Ama kimseye asıl adının Adnan olduğunu söylemedi. Sivas’ta ünlü bir kabadayı olan Yadigar’ın adını kullandı. Kimse kendini rahatsız etmesin diye de “ben cezaevinden çıktım” diye bir hikaye uydurdu. Çünkü görüntüsünün aksine korkak ve ürkekti.
İlk filminden sonra ufak tefek rollerde oynamaya başladı. 1976 yılında tam 41 filmde rol almıştı. Çok kazanmıyordu ama yaşamını idame ettirebiliyordu. Hiç evi olmadı. Parası olduğunda iyi otellerde, olmadığında daha küçük otellerde kalıyordu.
Sinemadaki asıl çıkışını ise Kemal Sunal ile oynadığı filmlerde yaptı. Avanak Abdi filminde milyonların sevgisini kazandı. Fakat 1986 yılından sonra kendisine nedeninin bilinmediği bir ambargo uygulandı.
Uzun süre hiçbir film teklifi gelmedi. O dönem Taksim Gezi Parkı’nda uyuduğu bile oldu.
Daha sonra bir filmde bir de skeçte oynaması istendi. Film setinden çıkıp, televizyona gidiyordu. Ama çok hastaydı. Zaten uzun zamandır başı ağrıyor, bacakları şişiyordu. Ama iş bulamam korkusuyla kimseye söylemiyordu.
1991 yılında ise baş ağrıları daha şiddetli bir hal almaya başladı. Yemek yemek için girdiği bir lokantanın tuvaletinde bayıldı.
Yadigar Ejder yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçirdi, hayatını kaybetti.
Hiç kimseye aile fertlerinden birinin numarasını vermediği için cenaze bir süre sahiplenilmedi. En sonunda oyuncu arkadaşlarını yardımı ile cenazesi alındı, Beyoğlu- Kulaksız Mezarlığı’nda toprağa verildi. Babası, gazetelerde vefat haberini görünce İstanbul’a geldi.
Öldüğünde 40 yaşında. Çok genç ama ileri düzeyde şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu var."