve Kaçakçılık Şubesi dedektiflerince İzmir, Karşıyaka'da kiraladığı bir evde 8 Aralık 1998'de yakalandı.

Çiller'i suçladı

"Zimmet, emniyeti suiistimal ve devlet alım satımında menfaat temin etmek"ten yargılanan Baysal, mektupla gönderdiği ifadelesinde, dönemin başbakanı Tansu Çiller, eşi Özer Çiller ve dönemin Hazine Müsteşarı Vekili Osman Ünsal'ı suçladı. Baysal, TKB'nin 34 milyon dolarının (bugünkü kurla yaklaşık 19.9 trilyon lira) batan bankalardan çekilmemesi talimatının Çiller ailesinden geldiğini iddia etti.

Firardayken maaş aldı

1994'te görevinden alınan Baysal, yasa gereği Başbakanlık Müşavirliği'ne getirildi. Bu nedenle aranmasına karşın aylarca devletten emekli maaş almaya devam etti.

Dosyası kabarık

Baysal, TKB'nin trilyonlarını batırması nedeniyle Ankara 7. Ağır Ceza'da 12.5 yıl ağır hapis ve 2.6 trilyon lira ağır para cezasına ve batırdığı paraları ödemeye mahkum oldu. Ankara 4. Ağır ceza Mahkemesi'ndeki `Sentetik Bono' davasında ise Baysal, kamu kaynaklarını israf ettiği gerekçesiyle `Görevi Kötüye Kullanmak' suçundan 10 ay hapse mahkum oldu.

Cezaları onandı

Ankara 7. Ağır ceza Mahkemesi'nin verdiği 12.5 ağır hapis cezası ve toplam 2.6 trilyon lira ceza ödemeye mahkum olan Baysal'ın cezaları Yargıtay'ca onandı. Bir yıldır tutuklu bulunan Baysal, İnfaz yasası gereği yaklaşık beş yıl hapis yatacak.


EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler