Duruşmaya ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Gaziantep Barosu, Gaziantep Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hakları Komisyonu ve Kahramanmaraş Barosu müdahillik talebinde bulunarak, katıldı.
Mahkeme heyetinin iddianameyi okumasının ardından söz alan tutuklu sanık Mehmet Kaplan, ifadesinde, Duygu Delen ile buluşup eve gittiklerini, kıskançlık nedeniyle tartıştıklarını anlattı. Tartışma sırasında elini dolabın camına vurarak yaralandığını ve Duygu'ya tokat attığını söyleyen Kaplan, "Duygu bana hastaneye gitmeyi teklif etti. Sinirliydim ve 5-10 dakika süren tartışmamız sırasında aramızda arbede yaşandı.
Bu sırada telefonunu almaya çalışınca kendisine yine tokat attım. Daha sonra elimi yıkamak için banyoya gittiğimde halı düşmesine benzer bir ses duydum. Yeniden döndüğümde, odada Duygu'yu göremeyince balkona çıktım ve yerde olduğunu gördüm. Duygu asla böyle bir şey yapacak bir kız değildi. Rüya mı gerçek mi anlamadım. Böyle bir şey olacağını sanmıyordum, sonra aşağı indim. Duygu hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Yüzünü çevirdim, nabzına baktım. Sonra ambulans geldi" diye konuştu.
Mahkeme başkanının, "Duygu ile ayrılık sürecinde evlerinin önüne neden gittin?" şeklindeki sorusuna Kaplan, "Duygu ile giydiği kıyafet nedeniyle tartışıyorduk. Çok açık giyiniyordu. Ondan biraz kapalı olmasını istedim. Bu sırada başka bir erkekle görüştüğü için tartışmıştık. Arabada ensesine vurunca, burnu torpidoya değdi. Annemle birlikte hastaneye götürdük" yanıtını verdi.
'OLAYDAN ÖNCEKİ GECE ESRAR KULLANMIŞTIM'
Psikiyatri tedavisi gördüğünü ve alkol bağımsı olduğunu belirten Kaplan, Duygu ile tanıştıktan sonra alkolü bıraktığını zaman zaman esrar kullanımına devam ettiğini ve olaydan önceki gece de esrar içtiğini söyledi. Duygu'nun intihar ettiğini öne süren Kaplan, medyanın olayın üzerine gitmesi nedeniyle tutuklandığını iddia ederek, "Olay medyaya yansıdı. Buradan rant devşirmek istiyorlar. Burada geçirdiğim günler bana verilmeyecek. Medya baskısı altında kalarak, 3 ay içeride kaldım, bu bir işkencedir. Ben hayatımda en çok kıymet verdiğim insanı kaybettim" dedi.
Tutuklu sanık Mehmet Kaplan'ın avukatı da müvekkilinin olayın ardından apartmandan inerek Duygu'nun yanına gittiğini belirterek, "Olaydan sonraki görüntüler dosyada var. Müvekkilim Duygu'nun yanında duruyor. O haliyle Duygu'yu atmadığı belli oluyor. Bilirkişi raporunda Duygu'daki travmatik izlerin yüksekten düşme sonucu olduğu belirtiliyor. Evdeki incelemede bulunan tüm kan izlerinin Mehmet Kaplan'a ait olduğunu gösteriyor. İntihar olayı anlık gelişmiş. Olay yerinde, balkonda Duygu'ya ait kan izi yok. Mehmet Kaplan ifadesinden gelen tüm raporlar kendisini teyit etmiştir. Dosyada müvekkilimi suçlayacak bir şey yok, kamuoyu yanlış yönlendiriliyor. Tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu.
YENİDEN İNCELEME YAPILACAK
Duruşmaya kısa ara veren mahkeme heyeti daha sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün davaya müdahillik talebini kabul ederken, diğer müdahillik taleplerini ise reddetti. Mahkeme heyeti, ayrıca 2021 yılı Ocak ayında olayın meydana geldiği yerde bilirkişi heyetiyle keşif yapılarak maktulün olayın yaşandığı daireye ait balkondan düştüğü yer ve mesafesi de incelenerek kaza ile mi yoksa bilerek mi atladığı veya itilerek düşürülüp düşürülmediğinin belirlenmesine karar verdi.
Mahkeme ayrıca tutuklu sanık Mehmet Kaplan'ın psikolojik tedavisine ilişkin belgelerinin temin edilerek, cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor hazırlanması için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilmesini kararlaştırdı. Mehmet Kaplan'ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı Şubat ayına erteledi.
