En Füzeden zor kurtuldu

Füzeden zor kurtuldu

11.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Füzeden zor kurtuldu

Füzeden  zor kurtuldu





İstanbul, Pamukkale ve Efes Richmond otellerinin, İstanbul Altunizade'deki Capitol Alışveriş Merkezi'nin ve Markiz Pastaneleri'nin sahibi. Bu yıl ekim ayında Sapanca'da Richmond Sapanca Göl Oteli'ni açacak. Markiz'den sonra, Galata Kuledibi'nde bir arsa aldı. İzin çıkarsa altı otopark, üstü alışveriş merkezi ve otel olan bir büyük kompleks daha açacak...
Bu varlıkların ve projelerin sahibi işadamı Mustafa Aksoy! Yatırımcı, girişimci ve başarılı bir işadamı. 'Başarılı', burada öylesine söylenmiş bir söz değil. Aksoy Group'un sahibi olan Mustafa Aksoy, kunduracı bir baba ile; hani o fabrikada, 'kendi içer gibi' tütün saran kadınlardan birinin oğlu. Yani zenginliğinin ailesi ile değil, tamamen kendi becerileri, girişimciliği ile bir ilgisi var!

Mazhar Bey'in teklifi
Mustafa Aksoy, ailesi Çanakkale'den yeni bir başlangıç yapmak üzere İstanbul'a gelip, Erol Taş, Efkan Efekan gibi 'meşhur artistlerin yaşadığı Cankurtaran'a yerleştiğinde beş yaşındaymış. Tek odalı bir ev! Geçim sıkıntısı, başka dertler, derken Aksoylar, kısa bir süre sonra Cankurtaran'dan Kasımpaşa, Aynı Çeşme'ye taşınmış. Cansıkıcı sorunlar peşlerini bırakmamış. Özellikle çocuk Mustafa Aksoy için tatsız bir olay yaşanmış; babası ile annesi ayrılmış!
O dönemde ilkokulu bitirebilen Mustafa Aksoy, çaresiz çalışmaya başlamış. 1960 yılı! Babasının kalfa olarak çalıştığı ayakkabıcıda 'çırak'tır.
İşte o günlerde, tam 'filmlik' cinsten bir şans kapısını çalmış. Çemberlitaş'taki kunduracı dükkânına gelen tüccar Mazhar Bey, babasından izin alarak Mustafa Aksoy'u yanına almış. Aksoy anlatıyor: "Mazhar Bey'in Çarşıkapı'da toptan ayakkabı mağazası vardı. Babama 'Sen bu oğlanı bana ver. Onu tüccar olarak yetiştireyim' dedi. Babam kabul etti. Böylece dükkânında aylık 2.5 liraya işe başladım."
Artık Mazhar Bey, 'adamı gözünden tanıyan', insan sarrafı bir eski zaman adamı mı neyse, Mustafa Aksoy için böyle bir gelecek vaadinde bulunmakta hiç tereddüt etmemiş. Çarşıkapı günlerinde Mustafa Aksoy, Mazhar Bey'in yanında 10 yıl çalışıp işi öğrenmiş. İş çıkışı İngilizce kurslarına gitmiş. Dükkândan askere gitmiş, dönüşünde Mazhar Bey'e, "Ben artık ayakkabıcılık yapmak istemiyorum" demiş. Mazhar Bey, 'Bak işi öğrendi, beni bırakıyor' diye kızmamış, aksine desteklemiş. Aksoy, Çarşıkapı'da sokağın bir başka ucundaki dericide tezgâhtarlığa geçmiş. Altı ay sonra tekrar Mazhar Bey'in karşısına çıkmış; "Ben dericilik yapacağım" demiş.

Konfeksiyona dönüş
Mustafa Aksoy'u çok seven Mazhar Bey, hemen bir dükkânını Aksoy için boşaltmış. 100 bin lira da borç vermiş. "Senede imza atarken ellerim titredi. Benim için büyük bir paraydı" diye anlatıyor. Aksoy, başlangıçta yüzde 20'sine ortak olduğu dükkânın zamanla yüzde 50'sine ortak hale gelmiş. İşi daha da büyütmek istemiş ama bir yandan da kendisini bu kadar destekleyen Mazhar Bey ile ortak firmalarında onun 'küçük ortak' haline gelmesine gönlü razı olmamış. Ayrılmaktan başka çare görmeyince, yine çıkmış karşısına: "Ben işi büyütmek istiyorum. Ama bundan sonra ben yüzde 60, siz yüzde 40 ortak olamazsınız. Bunu sindiremem" demiş.
Bu ayrılıktan sonra kendine deri dükkânını açan Aksoy, yine güzel bir tesadüfle karşılaşmış. Dükkâna gelen bir Amerikalı ihracat' teklifi yapmış. Böylece önce ABD'ye arkasından Almanya'ya ihracata başlamış. Dükkânı, 40 - 50 makinalık bir deri atölyesine dönüştürmüş. Iraklı bir müşterisi aracılığı ile Irak'a, arkasından da Libya'ya ihracata başlamış. Savaş ve gerginlikler yüzünden ihracat kesilince kazandığı para ile turizme girmiş. Pera'da iki bina alarak ilk Richmond Oteli yapmış. Sonra Pamukkale ve Efes'te iki otel daha gelmiş. 1993'te de Altunizade'deki 100 dönümlük arazisine Capitol Alışveriş Merkezi'ni yapmış.
Sapanca'da bu yıl ekim ayında Richmond Sapanca Göl Otel'i açacak. Tarihi Markiz Pastanesi'ni açtıktan sonra, Galata Kuledibi'nde bir arsa daha satın alan Aksoy, altı otopark ve alışveriş merkezi, üstü otel yeni bir kompleks açmayı planlıyor.

Mustafa Aksoy'dan mal alan Irak'ın zenginlerinden Şerbetçi Selman Bey, Aksoy'u Bağdat'taki fuara katılmaya ikna etmiş. 1978 yılında Türkiye'nin ilk kez katıldığı Uluslararası Bağdat Fuarı'na katılan Aksoy, İran - Irak savaşı döneminde, Sheraton Oteli'nde kaldığı bir gün, Saddam'ın otelin yakınındaki sarayını hedef alan İran füzeleri yağmış. Mustafa Aksoy, "Füzenin etkisiyle yataktan düştüm. Herkes donla dışarı fırladı" diye anlatıyor.

Sinemaları yeniledi
Mustafa Aksoy'un şu sıralar üzerinde durduğu en önemli projelerden biri Capitol'ü yenilemek. Aksoy, "Rakiplerimizin sayısı giderek artıyor. Bu nedenle Capitol'ü yenilemeye başladık" diyor. İşe sinemalardan başlanmış.
10 sinema elden geçirilmiş, dört salon daha eklenmiş. 'Yılda bir milyon bilet' satışı düzeyini korumak istiyor. 2005 hedefi ise yılda bir milyon 200 bin bilet!. Capitol'de yenilenince Türkiye'de ilk kez kapalı bir mekanda uygulanacak olan 'dancing fountain' sistemi kurulacak. Ses ve ışık sisteminden oluşan bu havuzun aynı zamanda üstü kapatılarak sahne olarak da kullanılabilecek.




BUSINESS


Ray yap işlet, trenini al gel, yolcu veya yük taşı!
Editörden
Baba Bush'un torpiliyle ABD'lilere gömlek sattı
Boğaziçili 'ufak kızlar' 7 bin kişiye iş buldu
Kunduracı çırağıydı...
İktidardaki kadınlar
Wal-Mart, raporuna yazdı: Gelebilirim!
Enrıco Coverı'yi zor ikna etti
Hortumcunun yöneticisine 'protokol koruması' kalkıyor
Kazanan ve kazandıran arasında 'paylaşım etiği'
Bizim Ören Bayan, Fransa'da 'Madame Tricote' olacak
Apartman ortak alanlarının kira geliri nasıl vergilenecek
İkizdereli Osman Yıldız'ın 'likapa' bahçesinde umut var
Mel Gıbson, Hz. İsa'nın çivilerinden de kazanıyor
Lula, 'IMF karşıtı cephe' kuruyor
Her şey güzel mi olacak?
IBM'in 24 bin patenti var
Bir gecelik konaklama 8 bin dolar