Amacına giden başarı yolunun temellerini ise sınıf arkadaşıyla birlikte attı. Henüz 10. sınıf öğrencisiyken, “Leap Motion Aracılığıyla İşaret Dili Tercüme Cihazı”nın geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı.
Projede, işitme ve konuşma engelli kişilerin günlük hayatlarında işaret dilini bilmeyenler ile de rahatça iletişim kurabilmesine olanak sağlıyor.
Akıllı telefon ve cihazlarda da kablosuz olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanacak olan program işaret dilini anında tercüme ederek iletişimdeki engelleri ortadan kaldıracak.
Neval Çam, önümüzdeki yıl Stanford Üniversitesi'nde okumaya hak kazandı. Verimli bir lise hayatı geçirdiğini söyleyen Çam, "Dokuzuncu sınıfta robotik çalışmalarıyla ilgilendim. 10'uncu sınıfta TÜBİTAK, DEOSEF gibi proje yarışmalarına katılıp, fuarlarda projelerimizi sunduk.
11'inci sınıfa geçtiğimde ise Microsoft'un "Teknolojinin Kadın Liderleri" adlı bir yarışmasına başvurdum. Zaten yazılımla da ilgileniyordum ve yaptığım çalışmaları onlara sundum.
Onlar da beni "yılın en başarılı kadın yazılım geliştiricisi" seçtiler. Bu benim için büyük bir onurdu, zaten ilerde de bu alanda çalışmak istiyorum" diye konuştu.
"Böyle bir ödül alıyor olmak aslında ne kadar doğru adımlarla ilerlediğimi gösterdi" diyen Çam, "Geçen yaz Stanford'un bir yaz okuluna başvurdum ve orada 3 hafta vakit geçirme şansı buldum. Yapay zeka ile ilgili eğitimler aldım.
Stanford Üniversitesi’nde yapay zekâ teknolojileri üzerine çalışmak istediğini anlatan Neval “Bu konu maalesef Türkiye’de başlangıç noktasında bile değil. Gelecekte çok daha yoğun kullanılacak, herkes insansız araçlara binecek” dedi.
Mezun olduktan sonra Türkiye’de kendi yapay zekâ laboratuvarını kurmak istediğini söyleyen Neval “Eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’ye geri döneceğim. Kendi ülkeme kendi insanlarıma faydalı olmak istiyorum” diye konuştu.