EnEminem küfredince para kazandı Tarkan 'çişim geldi' dedi dışlandı

Eminem küfredince para kazandı Tarkan 'çişim geldi' dedi dışlandı

10.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Kontrolden çıkmazsan başarıda sorun yok'

Eminem küfredince para kazandı Tarkan çişim geldi dedi dışlandı





Kapakta gördüğünüz iki bebek bugünün iki ünlü yetişkini. Birisi rap müziğin beyaz yıldızı Eminem, diğeri ise ünü Türkiye'nin sınırlarını aşan Tarkan. Tarkan ve Eminem yaptıkları müzikle geniş halk kitlelerine ulaşıyor, milyonları peşinden sürüklüyor. Bu hayranlık onlara milyonlarca dolar kazandırıyor. Beraberinde onlara yatırım yapan da kazanıyor.
17 Ekim 1972'de doğan bu iki ünlünün sadece doğum günleri değil, yaşam hikayeleri de birbirine benziyor. Her ikisi de tanım yerindeyse bir "star" (yıldız). Bu haftaki inceleme konumuzu "yıldız" olarak belirledik.
Yıldızlar, toplumda pek farkedilmese de, tek başlarına birer işletme, bir nevi şirket gibi. Sağladıkları istihdamla ve ödedikleri vergilerle ekonomik çark içindeki önemleri giderek artıyor.
Dünya piyasasının 40 milyar dolarlık hacmi var
Dünya müzik piyasasının sahip olduğu 40 milyar dolarlık hacim giderek düşerken, sektör hiç de iyi günler geçirmiyor. Korsan satışlar ve internetteki yayınlar sektörü zora sokarken sektör popülaritesini uzun dönem koruyacak yıldız bulamıyor. Tüketim toplumu, herşeyi olduğu gibi yıldızları da tüketiyor. Yine de yılmıyor plak şirketleri, her yeni gün amatör sanatçılara yıldız olabilmeleri için milyonlarca dolar yatırıyor.

Başkan Bush'tan daha güvenilir
Tam bir pazarlama harikası olarak görülen Eminem de bu tanıma çok uyuyor. Saati beş dolara aşçılık yapan, bir ara döküm işinde de çalışan Eminem, Dr. Dre'nin dikkatini çekiyor. Bu genç yeteneği şoke edici bir rap yıldızına dönüştürmek için kollar sıvanıyor. Marketing, reklam ve daha diğer bir çok konuda Eminem için yapılan milyonlarca dolarlık yatırım sonucunda Eminem artık tüm dünyanın tanıdığı bir rap yıldızı oluveriyor. Eminem bugünse en zengin sanatçılar listesinde 29 milyon dolarla beşinci sırada yerini almış durumda. Asıl ismi Marshall Bruce Mathers olan Eminem neredeyse altın yumurtlayan tavuk gibi. Işıkçısından yönetmenine, ses teknisyeninden prodüktörüne çok büyük bir kadroya kazandırdığı paraların yanı sıra pek çok insan da onun üzerinden para kazanıyor.
Sadece beş senedir ünlü olmasına rağmen hakkında yazılmış yirmiye yakın kitap yok satıyor, çoğunun baskıları tükenmiş durumda. İnternet sitelerinde kliplerinden, röportajlarından, konser görüntülerinden ve hatta animasyonlarından oluşan DVD'ler, üzerinde resimleri olan tişörtler ve takvimler, resim ve posterleri pazarlanıyor. Eminem'in geldiği nokta öyle enteresan ki, ABD'de yapılan bir araştırma, halkın Eminem'e Başkan Bush'tan daha çok güvendiğini ortaya çıkardı. Ayrıca İngiliz futbolcuların da Eminem'in şarkılarını dinleyerek motive oldukları biliniyor.

Her şeyinden yararlanılıyor
Eminem bir pazarlama harikası olarak kendisine yapılan yatırımları boşa çıkarmıyor. Hangi işe el atsa peşinden milyonları sürüklemeyi başarıyor. Örneğin Eminem, patlamayı yaptığı "The Slim Shady LP" albümünün ardından bankaya 19.4 milyon dolar koydu.
Marshall Mather LP' yayınlandığı ilk hafta iki milyona yakın sattı ve tüm zamanların en hızlı satan rap albümü oldu. Bir solo artist için rekor olan bu çıkışın sonucunda kaset sadece Amerika'da 8 milyon sattı. 2002'nin en iyi albümü seçilen 'The Eminem Show'ise şu anda 14 milyon doları aşmış durumda.
Hayat öyküsünden esinlenerek çekilen '8 Mile' filmi bir hafta sonunda 54 milyon dolar, haziran ayına kadar 116 milyon dolar hasılat yaptı. Filmin çekildiği Detroit'in yerel ekonomisine 10 milyon dolar kazandırırken 2002 yılında ABD gayri safi milli hasılasına 115 milyon dolarlık katkıda bulundu. Filmin müziği de piyasaya çıktığı gün 508 bin kopya sattı. Kısa sürede 1 milyon barajını da aşan albüm Amerika'daki durgun müzik piyasasını hareketlendirdi.

Yılda 29 milyon dolar
Turnelerden 5.5, kasetlerinden 10.4, yayınlarından 3.8 milyon dolar olmak üzere toplamda 28.9 milyon dolarla en çok kazanan beşinci sanatçı olan Eminem, gelirinin yüzde 40'ını vergi olarak ödedi. Kısacası, onun yanında yer alan ve ona yatırım yapan kazandı, kazanıyor. Londra'da bir konser sırasında dinleyicileri arasındaki bir kadına 450 bin dolarlık bir gerdanlık hediye eden Eminem, satın aldığı ev için 4.8 milyon dolar ödedi. Eminem bunlarla birlikte 'Shady Records' adıyla kendi plak şirketini de kurdu.

Yazlık gazinolardan zirveye
Tarkan'ın öyküsü de Eminem'den farklı değil. Bugün yanında yüzlerce kişiyi istihdam eden Tarkan da ünlü olmadan önce düşük ücretle çalışıyor, yazlık gazinolarda şarkı söylüyordu. Tarkan tam da o dönemde Mehmet Söğütoğlu ile tanıştı. Bu tanışma kaderini büyük ölçüde değiştirdi denebilir. Onu gazinolardan zirveye taşıyacak bir tanışmaydı bu. Müzik dünyasına profesyonel anlamda girişinin temellerini atan ilk albümü "Yine Sensiz", 1993 yılında İstanbul Plak tarafından çıkarıldı. Tarkan kısa sürede 700 bin albüm satarak müzik piyasasına sağlam bir temel attı. Tarkan'ı ikinci şans, ikinci albümünün hazırlık aşamasında yakaladı.
Türkiye'nin en önemli seslerinden Sezen Aksu ile tanıştı. Müzikal anlamda ilk kez buluşan iki sanatçının çalışmaları sonucunda "Şıkıdım" şarkısı ikinci albüme dahil oldu. 1995 yılında çıkan ikinci albümü "Aacayipsin" ile Türkiye ve Avrupa'da tam 74 konser verdi. Bunlarla birlikte Tarkan çok önemli bir başarıya daha imzasını attı ve albüm 2.5 milyona yakın sattı. O dönemde New York'a giden Tarkan orada tanıştığı Ahmet Ertegün'le yeni projeler üzerinde çalışmaya başladı. Tarkan, 1997 yılının Temmuz ayında, üçüncü albümü "Ölürüm Sana" ile büyük çıkış yaptı. Tüm dünyaya sesini duyuran Tarkan'ın bu üçüncü albümü 3.5 milyon sattı.

Onun da şirketi var
Kendine ait bir müzik prodüksiyon şirketine sahip olma hedefi, HITT Müzik projesinin çıkış noktası oldu. Tarkan 1997 yılında kendi şirketi HITT'i kurarak, çalışmalara başladı. 2 yıl aradan sonra satışa sürdüğü en son albümü "Dudu" ile de iki günde 1 milyonluk satış grafiği yakaladı.

Bir gecede 305 milyar lira
Tarkan'ın ünü giderek artarken kazandığı para da arttı. 2001'i 2002'ye bağlayan gece Antalya Kemer'de, konser veren Tarkan'a bir gecede tam 305 milyar lira ödendi. Tarkan'ın, Hazır Kart ve Pepsi reklamları ile konserlerden 2 milyon dolar kazandığı söylenmişti. Ayrıca kısa süre önce, 1.5 yılık bir süreyle Opet ile sponsorluk anlaşması yapan Tarkan'ın 2 milyon dolar aldığı iddia ediliyor.
Defterdarlıktan alınan bilgiye göre Tarkan 2001 yılında 931 milyar lira gelir sağlarken bunun 431 milyar lirasını vergi olarak ödedi. Geçen yıl ise Tarkan'ın geliri 267 milyar liraya düştü ve bunun 111 milyar lirasını vergi olarak ödedi. Tarkan'ın bu yılki gelir beyanının ise Opet ile yaptığı anlaşma ve "Dudu" albümüyle birlikte trilyonu aşacağı tahmin ediliyor.

Eminem çok kızgın. Ağzı da oldukça bozuk. Küfretmediği şarkı ve söyleşisi yok gibi. Yazdığı şarkı sözleri yüzünden sık sık ırkçı, kadın düşmanı ve gay düşmanı damgası yiyor. Ancak yine de sadece ülkesi Amerika'da değil, bütün dünyada bir numara. Hatta popülaritesi Elvis Presley ile bile kıyaslanıyor. Beş sene öncesine kadar rap ve hip hop 'camia'sı tamamen zencilerin elindeydi. Kimse beyaz bir rap'çiyi hayal bile edemiyordu. Eminem'in diğer rapçilerden tek farkı ten rengi ama zaten onu zirveye taşıyan da bu fark. Zenci gibi konuşuyor, şarkılarında onların kelimelerini kullanıyor... Ama o bir beyaz ve prodüktörünün pazarladığı da bu aslında.
Tarkan ise müziği, giyim tarzı, cool davranışlarıyla rakiplerini sollayarak zirveye tırmandı. İkinci albümünün ardından muhteşem günler yaşamaya başlamıştı. Bu işe yarım asrını verenlerin kolay ulaşamadığı ama ona hemen gülen şöhretin sarhoşluğu içindeydi belki de. Türkiye'nin özel kanallarından birisinin kuruluş yıldönümünde yaşayacakları belki de tüm hayatını değiştirecekti.
Aynı gece canlı yayın yapan kanalda Tarkan "çişim geldi" demiş, ardından medyadan olumsuz tepkiler almıştı. Tarkan bu olayla birlikte belki de ününü ve kariyerini kaybetme noktasına gelmişti. Tarkan bu olayın hemen ertesinde ABD'ye gitmiş, bir süre orada kalmıştı.
Ancak ABD'ye gidişi onun sadece kurtuluşu değil, dünyaya ismini duyurmasının da kapılarını açacaktı.

İkisi de korsana savaş açtı
Bu arada Eminem ve Tarkan'ın bir diğer benzerliği de korsan satışlara açtıkları savaş. Eminem'in daha albümü çıkmadan parçaların internette yayınlanması ve albüm cd'sinin New York sokaklarında 5 dolara satılması Eminem'i kızdırdı. Eminem her zamanki gibi internet korsanlarına en sıkı küfürleri etti. Plak şirketi albümün piyasaya çıkış tarihini bir ay ileriye atmak zorunda kaldı. Tarkan da korsan albüm basıp satanlara savaş açtı. Tarkan, savcılık ile iki bakanlığa dilekçe yazarak korsanın önlenmesini istedi. Daha önce de korsan kasetlerinin toplatılması için yasal mercilere başvurmuştu.

Eminem'in iCAST sitesi müzik yazarı Mike Conway ile yaptığı söyleşiden alınmıştır. (*)


Eminem: Çok kötü bir çocukluk geçirdim ve bu elbette müziği etkiledi. Slim Shaddy albümünü dinlemeniz bunun için yeterli olacaktır. Müziğimde yaptığım şey yaşamımda neler olup bittiğini anlatmak.


Eminem: Kontrolden çıkmadığın sürece bence başarılı olmakta bir sorun yok. Ben elimden geleni yapıyorum işte...


Eminem: Ben saygı duyulmak istediğimi ve önceleri başaramayacağımı söyleyen insanlara bunu kanıtlamanın benim için önemli olduğunu öğrendim. Bulunduğum yer de birşeyler yapabildiğimi gösteriyor sanırım ve rap müzikten bıkana kadar yapmaya devam edeceğim.

'İnsanlar sakinleşmeli'
Eminem'in 'Black Gold' adlı dergiye verdiği röportajdan alınmıştır. (*)


Eminem: Bu dünyadaki insanlar biraz sakinleşmeliler artık. Pis bazı işler yaptın mı insanların öldüğünü artık öğrenmeleri gerekiyor.


Eminem: Geçenlerde Missy ile bir şarkı kaydettik, ayrıca Madd Rapper'la da öyle. Ama artık başkalarıyla işbirliği yapmak istemiyorum. Kendi adımın birçok prodüksiyonda görünüp durmasını istemiyorum artık.
(*) Stüdyo İmge, "Eminem" adlı kitaptan alınmıştır.

Yıldız kendisini mi yaratır? Yoksa yaratılır mı? Bu sorunun cevabı ortada da olsa, dünya müzik sektörünü yıldızlara milyon dolarlar harcadığı biliniyor.
ABD'de bir yıldız yaratmak için yapılan ilk yatırım 1 milyon doları buluyor.
Eğer sanatçı ünlüyse bu rakam 5 milyon dolara çıkıyor. Tabi bu rakamlar standart değil, albüme ne kadar güvenildiğine bağlı olarak değişebiliyor. İlk yatırımın içinde albüm, reklam ve pazarlama ile dağıtım, personel, baskılı malzeme giderleri
Sanatçı avansları, transfer harcamaları, klip ve promosyon giderleri bulunuyor.
Türkiye'de yıldız yaratmak için yapılan yatırımlar ise aşama aşama şöyle:

  • Amatör bir sanatçıya ilk aşamada 100 bin dolara yakın para harcanırken, A grubu sanatçılar için bu rakam 1 milyon dolara çıkabiliyor.
  • İkinci aşamada albüm maliyeti geliyor. Güvenilen yani çok iyi satış yapacağına inanılan bir albüm için ortalama 100 - 250 bin dolarlık yatırım yapılıyor.
  • Ardından klip çekimleri geliyor. Türkiye'de kliplerin maliyeti ortalama 10 - 15 bin dolar civarında. iyi bir klipse 100 bin dolara kadar çekilebiliyor. Bir albüm için ortalama iki klip çekiliyor, yayınlanması için de 15 - 20 bin dolarlık bir bedel ödeniyor.
  • Ardından promosyonla ilgili genel harcamalar geliyor. Bu harcamalara sanatçının kartoneti, posteri giriyor. Güvenilen bir albüme 25 - 50 bin dolar arasında promosyon yatırımı yapılabiliyor.
  • Pazarlama aşamasında gazete, dergi ve televizyon reklamı giderleri de var. Saniyesi 3 - 5 dolardan reklamlar veriliyor.
  • Diğer bir aşamada dağıtım giderleri. Toptan satış fiyatının yüzde 15'i dağıtım giderlerine gidiyor. Ayrıca personel giderleri de yatırım da önemli bir yer tutuyor.
  • Türkiye'de sanatçıya sadece müzik şirketi tarafından ödenen para ise 200 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında değişiyor.


  • Dogan Music Company (DMC) Genel Müdürü ERCAN SAATÇİ:

    Kim ben bir yıldızı gözünden tanırım diyorsa çok iddialı bir laf etmiş olur. Yetenek gördüğünüz bir kişiyle vakit geçirmek, test ederek onun içindeki elektriği açığa çıkarmak gerek. Beni ise en çok etkileyen şey o ışık, o elektrik. Müzikal anlamdan önce çevresine yaydığı ışık çok önemli. Sonra da işin müzikal boyutu geliyor. Çünkü karizma en iyi pazarlamadır. Kendi kendini pazarlayabilme yeteneği çok önemli. Bu bir süreç ve bu süreçte bestelere paralar ödeniyor, stüdyo çalışmaları yapılıyor. Bazen tüm bunlar çöpe atılabiliyor. Bazen bir bazen iki yıl sürebiliyor. En sonunda bir marketing planı hazırlanıyor. Hem tanıtım, hem promosyon anlamında neler yapılabilir ona bakılıyor. Beraberinde bütçesi de çıkarılıyor. Mesela benim etkilendiğim bir yıldız yaratma hikâyesi var. Pepsi'nin Michael Jackson'la anlaşmasını yenileyemediği bir dönemde Jackson, 250 milyon dolar istemişti. Pepsi de yeni bir star yaratmaya karar verdi ve 2 milyon dolar bütçeyle "Spice Girls"ü yarattılar. Bu beni çok etkiledi. Türkiye'de böyle paraların yatırılması çok anlamsız.


    Türkiye hâlâ korsan satışlar konusunu hangi bakanlık çözecek diye tartışıyor. 1998'de 500 milyon dolar olan sektörün kayıtlı hacmi, şimdi 40 milyon dolar civarında. Ancak korsan satışların Türk müzik endüstrisindeki hacminin 400 milyon dolar civarında olduğu söyleniyor. Müzik sektörü şu anda kendi yağıyla kavrulmaktan başka birşey yapamaz. Ufak şirketler kapanmak durumunda. Biz neredeyse korsan için çalışır olduk. Büyük emek veriyorsunuz, ertesi gün korsan piyasaya çıkıyor. Utanmasalar, 'Biraz daha reklam yapar mısınız? Elimizde mal kaldı' diyecekler.


    Rolling Stones'un eylülde Londra'da konseri var. Biletler karaborsada satılıyor. Onların hemen hemen her şeyinden para kazanıyorlar. En önemlisi pazarlama. Dünyanın en çok para kazandıracak fikrine sahip olabilirsiniz. Önemli olan bunu ortaya çıkarmak, bunu doğru şekilde pazarlamak. Hiçbir şey pazarlanamaz değildir. Çok yetenekli bulduğunuz birisi, belki beş albüm sonra çok iyi bir yere gelebilir. Dolayısıyla biz her sanatçımızın kendi yaptığı müzikte bir misyonu olmasını istiyoruz. Eğer o yıldız olacaksa, toplum ve pazarlama stratejisi onu bir yere getiriyor. Ondan sonra yapılan işler ve bütçeler çok daha farklı oluyor.


    Yıldızlar, gerçekten küçük ve orta ölçekli şirketler, fabrikalar kadar istihdam sağlar. Para kazandırır, vergi yaratır. Hatta korsanın önüne geçilse bu kazançlar üçe, dörde katlanır. İnanılmaz getirileri vardır. Türkiye'de bir yıldızın en az 50 kişiyi geçindirdiği biliniyor. Konser ve turnelerle bu sayı 400 kişiye çıkar. Sektöre de faydası olduğu için, depolara, o depolardaki çalışanlara, albümleri dağıtanlara da dolaylı etkileri söz konusu. Endüstri haline getirmeye çalıştığımız müziği, devletin bu şekilde değerlendirmesi lazım. O zaman sektörün hacminin ciddiyeti görülebilir.


    Yaklaşık 50 bin dolardan daha fazla bir reklam bütçesi harcayarak, Türk Sanat Müziği'nin popülaritesini yitirdiği bir dönemde, Umut Akyürek diye konservatuarlı bir kız yarattık. Önce Umut bize geldi. "Ben bir albüm yapmak istiyorum dedi. Umut'un elektiriğini görmek, ne yapmak istediğini öğrenmek için altı ay geçti. Sonra zamanının geldiğine karar verdik. Tanıtım stratejisini belirledik. O arada da Japon imparatoru Umut'u davet etti. Çok iyi bir malzeme yakaladık ve bir anda patladı tabi.


    50 bin dolarla 100 bin dolar arasında bir pazarlama bütçesi belirledik. Böyle bir rakam Türkiye için çok yüksek. Böyle harcamaları diğer müzik şirketlerinin birkaçı ancak bazı projeler için yapıyor. Biz bu harcamayı amatör, daha doğrusu hiç albümü olmayan, tanınmayan bir sanatçı için yaptık. Albümü bize kâr ettirecek şekilde sattı.


    DMC, şu anda pazar lideri. 2004 hedefimiz tamamen yurtdışı olacak. Öncelikle Rusya ve Avrupa'yı hedefliyoruz. Türkiye'de riskli bir ortam var. Ben riske yurtdışında girmeyi tercih ederim. Bir milyon dolarlık bir bütçeyle reklam yapıp, orada bir yıldız yaratabileceğime inanıyorum.

    Atlantic Records'un sahibi AHMET ERTEGÜN:

    Böyle bir formül yok. Birbirine benzeyen yıldız da yoktur. Onları yıldız yapan kendi karizmaları. Yıldız keşfetmenin pek çok yolu var. Bazen bir plak dinlerken şarkıyı söyleyenin bir yıldız olabileceğini hissedebiliyorsunuz.
    Mesela Ray Charles'ı ben ilk olarak bir plaktan dinledim. Küçük bir plak şirketi için yaptığı şarkıyı dinledim. Ve sesine âşık oldum. O zaman daha bir çocuktu denilebilir. Önceleri kendisini tanımıyordum. İlk duyduğumdan altı yedi ay sonra, kontratını satın aldık. Kontaratın maliyeti 2 bin 500 dolardı. O bir tarz.
    Bir keresinde de gittiğim kulüpte ilginç bir manzarayla karşılaştım. Genç bir kız, şarkı söylüyordu. Her şarkının sonunda izleyiciler birbirine giriyordu. Bağırıyorlardı, masaların üzerinde çırpınıyorlardı. Bir şarkıcının böylesine bir heyacan yaratmasına ilk defa şahit olmuştum. Ertesi gün onunla da kontrat imzaladım. İsmi Bett Midler idi. Tamamen değişik durumlarda yıldız keşfedilebiliyor.
    Biz ilk aşamada yıldız olup olamayacağından çok plakları satar mı satamaz mıyı düşünüyoruz. Anlaşma yaptığımız sanatçı iki üç plak yaptıktan sonra yıldız oluyor. Kontrat imzaladığımız her sanatçı bizim için bir yıldız. Maalesef hepsi başarılı olmuyor. İlk plaklarıyla yıldız olanlar da, üç dört plak sonra yıldız olanlar da oluyor. İlk plakta parlayanların ikinci plağı çıkaramadıkları da oluyor.

    'Bir albüme 1 milyon dolar yatırıyoruz'

    Bazen aynı anda birden fazla şirket aynı sanatçının peşine düşüyor. Eğer dört beş şirket aynı sanatçının peşindeyse fiyatı inanılmaz derecede yükseliyor. Ancak yeni, yani amatör bir sanatçı için büyük miktarlarda yatırım yapmıyoruz.
    Buna rağmen albüm çıkarmanın maliyeti her yıl artıyor. Bundan 20 - 30 yıl önceki masrafımız bugünle kıyaslanacak durumda değil. Şu anda çok yüksek.
    Bir albüm için 1 milyon dolarlık yatırım yapıyoruz. Bunun için de tanıtım, promosyon giderleri de var. Albümün çıkarılması için önce inanmak gerekiyor. Para harcamayacaksanız o albümü çıkarmanın gereği yok.


    Bu tamamen değişiyor. Bazı sanatçıların ilk albümleri 10 milyondan fazla satıyor.
    Bazıları 300 plak satmıyor. Getirisi yine aynı sanatçının ikinci plağı için harcanıyor. Ayrıca kazanan sanatçılar, kazanmayanların paralarını veriyor bir anlamda. Çünkü şirketlerde her kazanan sanatçı karşılığında dört beş kazanmayan sanatçı var. Onların parasını da birisinin vermesi lazım. Çünkü bir yıldız yaratmak için belki yedi albüm yapacaksınız. Bu yedi albümün masraflarını kim karşılayacak.


    Bugün plak şirketlerinin çoğu para kaybediyor. Bunun birçok sebebi var. Öncelikle masraflar çok arttı. Sanatçılar geçmiş dönemlere göre daha fazla para istiyorlar. Satıştan aldıkları pay yüzde 15'ten 20'ye çıktı.
    Masrafları yok ve 20- 30 milyon dolar para kazanan yıldızlar var. Sadece yıldızlara değil söz yazarlarına, sendikalara da satıştan pay veriliyor. Ancak korsanlık giderek artıyor. İnternetten bedava müzik indirebiliyorlar. Bu nedenle satışlar düştü.

    'Tarkan artık bir dünya starı'

    Kazanmaları gerek. Ancak masraflar arttıkça kazançlar düşüyor. Dediğim gibi sektör zor günler geçiriyor.


    Bence Tarkan bir dünya yıldızı. Bu bizim için büyük bir şans. Çünkü dünyada her ülke bir yıldız çıkaracak diye bir zorunluluk yok. Ayrıca Sertab Erener'in Eurovision'da birinci olması da bizim için çok önemli bir gelişme. Tüm bunlar Türkiye için şanstır.



    BUSINESS


    Bebekler büyüdü paraya yürüdü
    Küfür insanı ünlü yapar mı?
    Korka korka yılda 800 gram çikolata yiyoruz
    'Siz Türkler yaz iyimserisiniz'
    Ne olacak bu rakının hali?
    Hollandalılar bizim bombus arısının tanesini 10 dolara satıyor
    Hiç ayna karşısında çıplak dans ettiniz mi?
    Borsanın büyüyememesinden işadamlarımız sorumlu
    Konser saatine kadar saklanıyor
    Localı, barlı, yatar koltuklu 90 sinema salonu kuracaklar
    Takının müşterisi erkekler
    Zincir markete gir, marka ol!
    Temel içgüdüleri baştan çıkarıyorlar
    İnternette 450 sanal restoran açtı
    Terzi İtalya'dan, prova Türkiye'de, dikiş İsviçre'de
    Dört yıl elde tutulan gayrimenkulün satışındaki kazanca vergi yok
    KEŞFETYENİ
    Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!
    Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!

    Cadde | 24.05.2025 - 01:43

    Survivor All Star'da düello finali sonrası adaya veda eden yarışmacı belli oldu. İşte detaylar...

    Yazarlar