2.5 milyar dolarlık araziyi park yaptık

Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, E-5 ile Bakırköy Adliyesi arasında yer alan 96 dönümlük araziye Botanik Parkı yaptıklarını belirterek, “Burası E-5 kenarında çok değerli bir arsa. Yaptığımız hesapla, imara açılsa 2.5 milyar dolarlık rant çıkıyor. Az para değil, belediye başkanı da, belediye de, müteahhit de zengin olurdu. Biz bu rantı halka verdik. Tapuya da yeşil alan şerhi koydurduk. Artık burasını imara açamazlar. Bizden sonra imara açılırsa bu da vatana ihanettir” dedi. Erzen, şunları söyledi:
“Burasını park yapmamız birtakım insanların hoşuna gitmedi. 100 bin metrekareye kaç blok sığar, kaç bin konut olur, düşünün. Alışveriş merkezleri, her şey sığar. Arsa E-5’in yanında, önünden metro geçiyor. Biraz aşağıda demiryolu, denizyolu var. E-5’in üstünde böyle başka bir yer yok. E-5’in üzerinde hep büyük rezidanslar görürsünüz. Biz ise burasını vatandaşa verdik.”

‘Satılırsa vatana ihanet olur’
Parkı tapuya yeşil alan olarak işlettiklerini vurgulayan Ateş Ünal Erzen, şöyle konuştu:
“Bundan sonra buraya halk sahip çıkacak. Bir - iki sene sonra burası muaazzam bir orman haline dönüşecek. Burasını artık ranta açamazlar, açtırmayacağız. Halk burasını elinden kaptırmasın. Florya’daki Atatürk Ormanı gibi yerlere nasıl sahip çıkıyorsak, buraya da sahip çıkmalıyız. Sahip çıkmazlarsa her şey bitmiş demektir. Burasını satacak bir belediye başkanı olacağını düşünemiyorum. Olursa o zaman bu, vatana ihanetle eşit değerdedir, vatana ihanetten hiçbir farkı yoktur.”

‘Ben imarda, rantta yokum’
100 bin metrekarelik arsanın 4 bin metrekaresine de engelliler için merkez yaparak valiliğe verdiklerini anlatan Erzen, şunları söyledi:
“Parka 3 bin ağaç, 285 bin bitki diktik. Bir sene sonra kendini gösterecek. İstanbul’un ihtiyacı bu. Parka üç tane de rüzgar gülü yaptırdık, enerjiyi oradan alıyoruz. Bakırköy’de kişi başına düşen yeşil alan 10 metrekareye yaklaştı. Batıda standardı 11-12 metrekaredir. İstanbul genelinde 3.5 metrekareyi geçmez. Her belediyede bunun gibi park yapmak için arazi bulunur. Belediyenin asli görevi imar gibi görünüyor. Ama değil. Açık söylüyorum, ben yokum imarda. Her belediye böyle bir park yapabilir. Atla deve değil. Gökdelen yapma kardeşim! Gökdelen yapıyorsan bir tarafına da yeşil alan yap.”

‘Belediyeler azıttı’
Belediye denince akla imar geldiğini kaydeden Erzen, “Belediye başkanlığına aday olanlar imarı düşünerek aday oluyor. Parti söylemiyorum, partisi farketmez. İmarın tersini okuyun rant çıkıyor. Bizdeki yerel yönetimler imarı öyle azıttılar ki İstanbul’u bu hale getirdiler. Boş olan her yere bir inşaat dikildi” dedi.
Belediyelerin sosyal faaliyetlerde bulunması gerektiğini ifade eden Erzen, şunları söyledi:
“İmar yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti. Rant polemiği açısından ben şahsen rahat ettim. Sosyal belediyeciliğin mali külfeti oluyor tabii ama belediye başka ne iş yapacak, bunları yapacak. Belediye bir kâr müessesesi değil ki. Kâr edip de sonra ne yapacak?”

‘Niye sana 10 kat vereyim?’
Belediyelerin çoğunun rant peşinde olduğunu kaydeden Erzen, şöyle konuştu:
“Adam belediye başkanı seçiliyor, ‘Acaba nereye bir bina kondurabilirim’ diye düşünüyor. Bakırköy nüfusunun çok azının tuzu kuru. Onların derdi imar. Onların sosyal belediyecilikten haberi yok. ‘Benim arsam var, 10 kat verir misin?’ diye geliyorlar. Neden vereyim senin arsana 10 kat? Sen bu ülkeye ne veriyorsun ki kardeşim?”

Kentsel dönüşüm planı hazır
Kentsel dönüşümün deprem açısından önemli olduğunu vurgulayan Erzen, “Bir plan hazırladık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı inceliyor. Kimsenin cebinden bir lira çıkmadan dayanıklı yapıya geçme imkanı olacak. Kentsel dönüşüm adı altında insanları taşımak istemiyoruz. Ada bazında ya da parsel bazında birleşmeler yaptık” diye konuştu.
Bakırköy’de otopark sıkıntısını bugünkü durumda tutmak için her ay 1000 araçlık otopark yapmak gerektiğini belirten Erzen, “Tatlı Cadı gibi burnunu oynatarak bunu yapmak mümkün değil. Makro bir plan olmadan hiçbir şey yapamazsınız” dedi.

1000 kişilik opera kasımda açılıyor
Ateş Ünal Erzen, İncirli’de inşaatı devam eden 1000 kişilik opera binasının kaba inşaatının tamamlandığını belirterek, şunları söyledi:
“Gerçek anlamda bir opera binası olacak. 20 milyon liralık bir proje. İller Bankası’ndan kredi kullanarak yapıyoruz. Atatürk Kültür Merkezi yapılana kadar daha çok sene var. Yaz aylarında bahçesine perde konularak açık hava sineması olarak da değerlendirilecek. Kasım ayı ortasında açacağız. Opera binamız İstanbul’da tek olacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı burada yeralacak.”

Spor köyünde yok yok
Başkan Erzen, Botanik Parkı’nın yanında yeralan Spor Köyü hakkında şu bilgileri verdi:
“Spor Köyü’nde kapalı basket ve voleybol sahası, 4 açık, 3 kapalı tenis sahası, 50 bin metrekarelik iki tane futbol sahası, kapalı yüzme havuzu, engelliler için ayrı yüzme havuzu, fitness center yeralıyor. İçinde yok yok. Amatör kulüpler maçlarını burada yapıyor. Çocuklar yüzme öğreniyor. Hepsi ücretsiz. Spora başlamak isteyenler sağlık merkezinde önce muayene oluyor.”

‘Muayene ve ilaç ücretsiz belediyenin görevi bu...’
“En önemli işlerimizden biri sağlık” diyen Erzen, şunları söyledi:
“Mübalağa etmiyorum, sağlık konusunda Türkiye’de 1 numarayız. Tıp merkezimizde 24 saat sağlık hizmeti veriyoruz. Her şey ücretsiz. Kızmasınlar ama Sağlık Bakanlığı’nın işini yapıyoruz burada. Ayakta teşhis ve tedavi yapılan bir yer. Bazı özel hastanelerden gelip, ‘Bu aletler bizde yok’ dediler. Ambulansla her eve yetişebiliyoruz. Evde bakım yapıyoruz. İsteyeni istediği hastaneye taşıyoruz. Bakırköy’ün nüfusu 250 bin, geçen sene tıp merkezinde 222 bin 584 yurttaşa bütün branşlarda sağlık hizmeti verdik, fizik tedavi dahil. Ulaşım için servislerimiz var. Hepsi ücretsiz. Dahası ilaç da ücretsiz. Halk eczanemiz var, reçetesini getiren ilacını alıyor.”
Yaşlılara ve evdeki hastalara 24 saat hizmet götürdüklerini kaydeden Erzen, şöyle konuştu:
“5 tane sağlık ocağı var. Göz ve diş hizmetimiz var. Çok ağır kanserli ve kalp hastalarını anlaşmalı hastanelerde ücretsiz tedavi ettiriyoruz. Çocuk ağız ve diş polikliniğimiz var, bütün okullarda diş taraması yaptık.”

Yaşlılara elektronik takip muhtaçlara 300 TL yardım
Tıp merkezindeki sağlık hizmetlerinin yanısıra batılı anlamda sosyal belediyecilik konusunda birçok hizmete imza attıklarını söyleyen Erzen, şu bilgileri verdi:
“Yaşlılara bir cihaz dağıtıyoruz. 5 tane düğmesi olacak. Neye ihtiyacı varsa o düğmeye basacak. Aynısından çocuklara da dağıtacağız. Çocuklar okulda sahipsiz. Ana - babalar çocuğun servisinin kaç kilometre hızla gittiğini bile bilecek. Her yaz, çoğunluğu engelli olmak üzere 2 bin çocuğu Ölüdeniz’de kampa götürüyoruz. Maddi durumu yetersiz ailelerin çocuklarını üniversiteye hazırlayabilmeleri için eğitim merkezi açtık. Her yıl 500 çocuk katılıyor, başarı oranı yüzde 95. İşitme, görme ve fiziksel engellileri de hocalarımızla üniversiteye hazırlıyoruz.”

Yoksullara ‘Destek Kart’
Tek yaşayan kadınlar ya da durumu kötü olan ailelere Destek Kart çıkarttıklarını kaydeden Erzen, şöyle konuştu:
“Bir devlet bankasıyla anlaştık. Maddi durumu kötü olanlar için Destek Kart adıyla bir banka kartı çıkarttık. Her 300 lira para yüklüyoruz. Türkiye’nin her yerindeki pos makinelerinde geçiyor. Kimse bu kişinin fakir olduğunu bilmiyor. Gıda ve hijyen malzemesi alabiliyor ama sigara ve içki alamıyor.”