Kendisinin çok çirkin olduğunu düşünenler olsa da, şu sıralar iyi bir tanesini bulmak ve satın almak neredeyse imkansız. 1970-74 arasında üretilen bu üç tekerlekli canavar, önceleri Bond Cars firması tarafından üretilirken, sonrasında Reliant çatısı altına girdi. 2 bin 300 tane üretildiği söyleniyor. Hatta şimdilerde bu araçlara 600 cc motosiklet motoru takıp uçmaya niyetli olanlar da var. Oyuncağı bile mevcut, sevin şu garibi...
1966 Lotus Europa, ortadan motorlu, yarış otomobillerinden esinlenilerek geliştirilmiş bir otomobildi. Arka kısmı her ne kadar “hörgüç” gibi görünse de, aslında burası motora ev sahipliği yapıyordu. Bir kamyonet değildi ama Renault motoru taşıyordu. Sadece 78 beygirde ama sesiyle çok güçlüymüş gibi duruyordu. Sonrasında Allah’tan 126 beygirlik bir versiyonu çıktı da, sevenleri sevindi.
Helicron, Fransız şirketi Thrities tarafından üretilmişti. Tıpkı eski uçaklar gibi pervane yardımıyla hareket edebilen araç, arka tekerlekleri sayesinde yönleniyordu. Yani direksiyon arka tekerleklere bağlıydı. Yolda görmek hoş olabilirdi aslında ama pratik bir otomobil olmadığı kesin. Park yeri bulmak kolay olabilir miydi ki?
Onu yazmasam olmazdı. Japon pazarı için geliştirilen “mikro” ticare Nissan S-Cargo, 1989’da yollara çıkmıştı. Her ne kadar çirkin gibi görünse de, aslında Citroen 2CV gibi sevimli bir ördeğe benziyordu. Günümüzdeki Mini Cooper’dan bile küçük olan bu araçtan sadece 8 bin adet üretildi.