En Kredi kullanımı ne demek?

Kredi kullanımı ne demek?

24.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kredi kullanımı ne demek?

Kredi kullanımı ne demek





Yerel seçimler yaklaşıyor. Her gün gazetelerde adaylık için ne kadar para ödenmesi gerektiğinden bahsediliyor. Aday olmadığı halde partiye gönül verdiği için veya başka sebeplerle partiye maddi katkıda bulunanlar da var. Peki ama bu paralar nereye gidiyor? Başka bir deyişle bu paralar resmen siyasi partilerin kasasına giriyor mu? Açık konuşalım, biz girdiğine pek inanmıyoruz. Bunu neye dayanarak söylediğimizi sorarsanız, elimizde öyle kanıt manıt yok. Ancak bunu Siyasi Partiler Kanunu'na dayanarak söylüyoruz. Çünkü bu kanuna göre siyasi partilere öyle yüksek miktarlarda bağış yapma imkanı zaten mevcut değil. Pekçok kişi ve kurumun siyasi partilere bağış yapması kanunla yasaklanmış. Kalanların ise yapabilecekleri bağış miktarının limiti var. İşte bugünkü yazımızda bunları kısaca anlatmaya çalışacağız.
Siyasi partilere bağışla ilgili yasal düzenlemeler 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nda bulunuyor.
Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler ve muhtarlıklar, kamu iktisadi teşebbüsleri, özel kanunla veya özel kanunla verilen yetkiye dayanılarak kurulmuş bankalar ve diğer kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsü sayılmamakla beraber ödenmiş sermayesinin bir kısmı devlete ait müesseseler, siyasi partilere taşınır veya taşınmaz mal veya nakit veya haklar bağışlayamıyor ve bu gibi mal veya hakların kullanılmasını bedelsiz olarak bırakamıyorlar.

Bağışın üst sınırı var
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, işçi ve işveren sendikaları ile bunların üst kuruluşları, dernekler, vakıflar ve kooperatifler, özel kanunlarında yer alan hükümlere uymak koşuluyla siyasi partilere maddi yardım ve bağışta bulunabiliyorlar. Siyasi partilerin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, Türk uyruklu olmayan gerçek ve tüzel kişilerden aynî veya nakdî yardım ve bağış almaları ise mümkün değil.
Bir siyasi partiye bir yıl içinde yapılabilecek bağışın bir üst sınırı var. Bu üst sınır her yıl yeniden değerleme oranında artıyor. 2004 yılında bir kişinin bir siyasi partiye ayni (yani mal şeklinde) ve/veya nakdi olarak yapabileceği en fazla bağış miktarı 9 milyar 342 milyon 125 bin 582 lira. Öyle birkaç milyon dolar bağışlamak mümkün değil.
Sınırın üstünde bağışta bulunan kimse ve bağışı kabul eden parti sorumlusu, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Kanun hükümlerine aykırı olarak kredi veya borç veren veya alanlar ile bu krediyi veya borcu alan veya veren parti sorumlusu hakkında da aynı şekilde işlem yapılıyor. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, Türk uyruklu olmayan gerçek ve tüzel kişilerden yardım veya bağış kabul eden parti sorumlusu veya aday veya aday adayı ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Sınıra riayet etmeksizin bağış kabul ettiği Anayasa Mahkemesi'nce tespit edilen siyasi parti, bağışın sınırı aşan kısmını Hazine'ye ödemek zorunda.

Bağışlar gider yazılamıyor
Siyasi partilere yapılan bağışlar gider yazılamıyor, başka bir deyişle vergi matrahından indirilemiyor. Vergi mükelleflerince yapılan bağışlar defterlere kanunen kabul edilmeyen gider olarak intikal ettirilmek zorunda.
Siyasi partilere aynî bağışta bulunulması veya bedelsiz hizmet sağlanması halinde, bu mal ve hizmetler emsal bedeli ile değerlenerek üst sınırın hesabında dikkate alınıyor. Normalde bedelsiz mal tesliminde KDV hesaplanıyor. Ancak söz konusu bağışlar KDV'den müstesna.
Ancak bağışa konu mal veya hizmetin alımında ödenen KDV indirilemiyor, daha önce indirim konusu yapılmış KDV'ler ise beyanname üzerinde hesaplanan KDV'ye ilave ediliyor. Yani indirim iptali yapılıyor. İndirimine izin verilmeyen bu KDV kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmak zorunda.

Reel sektörün kaynak maliyetini azaltmak amacıyla, bankalardan ve yurtdışı kredi kuruluşlarından kredi temini ve bu kredilerin geri ödemesi ile ilgili olarak düzenlenen, kredi sözleşmeleri gibi tüm kâğıtlar damga vergisinden istisna edildi. Yasada kredi kullanımlarına bu istisnanın uygulanmayacağı yazıyor. Bu ifade ne anlama geliyor? Uygulamada kredi kullanımından, doğrudan kredinin alınması yani kredi temini anlaşılıyor. Böyle olunca da en önemli kâğıt istisna edilmemiş oluyor. Ancak yasada bahsedilen kredi kullanımı ile bu kastedilmiyor. Öncelikle belirtelim. Kredi temininde istisna tereddütsüz uygulanacak, yani başta kredi sözleşmeleri olmak üzere kredi alınması nedeniyle düzenlenen tüm kâğıtlardan damga vergisi alınmayacak. Ancak alınan kredinin sarfedilmesi yani harcanması dolayısıyla düzenlenecek kâğıtlara istisna uygulanmayacak. Yasadaki ifade ile kastedilen bu. Ancak bunu neden böyle ifade etmişler anlamak mümkün değil. Kredinin sarfı ile ilgili kâğıtlar bu ifade olmasa bile istisnadan yararlanamaz. Korkumuz, bu ifadenin amacı aşacak şekilde yorumlanabilecek olması.



BUSINESS


Şeker gibi işe yeni patron aranıyor
Yarışın ey Müslümanlar!
Onun işi isteyene 'dünyanın kaç bucak olduğunu' göstermek
Deri artıklarından marka yarattı, ihracatçı oldu
Takva Yarışı'nda fırdöndü çevirdim 2000 puanla cennete yaklaştım!
Lider'in kaderini ilk müşteri çizdi
Ağaköy'ün ağalığı 'Deveci armudu'ndan
Çocuklar, anne - baba ayrılığı ve terörden korkup dizilere sığınıyor
Siyasi partilere yapılan bağışlar gider yazılamaz
Aile işletmelerinde profesyonel yönetici etiği
İsveçli mobilya devi, Türkiye pazarına Maya ile giriyor
Türkiye'ye 'koşa koşa' geldi, mutfaklara daldı
TMSF kararnamesinde bakanların imza şaşkınlığı
Güvence 'kötü niyetli' patronu cesaretlendirdi
İnternetin cazibesi ve Dean'in ucuz kampanyası
Ve Lego da masumiyetini kaybetti
Karayipler'in mücevherine Türk portalı
Dijital Oyuncaklar