Alevler içindeki uçaktan paraşütle atlamayı başaran Yüzbaşı Cengiz Topel, Türk yerleşim birimleri arasında bulunan, Peristeronori adlı Rum köyünün yakınından geçen bir asfalt yola iner. Tanık olan bazı Kıbrıslı mücahitlerin ifadelerine göre, hemen üzerindeki evrakları çıkarır ve yakar (Muhtemelen, yakılan bu evraklar, hedef bilgileri ve haritalardı.). Bundan sonra, Türk tarafına doğru kaçmaya çalışan Cengiz Topel'in bir ciple gelen üç Rum tarafından yakalandığı ve mermisi bitene kadar çatıştığına dair ifadeler mevcuttur.
Yakalanmasının ardından ortaya atılan iddialardan hiçbiri kanıtlanamasa da, canlı olarak esir düşen Cengiz Topel, bir söylentiye göre kendisini konuşturmak isteyen Rumlar tarafından işkence edilerek ve vurularak öldürülmüş; diğer bir söylentiye göreyse, işkenceyle öldürüldükten sonra cenazesine ateş edilmiştir.Rumlar tarafından Lefkoşa Rum Hastanesi'ne götürüldüğü ve ölüm tarihinin 9 Ağustos olarak bildirildiği, aşikardır sadece.
Cengiz Topel'in esir düşmesinin ardından pilotunu geri isteyen Türkiye, eğer teslim edilmezse, intikam saldırılarına başlayacağını açıklar. 9 Ağustos 1964 günü, BM Barış Gücü komutanının şahsen gidip pilotumuzu ziyaret edeceğini söylemesiyle ertelenen bu planlar, aynı gün gece saatlerinde Rumlar'ın radyodan Cengiz Topel'in öldüğünü bildirmesiyle rafa kaldırılır.
Pilotunun cenazesini talep eden Türk hükümeti, Rum tarafının; ertelemeleri, geciktirmeleri ve Kıbrıs'ta cenaze töreni yapılmaması gibi şartlarıyla karşılaşır. Cenaze töreninden sonra şehidin naaşını çalmakla tehdit eden Rumları engellemek için, cenazenin helikopter ile götürülmesine karar verilir.
Bu tarihte, şehidin ailesi, hala Cengiz Topel'in esir olduğunu düşünüyordur. Uçağın düştüğü gün İstanbul'a gönderilen annesi, bozulan radyolarından ve sokağa sokulmayan gazetecilerden dolayı, bir haber alamıyor ve kimsenin acılı anneye oğlunun vefat haberini vermesine izin verilmiyordur. Mebuse Topel, durumu ancak 13 Ağustos'ta, cenazede öğrenecektir.
14 Ağustos günü, başta Başbakan İsmet İnönü olmak üzere; bakanlar, kuvvet komutanları, milletvekilleri, senatörler, askeri erkan ve Cumhurbaşkanı adına Yaver Yzb. Talat Tekin'in de hazır bulunduğu bir tören düzenlenir. Aynı gün, cenaze, İstanbul'a gönderilir. Cenaze namazının kılınacağı Sultanahmet Camisi'nin önünde, mahşeri bir kalabalık vardır.