En Kadınlar, artık 'yalnız' gezmeyi tercih ediyor

Kadınlar, artık 'yalnız' gezmeyi tercih ediyor

11.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadınlar, artık 'yalnız' gezmeyi tercih ediyor

Kadınlar, artık yalnız gezmeyi tercih ediyor





Yaşanan son küresel kriz, tüketici davranışlarında yeni bir gelişmeye yol açtı. Kriz döneminde gelecek korkusuyla harcamalarını kısan tüketiciler, öncelikle satın aldıkları kategorileri gözden geçirerek ilk tepki olarak büyük ölçüde düşük fiyatlı ürünlere yönelme eğilimi gösterdiler. Büyük markalar da ucuz ürünlerle rekabet edebilmek için kârlarından vazgeçerek fiyatlarını düşürme yolunu seçtiler.
Türkiye'de en belirgin düşük fiyatlı ürün - marka savaşı deterjan sektöründe yaşandı. Dev markalar, 'farkı fiyatı' konumlandırması ekseninde iletişim yapan ve daha düşük fiyatla satış yapan rakipleri karşısında başlangıçta zorlandılar. Ancak, hemen sonra, yoğun promosyon etkinlikleri aracılığıyla bir karşı saldırı başlattılar. Bu rekabet sonucunda deterjan sektöründe fiyatlar ve marjlarda ciddi bir azalma ortaya çıktı. Ancak, markalar güçlerini yitirmediler. Tüketicinin talebi doğrultusunda kendi yaklaşımlarını ayarlama yoluna giden Ariel, Omo, Alo başta olmak üzere, büyük markalar piyasadaki konumlarını korumayı ve ucuz fiyatlı rakipleri karşısında güçlü kalabilmeyi başardılar.

BİM, krizde büyümeyi başardı
Benzer bir dönüşüm aslında tüm perakendecilik sektöründe de yaşanmakta. Alışveriş alışkanlıkları değişmekte olan Türk tüketicileri bir yandan daha ucuza ve daha kolay alışveriş yapacak ortamlara rağbet gösterirken, öte yandan alışveriş deneyimlerinin renkli ve eğlenceli olmasını da talep etmekteler. Büyük mekanlar ve çeşitli markaların olduğu ortamları sunan alışveriş merkezlerinin bir tür buluşma ve vakit geçirme işlevini de sunmasına alışmış durumdalar.
Kriz dönemi iki temel yaklaşımın rekabetine tanık oldu. Bazı süpermarketler, azalan tüketici talebine rağmen canlı ortamlar sunabilmek için yapılanmayı sürdürürken, yalnızca ucuzluk vaadi üzerine kurulu BİM gibi mağazalar da alternatif bir yapı olarak büyümeyi başardılar. Alışveriş ortamına ve hizmetlere büyük bir yatırım yapmayan böylece fiyatlarını aşağıda tutmayı başaran BİM modeli, krizde yalnızca alt gelir gruplarından değil, orta ve üst gelir gruplarından olan müşterilerinin de sayısını artırdı.

Tüketici, eğlence de arıyor
Ancak, 'bu kriz ortamında, geleceğim belli değilken ve param kıymetliyken neden daha fazla ödeyeyim?' diye düşünen hedef kitlesine cazip bir seçenek sunan BİM'in artık değişmek zorunda olduğunu söylemek mümkün. Çünkü, ekonomideki canlanmaya bağlı olarak, tüketiciler temel gereksinimlerini en ucuza karşılayabilecekleri yerlerden, daha eğlenceli ortamlara doğru gitme eğilimi göstermeye başlamış durumdalar.
Tüketicilerin verilenden fazlasını isteyeceği ve rekabetin farklılaşabilmek için yatırımlar yaptığı bir ortamda, BİM modelinin de kısa bir süre içinde değişime zorlanacağı söylenebilir. Bu arada, diğer zincir mağazaların da, BİM modeliyle daha iyi rekabet edebilmek için, kâr marjlarını düşük tutmayı sürdürecekleri de tahmin edilebilir.

Türkiye'ye de geleceği konuşuluyor
Türkiye'de alışveriş hâlâ hafta sonları ailelerin vakit geçirmek için birlikte gittikleri yerler durumunda. Sürekli bir biçimde, başta Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa olmak üzere, büyük şehirlerde gösterişli alışveriş merkezleri yaratılıyor. Bu merkezlerin içindeki temel çekici unsursa genellikle bir süpermarket oluyor. Son yıllarda başta Carrefour olmak üzere, büyük iddialarla Türk pazarına yatırım yapmayı seçen uluslarası kuruluşların sayısında artış yaşanıyor. Tesco'dan sonra Wal - Mart'ın da Türkiye'ye geleceğiyle ilgili çeşitli haberler duyuluyor. Öte yandan, Migros, Tansaş ve Gima yabancı rakipler karşısında güçlü konumlarını koruyabilmek için sistemlerine ve mağazalarına ciddi yatırımlar yapıyorlar.
Yakın bir gelecekte, tüketicinin süpermarketlerde ailece vakit geçirme davranışının, dünyada olduğu gibi belli bir doygunluğa ulaştıktan sonra, değişim geçireceğine dikkat etmek gerekiyor. Türk tüketicilerinin de Batı'daki gibi, mağazalarda vakit geçirme eğiliminin giderek azalacağını öngörmek mümkün. Bu değişim, her şeyden önce, iyi planlanmış raflar, hızlı çalışan kasalar, güleryüzlü çalışanlar, bol ve ucuz ürünlerin hepsine birden sahip olan kuruluşların şansını artıracaktır.

Raporuna yazdı
Fortune dergisinin raporuna göre, 2003 yılında yüzde 7'lik bir artışla, 258 milyar dolarlık bir gelir ve 9 milyar dolar kâr eden, Wal - Mart, BİM'in en düşük fiyat, Carrefour'un en çok çeşit, Migros ve Tansaş'ın en iddialı müşteri hizmetleri konumlandırmalarının tümüyle rakip edebilecek bir yapıya sahip.
Dünyadaki 7 trilyon dolar büyüklüğündeki perakende pazarında, uluslararası büyük bir oyuncu olma kararını açıklayan Wal - Mart, ABD'den yola çıkmaya hazır görünüyor. Kasım 2003'te yayınlanan Wal - Mart International raporuna göre, bu güne kadar uluslarası bir şirket olma vizyonuna çok ağırlık vermeyerek, az sayıdaki ülkede etkinlik gösteren kuruluş, Avrupa, Japonya ve gelişmekte olan pazarlara büyük iddialarla girmeyi planlıyor. Aynı şekilde, yakın rakiplerinin Wal - Mart'ı izleyeceklerini öngörmek mümkün. Düşük fiyat, başarılı mağazacılık ve kaliteli müşteri hizmeti formülünü uygulayarak 2003'te kârlarını artıran, Amerikalı büyük oyuncuların, Target (yüzde 8), Sears Roebuck (yüzde 3), J.C Penney'nin (yüzde 13), Türk pazarına girmesi, piyasadaki tüm dinamikleri altüst edecektir.

Değişen yaşam biçimleri sonucunda, özellikle turizm alanında, yeni bir trend gözlemleniyor. Çocuklarını yalnız büyüten anneler, boşanmış veya evlenmemiş kadınlar tek başlarına veya kız arkadaşlarıyla seyahat etmeyi tercih ediyorlar. Newsweek'in haberine göre, kadın turist segmenti son on yıl içerisinde, dünya çapında yüzde 70 oranında bir büyüme kaydetmiş.
Yalnız seyahat etmek, ancak bu arada çevrelerindeki erkekler tarafından rahatsız edilmeden tatil yapabilmek isteyen kadınlar, özellikle internet ortamında birbirlerine tavsiyelerde bulunuyorlar. Tatile gittikleri yerlerde çocuklarına bakıcı bulmak, kandırılmadan alışveriş yapmak ve güvende olmak isteyen kadınlar birbirlerine destek oluyorlar.
Örneğin Londra'da yayınlanan Ladies' Taxi isimli bir bültenin 12 bin abonesi oluşmuş durumda. Sakin bir yerde, dinlenebilmek ve bakım yaptırabilmek isteyen kadın turistlerin oluşturduğu bu yeni elit grup turizmin yeni can damarı olacağa benziyor. İtalya'da l'Eurisko tarafından 10 bin kadınla yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, çalışan kadınlardan, özellikle yönetici veya işletme sahibi konumunda olanların yüzde 27'si her sene en az bir kez yurtdışına gidiyor. La Repubblica gazetesinin araştırmasına göre, seyahat eden İtalyan kadınların büyük bir bölümü, avukat, gazeteci, doktor, öğretmen ve üniversite mezunu.

Yüzde 52'sinin tercihi
Kadınlar ağırlıklı olarak (yüzde 26) Avrupa ve sanat şehirlerini tercih ediyorlar. Ancak, dünyanın çeşitli yerlerine cesaretle gitmeyi de başarıyorlar. Aynı araştırmaya göre, İtalyan kadınların yüzde 52'si tek başlarına, yüzde 36'sı başka bir kız arkadaşıyla, yüzde 7'si de bir grupla seyahat ediyor.
İngiliz kadınlarının dünyanın her yerine gittiğini tespit eden, İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Sunday Times geçtiğimiz günlerde kadınlar için bir seyahat rehberi yayınladı. Florida'da paraşütle atlamak gibi tehlikeli sporlardan, Tunus'un güneyindeki kasabalara kadar heyecanlı ve sakin yerleri içeren bu rehbere göre, nisan ayında yalnızca kadınların katıldığı bir Sahra Maratonu gerçekleşecek.

Modacılar yeni kitleyi buldu
Miuccia Prada bu yeni elit gruba yönelik tasarımlar yapan ilk modacı. Önümüzdeki günlerde, diğer tasarımcıların da bu yeni hedef kitleyi gözden kaçırmayacağı tahmin edilebilir.
Türk turizminin uzun süre kalabilecek, sadık bir müşteri haline gelecek, yüksek miktarda harcamalar yapacak bu yeni segmente yönelik yatırım yapması gerekmekte. Öncelikle güven verici ortamlar, rahatsız edilmeden tatil yapabilecekleri garantisini verebilmek şart. Ancak, 'her turist kadın bir Türk erkeği bulmak için gelir', 'bu yabancıların da parası kıymetli, fiyatları artırsam ne olur' diye düşünenlerin şöhretimize verdiğe zararı onarabilmek için konuya özen göstermek ve bu doğrultuda iletişim yapmak gerekiyor.
Son yıllarda sayıları artan kadın girişimcilerin, büyük tatil köylerinin, küçük 'niche' yatırımcıların ve tabii ki Turizm Bakanlığı'nın Avrupa turizmindeki bu yeni potansiyeli değerlendirerek, Türkiye'yi bir cazibe merkezi haline getirmesi mümkün.
Farklı yaş ve meslek gruplarından kadın turistler hazırlanan sitelerden bazılarıysa şöyle: www.journeywomen.com, www.welcomewomens.org.uk, www.saharamarathon.co.uk, www.eliotropica.it, www.alfemminile.com, www.leamazzoni.it


BUSINESS


Ray yap işlet, trenini al gel, yolcu veya yük taşı!
Editörden
Baba Bush'un torpiliyle ABD'lilere gömlek sattı
Boğaziçili 'ufak kızlar' 7 bin kişiye iş buldu
Kunduracı çırağıydı...
İktidardaki kadınlar
Wal-Mart, raporuna yazdı: Gelebilirim!
Enrıco Coverı'yi zor ikna etti
Hortumcunun yöneticisine 'protokol koruması' kalkıyor
Kazanan ve kazandıran arasında 'paylaşım etiği'
Bizim Ören Bayan, Fransa'da 'Madame Tricote' olacak
Apartman ortak alanlarının kira geliri nasıl vergilenecek
İkizdereli Osman Yıldız'ın 'likapa' bahçesinde umut var
Mel Gıbson, Hz. İsa'nın çivilerinden de kazanıyor
Lula, 'IMF karşıtı cephe' kuruyor
Her şey güzel mi olacak?
IBM'in 24 bin patenti var
Bir gecelik konaklama 8 bin dolar