06.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Seyfettin Ersöz / Ankara
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre, kadına yönelik şiddet devam ediyor. Ocakta 28, şubatta 47, martta 25 olmak üzere bu yılın ilk üç ayında 100 kadın öldürüldü. Mart ayında daha az cinayet işlenmesinin nedeni, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde meydanları doldurmasına, şiddetin durdurulması için yapılan çalışmalara ve şiddetin kınanmasıyla açıklandı. Martta kadın cinayetinin en çok işlendiği iller sırasıyla; İstanbul (6), Antalya (3), Ankara (2) oldu. Kadınlara ve çocuklara saldırılar sürerken, nefret suçları da devam ediyor. İstanbul’da bir otelde İranlı trans bir kadın da katledildi.
Yüzde 40’ı silahla...
Rapora göre bireysel silahlanma, kadın cinayetlerindeki artışı etkiledi. Martta kadınların yüzde 40’ı erkekler tarafından ateşli silahla öldürüldü. Ölümü aydınlatılmayan onlarca kadın cinayeti olduğuna dikkat çekilen raporda, “Mart ayındaki 25 kadın cinayetinin 11’i şüpheli ölüm” denildi.
Mart ayında 28 kadına cinsel şiddet uygulandı. Kadınların 15’i tanımadığı erkeklerin şiddetine uğrarken, dördü akrabasının, biri eskiden birlikte olduğu erkeğin, biri patronunun, biri ise öğretmeninin şiddetine maruz kaldı. 269 çocuk da cinsel istismara uğradı.
Yüzde 20’si eş cinayeti
Kadın cinayetlerinde faillerin yüzde 44’ü tespit edilemezken, yüzde 24’ü tanıdık erkekler, yüzde 20’si ise eşi tarafından öldürüldü. Mart ayında öldürülen kadınların yüzde 92’sinin koruma kararının olup olmadığı tespit edilemezken; yüzde 4’ünün uzaklaştırma kararı var, yüzde 4’ünün boşandığı biliniyor.
‘6284 uygulanırsa koruma sağlanır’
Raporda şu ifadelere yer verildi:”Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma gibi birçok yaptırımı düzenleyen; kadınlara maddi yardımdan kimlik değiştirmeye birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesiyle yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. 6284 sayılı ‘Koruma Kanunu’ etkin uygulansaydı 8 çocuk annesiz kalmayacaktı. Öldürülen kadınların yüzde 68’inin çocuğu olup olmadığı bilinmezken, yüzde 32’si anneydi.”