Selçuk Gerede, ağabeyi Faruk Gerede'yi askerlik yaptığı sırada, henüz 24yaşında kaybetmişti. Bu acıyı hayatını boyunca unutamayacaktı. Almanya ve İsviçre'de tıp eğitimi alan Selçuk Gerede çok ünlü ve bilinen bir doktor olmasına rağmen hayatını fakir hastalarına adamıştı. Hastası olan sosyetenin ünlü isimlerinden arkadaşları olduğu için para almayan Gerede, fakir hastalarını da ücretsiz muayene ediyordu. Bu nedenle geçim sıkıntısı yaşıyordu. Gerede meslek felsefesini "tıp para kazanmak için değildir, hipokrat yemini bunu gerektirir" diye özetlerdi.
Bu arada Canan ve Selçuk Gerede çiftinin Şiva ve Bennu adını verdikleri iki kızları olmuştu. Geçim sıkıntısının ağır bastığı bir sırada Selçuk Gerede'nin kayınpedere Cemil Vafi devreye girmiş, Selçuk Gerede Birleşmiş Milletler'de işe başlamıştı. Aile bu yüzden New York'a taşınmıştı.
Selçuk Gerede kısa sürede görevinde sivrilmiş ve başhekimliğe yükselmişti. Gerede ailesi uzun yıllar yurtdışında kalmış ve New York'tan dünyanın çeşitli ülkelerine seyahat etmişlerdi
Bennu, Parson's Schools of Design'ı 16 yaşında bitirdi. Şiva ise London School of Economics'te okudu. Canan Gerede, kızlarının Türkiye'yi tanımasını istediği için aile bir müddet sonra yurda döndü. Güzellikleriyle dikkat çeken Bennu ve Şiva Gerede, 1980'lerin sonlarında bir ara modellik de yapmışlardı.
Bennu Gerede ise sinema ve fotoğrafa tutkundu. Fotoğrafçılığa 12 yaşında babasının aldığı bir makine ile başladı.
Türkiye'ye döndükten sonra birkaç filmde rol alan Bennu Gerede, kısa bir süreliğine Hong Kong'da yaşadı. Çektiği fotoğraflarla pek çok ödül kazanan Bennu Gerede, üç evlilikden dört çocuk sahibi oldu. En son fotoğraf çalışması "töre" üzerineydi.