En Herkes 'etik'ten söz ediyor

Herkes 'etik'ten söz ediyor

07.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Etik de muz gibi bir şey oldu. Ne niyetle kullanırsan o tadı veriyor. Şirketlerinde etik ilkelere hiçbir önem vermeyen işadamları, şirket batıran, banka soyan yöneticiler konferanslarda etik dersi veriyor, ortalıkta etik uzmanı olarak dolaşıyorlar

Herkes etikten söz ediyor





Eskiden muz meyvası Türkiye'nin her yanında bulunmazdı. Muzu çok az kimse bilirdi. Bilenler bilmeyene muzu şöyle anlatırdı: "Muz öyle bir meyvadır ki, ne niyet ile yersen, o tadı verir..."
Şimdilerde 'etik' de muz gibi bir şey oldu... Ne niyet ile kullanılır ise, o tadı veriyor.
Kurdukları şirketlerde etik ilkelere hiç mi hiç saygı göstermeyen bazı müteşebbisler, konferanslarda etik konusunda konuşma yapıyor. Şirket batıran, banka soyan yöneticiler etik uzmanı olarak ortalıkta dolaşıyor.
Günahsız kul olmaz derler. İşte o biçim... Şirketler, işadamları, yöneticiler şu veya bu nedenle, şu veya bu şekilde etik dışı davranışlarda bulunabilir, uygulamalar yapabilir. Önemli olan bunun yanlış olduğunu görerek, bir daha tekrar etmemektir. Bu yanlışı yapanların, yaptıkları yanlışın farkına varanların, bir daha yanlış yapmamaya çaba gösterenlerin etik kelimesini bir daha ağızlarına alamayacakları söylenemez.
Belki bu yanlışı yapan ve yanlışı fark edenler etik konusunun önemini daha iyi anlayabilir ve değerlendirebilir.
Ama etik değerleri devamlı gözardı eden, devamlı etik dışı uygulamalar içinde olan işadamlarının ve yöneticilerinin 'etik' uzmanlığına soyunmaları da akıl almaz bir davranıştır.
Etik konusu şu günlerde moda olduğu için, etik değerlere önem verilmeye başlandığı için, bu konuda son zamanlarda toplantılar yapılıyor, yazılar yazılıyor, söyleşiler yapılıyor.
İlginçtir ki bu etkinliklerde öne çıkmaya çalışanlar, bugün kadar etik değerlere önem vermeyen ve vermemeye devam edenler.
Rüşvet ile kamudan ayrıcalıklı işler alan işadamı, kamu arazisini işgal eden müteahhit, çalışanının hakkını ödemeyen işveren etik değerlerden nasıl söz edebilir?
Çalıştığı işyerini soyan, çalıştığı müesseseyi batıran, işverenine kazık atan yönetici nasıl etik uzmanı olabilir ?
Türkiye'de etik konusu gündeme geldiğinde en fazla yakınılan devlet çalışanlarının rüşvet almasıdır. Rüşvetten en fazla yakınanlar ise devlet ile iş yapanlardır. Eğer veren olmasa, devlet çalışanı kimden, nasıl rüşvet alır. Silah zoru ile rüşvet toplanmıyor ise, burada çift yanlı bir etik sorunu var demektir.
Halka açık bir şirkette, çoğunluk hisseye sahip kişi veya kişiler, azınlık haklarını gasp ediyor, bilanço oyunları ile hisse senedi sahiplerine daha az kâr dağıtılmasını sağlıyor ise bunu yapanlar etikten söz edemez.
Çalışanlar, ücretlerinden veya yaptıkları işten memnun olmadıkları için, görev ve sorumluluklarını yerine getirmiyor, şirkete ve işverene zarar veriyor ise, etikten söz edemez.
Bu tablo içinde iyimser olmak zorundayız... Etik rüzgarı giderek her alanda, davranışları disiplin altına alacak güce erişiyor. Şirketlerin, işadamlarının, yöneticilerin etik ilkelere uygun davranıp davranmadıklarını devletin polisi değil, kamuoyu, halk denetlemeye başlıyor. Bu denetim polis denetiminden daha güçlü.
Kamuoyunun etik değerlere giderek daha fazla önem vermesi kamuda ve özel kesimde etik dışı davranışların kontrol altına alınmasına imkân verecektir.



BUSINESS