Verdiği bütün bu önemli derslere rağmen İspanyol gribinin bir çok bakımdan unutulmuş bir salgın olduğunu söylemek mümkün. Belki de Birinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde kaldığı, savaş döneminde etkileri konusundaki haberler bir çok hükümet tarafından sansürlendiği için böyle olduğu söylenebilir. Olduğu dönemde gereği gibi duyulmadığı ve konuşulmadığı için olsa gerek tarih kitaplarında ve toplumsal hafızadaki yeri de zayıf kaldı.
Tıp tarihçisi Mark Honigsbaum "Salgının yüzüncü yılında bile İspanyol gribi doğru dürüst hatırlanmadı” diyor ve ekliyor. “Ne de hakkında kitaplar yazıldı, şarkılar söylendi, resimler yapıldı.” Bunun birkaç istisnasından biri Norveçli ünlü ressam Edvard Munch’un hastalığa yakalandığı sırada yaptığı “İspanyol Gribi ile Otoportre” adlı eseri.
Honigsbaum ayrıca Britannica Ansiklopedisi’nin 1924 baskısında yer alan 20nci yüzyılın en olaylı yılları derlemesinde İspanyol gribinin yer almadığına, salgınla ilgili ilk tarih kitaplarının 1968’de çıkabildiğine işaret ediyor. Bu durumda Covid-19’un İspanyol gribinin tarihteki önemini yeniden hatırlattığını söyleyebiliriz.