06.08.2014 - 15:30 | Son Güncellenme:
TV 8'i satın aldıktan sonra her fırsatta eğlence ve spor programlarına ağırlık vereceğini dile getiren Acun Ilıcalı yeni yayın dönemine hızlı giriyor.
Tv8'in patronu Acun Ilıcalı, yerli dizi atağına başladı.
Drama bölümü kuran ve artık kanalında yerli dizi yayınlayacak olan Ilıcalı bir dizi transferini gerçekleştirdi.
Güneş'in haberine göre ilk olarak 'Kaçak Gelinler' dizisini 26 bölüm garantisiyle transfer etti.
Başrolünü Selin Şekerci, Deniz Baysal ve Açelya Topaloğlu'nun paylaştığı 'Kaçak Gelinler', Star TV'de 13. bölümde final yapacak.
Selin Şekerci'nin ünü ise yayılmaya devam ediyor. Şekerci’nin oynadığı Kaçak Gelinler dizisindeki “Şebnem Gürsoy” karakteri dizinin yayına girdiği ilk dakikadan itibaren Twitter’da çok konuşuldu. Dünya Trend Topic listesinde üç saat boyunca ilk 10’da kalan oyuncu, Türkiye Trend Topic listesinde ise ilk sıraya yerleşti. 1988 İzmir doğumlu Selin Şekerci, aylık online gençlik dergisi '10 Sayfa'ya verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu.
Hırsın sende nasıl vücut bulduğudur asıl mesele, nasıl kullandığınla alakalı. Benim üzerimde negatif etkisi hiç olmadı. Belki yanlış kararlar almama sebep olmuştur fakat ileriye adım atmak ya da kendini geliştirmekse amaç, negatif olması için bir neden görmüyorum.
Ona hırs demek mi doğru olur bilmiyorum ama bir şeyleri başarabilmek için gaza gelmeliyim. Üstesinden gelemeyeceğimi düşündüğüm bir şeyi pozitife çevirmek için hırsa ihtiyaç duyarım. “Keşke biraz daha hırslı olsaydım, bambaşka yerlerde olurdum” dediğim olmuştur, yetinmekle ilintili bir mevzu.
Bu galiba bir yarış güdüsü, erkek kadından fiziksel olarak daha güçlüdür ama kadının da duygusal zekası erkekten üstündür. Duygusal ve fiziksel olarak farklı ilerler iki ayrı cins. Birbirlerine karşı hırs oranının artışı tamamen yapabilirlikle alakalı bir durum. Ben daha mı hırslıyımdır, onu bilemem. Bence bu yarış güdüsü bir gaz alma yöntemidir. Aslında doğru kullanılırsa iki kadının yarışı müthiş şeyler açığa çıkarabilir.
Aslında dolaylı olarak kazandım diyebilirim. Sabırla gelen, sebat etmekle oluşan bir gelişme yaşadım; iyiyi, güzeli, huzuru bulabilmek için bekledim. Bu olguyla hırsı aynı cümle içinde kullanmak asıl negatif etkiyi getiriyor. İnsan ilişkileriyle hırsı ilişkilendirmek ne kadar erdemli olur, emin değilim.
Hırs durumum hâkim olunacak kadar yüksek desibelli bir iç sese dönüşmedi henüz. İçimde bağıran sesleri susturmayı daha çocukken zorunluluktan öğrendim. Öyle anlar olur ki her insanın hayatında hop diye ağzından dökülür susmaya çalıştıkları. Ben hırsım tarafından yönetildiğimi hiç hissetmedim.
Onu genetik bilimcilere sormak lazım (gülüyor). Ben genetik değil de sonradan öğrenilen, gelişme koşullarıyla reflektif hale gelen bir durum olduğunu düşünüyorum. Çevresel faktörler büyüme evresinde bireyin psikolojik koşullarıyla doğru orantılıdır bana göre. Tabii ehillere sormakta fayda var (gülüyor).
Şans en büyük etkendir hayatımda. Ben de çok çalıştım, doğru adımlar atmaktı benim amacım. Yalpaladığım da oldu ama hırs hiç olmadı o süreçte. Dedim ya “Azıcık hırslı biri olabilseydim bambaşka yerlerde ve koşullarda olabilirdim!” Ama mutlu olur muydum, asıl soru bu. Hayatım şükürlerle dolu.
Hayatta şans diye çok önemli bir faktör varken başarılı olmak olgun koşullarda herkes için zor olmayabilir ama bunun devamlılığını sağlamaktır elzem ve zor olan. Elbette ki başarılı kalmak zordur. İnsanın içi düşüncesel kurtçuklarla doludur; yoldan sapmak en kolayıdır, mühim olan onu baki kılmaktır.
Hedef belirleyip ona kanalize olmakla ilgili çok hikâyem var, en önemlisi kendi hikâyem. Burada olacağımı hayal etmedim, zaten biliyordum. Yaptığım tek şey doğru ve temkinli adımlar atmak oldu. Şimdi tek bildiğim işi yapıyorum ve olduğum şeyden memnunum.
Motivasyonun iyiyi daha iyi yapmaksa, bundan hareket ediyorsan sonuna kadar kullan. Öte yandan bir çimdik tuz kadarı bile hayatımızın yemeğini mahvedebilir. n Başarıya ulaşmak adına gerekiyorsa başkalarını ezip geçmek olur mu? Bu soruyu duymamış farz ediyorum (gülüyor).
Bu sadece ve sadece bir zayıflık göstergesidir, kınanacak bir durum hiç değildir!