"Camilerin de yanına bu şekilde küçük de olsa köprüler yapılarak rahatlıkla insanların, cemaatin oraya ulaşması sağlanmaktaydı" diye konuştu.
Köprünün ihmal edildiğini söyleyen Bayatlı, "Ciddi derecede yapılaşma söz konusu. Ben daha önce gelip incelediğimde köprü daha açık durumdaydı. Yani iki kanadını da en azından görebiliyorduk, şu anda oldukça eğim vermiş durumda, aynı zamanda da kemerin iki tarafına da ayaklara yerleşim olmuş durumda."
"Enteresan şekilde zamanında suyun aktığı yerlerden şu anda yaya geçişleri de olmakta. Burasının kurtarılması gereken bir köprü olduğunu düşünüyorum çünkü çok bilinmiyor. Tamamen mahalle arasında kalmış durumda ve Muradiye'nin bir parçası olarak görüyorum ben bu köprüyü" dedi.
Altay Bayatlı, köprüyü 'Edirne'nin kayıp' köprüsü olarak nitelendirerek, "Aslında bu köprü için Edirne'de 'kayıp köprü' diyebiliriz. Mahalle arasında kalarak kaderine terk edilmiş durumda. Ciddi derecede restorasyon istiyor"
"Bu tarz yaya köprülerine nadir rastlıyoruz. Edirne'de buna benzer küçük yaya köprüsü yok. Zaten bu da dahil 13 ayakta kalan taş köprü var. Bu da onlardan biri.
"Bana kalırsa çok önemli bir köprü çünkü camiye ulaşımı sağlamak için çok nazik ve hoş şekilde imar edilmiş fakat günümüzde gördüğümüz gibi mahalle arasında kalarak ciddi bakım istemekte. Gerçekten çok üzücü bir durum. Umarım en kısa zamanda restorasyona alınır ve düzenlenir" diye konuştu.