Karavanlar yarı römork sınıfına giriyor B, C, D sınıflarından herhangi birisinden ehliyeti olanlar yüklü ağırlığı 750 kilogram ve altında olan hafif römorkları takarak kullanabiliyor. Yükle birlikte ağırlık eğer 750 kilogramı geçerse BE sınıfı olarak geçen karavan ehliyetinin alınması zorunlu hale geliyor.
Motorlu araçtan dönüştürülerek yapılan motokaravanların en büyük dertlerinden bir tanesi vergilendirme konusu. Ticari olarak alınan araçlar kasaları karavana dönüştürülürken karavan ruhsatı almak durumunda olduğu için 5 yaş ve altındaki araçlarda yüzde 160’lık bir ÖTV ile karşılaşılıyor. Bu sebeple Türkiye’de özellikle 6 yaşında ve daha yaşlı araçları trafikte görüyoruz.
Yıllık olarak ödenen Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise yine hem yaşına hem de motor hacmine bağlı olarak ödeniyor. Bu rakamlar ise 2021 yılında 570 TL ile 2 bin 311 TL arasında değişiklik gösteriyor. Motorsuz, aracın arkasına takılan 750 kilogram altı bir çekme karavan sahibinin ise yıllık MTV ödeme zorunluluğu yok.
Çekme karavan ile motokaravan geçiş ücretleri farklılık gösteriyor. Çekme karavanlar, otoyollarda ve köprülerde 3 akslı oldukları için 3. sınıf araç olarak geçiyor. 2. sınıf olan motokaravanlardan daha yüksek ücret ödemek zorunda kalıyorlar. İstanbul’daki köprülerden ise, 5 Temmuz Şehitler Köprüsü karavan ile kullanamıyor. FSM köprüsünden benzer fiyatlandırma karşılığında geçilebiliyor.
Osmangazi köprüsünde ise motokaravanlar 236 TL öderken, çekme karavanlar 280 TL ödemek zorunda kalıyor. Diğer tüm otoyollarda da benzer şekilde farklar bulunuyor. Deniz otobüsü ve feribotlarda ise araca bağlı römork veya tekne taşıyan römorklara (6m’den az uzunlukta) araçlarda ek olarak araç + karavan ücreti alınıyor.
Karavan sahiplerinin araçlarını nereye park ettiği konusunda özel bir engel bulunmuyor. Standart araçların park etme yasağı olmadığı tüm bölgelerde karavan ile de duraklama yapmak ve akşam içerisinde uyumak konusunda bir engel bulunmuyor. Ancak Araca elektrik sağlamak, su tanklarını doldurmak, yiyecek içecek bulmak ve tuvalet ihtiyacı için Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki karavan parklarını kullanmak gerekiyor.
Araçlarda ağırlık arttıkça motorun bu ağırlığı karşılamak için harcayacağı güç ve yakıt da artacaktır. Uzmanların belirttiği ise ortalama otomobile eklenen her 50 kilogram ağırlığın yaklaşık yüzde 2 civarında yakıt tüketimini arttırdığı yönünde. Motokaravan olarak dönüştürülen panelvanlara eklenen malzemeler ve arka kasa ile birlikte ağırlık arttığı için elbette yakıt tüketimi de bu doğrultuda artacaktır.
Standart bir otomobilin arkasına bağlanacak 750 kilogramlık bir çekme karavan ise yaklaşık olarak yüzde 30’a yakın fazladan yakıt tüketmek anlamına gelecektir. Bu hesapla, 100 kilometrede ortalama 7 litre tüketen bir aracın tüketimi, 750 kiloluk çekme karavanla 9 litreye çıkabilir.
Özellikle yaz aylarının gelmesi ile birlikte Ege ve Akdeniz gözde bölgeler haline gelmiş vaziyette. Cunda, Kaş, Fethiye Ölüdeniz, Asos, Kuşadası, Datça, Dalyan, Burdur Salda Gölü, İzmir Foça, Olimpos gibi bölgeler hem karavan parkları hem de sakinlikleri ile bu tarz tatilcilerin ilgisini çeken yazlık tatil bölgeleri arasında yer alıyor. Bunlara ek olarak Bolu Yedigöller, İğneada, Artvin Borçka ve Kapadokya gibi tatil yöreleri de karavan tatilcilerinin ve kamp severlerin ilgi gösterdiği bölgeler olarak dikkat çekiyor.
Satış fiyatları gibi kiralama fiyatları bu dönemde yükseldi. Otel ve uçak fiyatlarındaki muazzam artış yine de tüketiciyi karavana yöneltti. Boyut ve donanıma göre değişmek üzere motokaravan günlük kiralama fiyatları 1.000 TL’den, çekme karavan fiyatları ise günlük 750 TL seviyelerinden başlıyor. Yaz aylarında tavan yapan fiyatlar ise sonbahardan itibaren bir miktar düşüyor. Temmuz ve ağustos aylarında ise kiralamak isteyenler rezervasyonların büyük çoğunluğunun dolması sebebiyle, pastırma yazı olan sonbaharı beklemek zorunda kalabilir.