Restoranlardaki menülerde de döner, kebap, lahmacun, sucuklu ve ıspanaklı pide gibi lezzetler, hem Türk hem de Avusturyalı müşterilere servis ediliyor.
Şehirde yaşayanların büyük çoğunluğunu İç Anadolu Bölgesi'nden vatandaşlar oluşturuyor.
Konya ve civar iller Ankara, Kırşehir, Aksaray, Niğde'den gelen vatandaşlar, Telfs'teki Türk nüfusunda büyük yer kaplıyor.
Bunun yanı sıra Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri'nden de vatandaşlar Telfs'te hayatını sürdürüyor. Belediye başkanı Harting: Güzel bir şekilde birlikte yaşamaya çalışıyoruz.
Telfs Belediye Başkanı Christian Harting, şehirdeki nüfusun kozmopolit yapısına vurgu yaptı.AA muhabirine açıklamalarda bulunan Harting, "Telfs önceden tekstil sektörünün yoğunluklu olduğu bir şehirdi. Tirol eyaletindeki en büyük 3. ilçe.
Sonrasında tekstil metal ve turizm sektörüne döndü. Bununla birlikte yabancı işçiler de Telfs'e geldi. Onlarla sağlam, ciddi ve güzel bir şekilde birlikte yaşamaya çalışıyoruz.
Şu anda Telfs'te 2 bin 500 Türk kökenli vatandaş yaşıyor. Bizim için hepsi Telfsli. Burada 80'den fazla ülkeden insan yaşıyor. Çoğunluk Türklerden oluşuyor." diye konuştu.
İmam Mustafa Alsan: Avusturya'da yalnız değilim.Yaklaşık 4 yıl önce Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Telfs Eyüp Sultan Camisi'ne imam hatip olarak görevlendirilen Mustafa Alsan ise ailesinin Türkiye'de olduğunu belirterek, "Ailem Türkiye'de yaşıyor ama Avusturya'da yalnız değilim. Cemaatim var. Onlar ilgi ve alakalarıyla yalnızlığımı unutturuyor." şeklinde görüş belirtti.
Esnaf Bilici: Burada küçük bir Türkiye oluşturdukŞehirde farklı branşlarda hizmet veren esnaflardan market işleten Selami Bilici, Telfs'te küçük bir Türkiye oluşturduklarını söyledi.
Bilici, şehre 1995'te geldiğini belirterek, "Ticaretle uğraşıyorum. Doğası ve insanları güzel bir şehirde yaşıyoruz. Türk İşletmeler olarak ekonomik olarak devlet desteğini alamıyoruz ama kendi halimizde uğraşıyoruz.
Müşterilerimizin yüzde 60'ı Türk, yüzde 40'ı ise Avusturyalı. Kesinlikle ilerleyen zamanlarda Avusturyalıların sadece Türk ürünleriyle besleneceğini düşünüyorum.
Kendi damak tadımıza alıştırdık." ifadelerini kullandı.Türk nüfusun önemli bir oran olduğunu anlatan Bilici, "1995'te ilk geldiğimde Almanca öğrenmeme gerek kalmayacağını düşünmüştüm. 25 yıl aradan sonra nüfusumuz 2'ye katladı. Burada küçük bir Türkiye oluşturduk. Yavru vatan gibi." değerlendirmesinde bulundu.