Gündem 2 yıllık cezası, yeniden yargılanınca 10 yıl 10 aya çıktı

2 yıllık cezası, yeniden yargılanınca 10 yıl 10 aya çıktı

09.10.2008 - 17:35 | Son Güncellenme:

.

2 yıllık cezası, yeniden yargılanınca 10 yıl 10 aya çıktı

KONYA'da, kendisini kaçırmaya gelen çoban 34 yaşındaki Mustafa Çakır'ı tabancayla vurarak öldürdüğü suçlamasıyla yargılandığı Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl 2 ay hapse çarptırılan 20 yaşındaki Zeynep Ertük, Yargıtay'ın cezayı az bulması üzerine kararı bozmasıyla yeniden yargılandı. Yerel mahkeme bu kez Zeynep Ertürk'ü, ‘kasten adam öldürmek’ suçundan 10 yıl, ‘ruhsatsız silah buludurmak’tan ta 10 ay hapis cezasına çarptırdı.

28 Ekim 2006'da iddiaya göre Mustafa Çakır, daha önce yanlarında çoban olarak çalıştığı Ertürk Ailesinin büyük kızı Zeynep Ertürk'e aşık oldu. Ailesinin, Akören'e bağlı Ağaçkuyu Köyü'ndeki yakınlarını ziyarete gittiğini öğrenen Mustafa Çakır, ruhsatsız tabancasını beline koyup Zeynep'le konuşmak için merkez Karatay İlçesi Bab-ı Aksaray Mahallesi'ndeki evlerine gitti. Mustafa Çakır, evde kızkardeşi 17 yaşındaki Sema ve erkek kardeşi 14 yaşındaki Fethi ile bulunan Zeynep Ertürk'e, evlenmek istediğini söyledi, daha sonra genç kızı kolundan tutup, “Seni kimseye yar etmem. Gerekirse öldürürüm” diyerek kaçırmaya kalkıştı. Çakır'a direnen Zeynep Ertürk, silahlı olduğunu bildiği Mustafa Çakır'ı, tabancasını çekmeye fırsat vermeden evde bulanan babasına ait ruhsatsız tabancayı ateşleyerek 2 kurşunla öldürdü. Şarjöre yeniden mermi koyan Zeynep Ertürk, Çakır'ın öldüğünü görünce bir daha ateş etmedi.
Olaydan hemen sonra tutuklananan Zeynep Ertürk’e, 19 Nisan 2007 tarihinde Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, ‘ruhsatsız tabanca kullanmak’tan 10 ay, ‘taksirle adam öldürmek’ten 1 yıl 4 ay olmak üzere toplam 2 yıl 2 ay hapis cezası verildi.
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını 5 Haziran 2007'de bozdu. Bozma kararına gerekçe olarak, sanık ile öldürdüğü kişinin daha önceden telefonla görüşmesi ve ölen Mustafa Çakır'ın belinde kılıfında olan silahını hiç çekmemesinin dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini gösterdi.

Bozma kararının ardından 14 Ağustos 2008'de görülen davada, Zeynep Ertürk'e olayda kullandığı tabanca verilerek, doldur boşalt yapılıp, şarjör taktırıldı. Ertürk, 10 saniyede doldur boşalt yapıp, 3 kez tetik düşürüp, şarjöre mermi doldurdu.
Zeynep Ertürk, karar duruşması için son kez mahkeme heyetinin karşısına çıktı. Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davaya Zeynep Ertürk'ün yakınları ve avukatı Hasip Şenalp ile öldürülen Mustafa Çakır'ın avukatı katıldı.
Karar duruşmasında ise Zeynep Ertürk'in avukatı Hasip Şenalp, Zeynep Ertürk'ün tabancayı doldur boşalt yapıp, kısa sürede tetiğe basması ile ilgili olarak psikopataloji uzmanı Deniz Keziban Çakıcı'nın dinlenilmesini istedi. Deniz Keziban Çakıcı, mahkeme heyetine verdiği ifade de erkek ve kadınların reflekslerin farklı olduğunu belirerek, şunları söyledi:

“Kadın şiddet anında, erkeğe göre farklı reaksiyon verir. Erkek dışa dönük, kadın da içe dönük bir yapıdadır. Anne ve babalar erkek ve kız çoçuklarını severlerken farklı sesler çıkarırlar. Bir kadına yetirştirilme evresinde sakla denildiği zaman, bunun kaybedilmesi eşittir ölüm anlamına gelir. Bir bayan için namus ve tecavüze uğrama, herşeyin sonu demektir. Namuslara yönelik sözlü yada fiili saldırı olduğunda, 3 yaşında da olsa yetişkin de olsa aynı koruma reflekslerini gösterebilir. Kadın herşeyini kaybettiğini düşündüğü için herşeyi yapabilir.”
Mahkeme heyetinden söz alan sanık avukatı Hasip Şenalp, “Tanıklar, maktüle ait tabancanın kılıf içinde elinde olduğunu söylemiştir. Telefon görüşmeleri bir ilişkinin varlığını göstermemiştir. Öldürmesi için bir sebep yoktur. Aralarında bir ilişki olduğu düşünülüyorsa, müvekkilimin Çakır'ı neden öldürdüğü açıklanmalıdır. Müvekkilimin korkuları ve refleksleri, özellikle namusuna karşı yapılan bir saldırıdaki korkuları Yargıtay tarafından anlaşılamamıştır” şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı'nca son sözü sorulan sanık Zeynep Ertürk, “Bana olayı, planlı yaptığım söylenmektedir. Bu olayı planlı yaptığım dogru değildir. Bu olayı yapmasaydım, ya kardeşlerim ölecekti ya da tecavüze uğrayacaktım ya da kaçırılacaktım. Planlasaydım tabancayı da kılıfından çıkarıp maktülün yanına koymazdım. Maktül ile telefon görüşmelerini saklamadım. Sebeplerini de söyledim. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, tüm taleplerle ve ilgili mütala sonucu, Zeynep Ertürk'e, TCK'nın 81/1-29, 53, 54, ve 63 maddeleri gereğinçe ‘kasten adam öldürmek’ten 10 yıl, 6136 sayılı kanunun 13/1 maddesi gereği ‘ruhsatsız silah bulundurmaktan’ da 10 ay hapis cezası verdi.