En 'Etik', mahkeme kararına bağlanır ise, ne işe yarar?

'Etik', mahkeme kararına bağlanır ise, ne işe yarar?

21.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Müteahhitlerin yaptırdıkları araştırmada, kamuoyunda müteahhitlik müessesesine güvensizliğin en üst çizgiye ulaştığı saptanmış. Ayrım yapılmadan her müteahhide şüphe ile bakılıyor. Bu kötü imajın ortaya çıkmasına, az sayıda da olsa, müteahhitlerin yanlış hareketleri neden oldu. Bu kötü imajı düzeltmek belli bir çaba ister. Bu çabayı gösterecek olan da müteahhitlerin meslek kuruluşlarıdır

Etik, mahkeme kararına bağlanır ise, ne işe yarar





Müteahhitler Birliği, "Etik Kurulu" oluşturmaya karar vermiş. Bu kurul, mahkeme kararı ile suçlu olduğu kesinleşmiş üyeleri Birlik'ten ihraç edecekmiş. Etik, mahkeme kararına bağlanır ise, acaba işe yarar mı? Etik, mahkeme kararına bağlanır ise, acaba etik kurullarına ihtiyaç kalır mı?
Funda Özkan'ın Radikal'deki "Kulis" köşesinde "Etiği severiz, kurulu bize uymaz" başlığı altında bir yazısı yayımlandı.
Funda Özkan'ın yazısından öğrendiğimize göre, Türkiye Müteahhitler Birliği ile Uluslararası Müteahhitler Birliği, ihale yolsuzluklarına son vermek ve de müteahhitlerin saygınlığını öne çıkarmak için büyük çaba içinde imiş.
Müteahhitler Birliği halkın müteahhitlere bakış açısını tespit etmek için "Kurumsal İtibar Araştırması" yaptırmış.
17 ile ve 51 ilçede 1307 kişi ile konuşulmuş. Halkın müteahhitleri nasıl gördüğü ve Müteahhitler Birliği'nden neler beklendiği sorulmuş. Halkımız "Meslek gruplarının toplumda uyandırdığı saygınlık" sıralamasında müteahhitleri, en alt sıraya koyuyormuş.

Etik Kurul oluşturmuş
Halkımız müteahhitlere saygınlık sağlamak için kendi aralarında bir disiplin sistemi uygulanmasını tavsiye ediyormuş.
İşte bu araştırma üzerine Türkiye ve Uluslararası Müteahhitler Birliklerinin aynı çatı altında toplanmasına ve bir "Etik Kurulu" oluşturulmasına karar verilmiş.
Birliğin her ne kadar 142 üyesi var ise de, bu üyeler ülkedeki taahhüt işlerinin yüzde 70'ini, yurtdışındaki işlerin yüzde 90'ını üstlenen firmaların sahipleriymiş.
Buraya kadar ki haberler iyi haberler. Bu noktadan sonra haberler "çatallaşıyor".
Birliğin yönetimi her ne kadar "müteahhitlerin itibarı/saygınlığı" sorununun kamuoyunda en önemli sorun olduğunu belirtiyor ise de, birliğin üyeleri bu soruna kamuoyu kadar öncelik vermiyor.
Hatta ve hatta öncelik listesinde bu sorun en sonda geliyor. Üyelerin önceliği akreditasyon ve teminat mektubu gibi sorunlar.
Birlik de her ne kadar "Etik Kurulu" oluşturmayı istiyor ise de, Birlik bu kurulun kendi başına karar vermesini, üyelere uyarıda bulunmasını veya yaptırım gücüne sahip kılınmasını düşünmüyor.
Ancak mahkemeler bir üyelerini suçlu bulur ise, o takdirde "müteahhit adına yaraşır tavrı olmadığı tespit edilenlerin ihraç edileceği" belirtiliyor.
O zaman "Etik Kurulu" oluşturmaya ne gerek var? Birlik tüzüğüne, mahkeme kararı ile suçu sabit görülenler birlikten ihraç edileceği yazılır. Olur. Biter.

Kurullar ceza vermez
Önemli olan meslek kuruluşunun, üyelerini suç işlemeden, müteahhitlik adabına aykırı hareket etmeden uyaracak sistemi kurarak işletmesidir. Etik kurulları, geçmişe dönük bir ceza uygulama mekanizması değil, meslek ahlakını hakim kılmaya yardımcı olacak müesseseler olarak çalışmalıdır.
Müteahhitlerin yaptırdıkları araştırmada da ortaya çıktığı gibi, kamuoyunda müteahhitlik müessesesine karşı güvensizlik en üst çizgiye ulaşmıştır. Ayrım yapılmadan her müteahhide şüphe ile bakılmaktadır.
Bu kötü imajın ortaya çıkmasına az sayıda da olsa müteahhitlerin yanlış hareketleri neden olmuştur. Bu kötü imajı düzeltmek belli bir çaba ister. Bu çabayı gösterecek olan da müteahhitlerin meslek kuruluşlarıdır.
Meslek kuruluşu iyiyi kötüden ayıracaktır ki, kamuoyu kimin iyi kimin kötü olduğunu bilebilsin ve de kötü ile iyiyi aynı kefeye koymasın. Bu ayrımı yapacak olan da "Etik Kurulu"dur. Etik kurulu ciddi çalışır, hatır gönül dinlemeden yanlışı ortaya koyar ise, doğru ortaya çıkar. Doğrular kamuoyundan kabul görür.




BUSINESS