Gündem 6 referandumdan 5’inde evet çıktı

6 referandumdan 5’inde evet çıktı

09.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’de bugüne kadar 6 referandum düzenlendi. Bunlardan sadece, 1987’de yerel seçim tarihinin öne alınması için yapılan referandumda ‘hayır’ sonucu çıktı

6 referandumdan 5’inde evet çıktı

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişi öngören anayasa değişikliğinin oylanacağı 16 Nisan pazar günü yapılacak referandum için geri sayım başladı.
Çok partili demokratik hayat içinde Türkiye’de bugüne kadar altı referandum yapıldı. Dört referandum anayasa değişikliği nedeniyle düzenlenirken, biri yerel seçim tarihinin öne alınması diğeriyse cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi konusunda yapıldı. Sadece yerel seçim tarihinin öne alınması için 1987’de yapılan referandumda “hayır” sonucu çıktı. Seçim analisti ve istatistik uzmanı Filiz Aydın Koç, bugüne kadar yapılan referandumlarla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“25 Eylül 1988’de yerel seçimlerin
1 yıl öne alınması referandumu hariç diğer beş referandumda ‘evet’ sonucu çıkmıştır. 6 Eylül 1987’de 1982 Anayasası’ndaki, ‘10 yıllık siyasi yasak kaldırılması’ referandumunda ucu ucuna ‘evet’ sonucu çıkması dikkat çekiciyken, 7 Kasım 1982’de 1982 Anayasası oylamasında ise yüzde 91,7 gibi yüksek bir oranla ‘evet’ çıkması ile diğer referandum sonuçlarına göre farklılık göstermektedir.
‘En düşük’ katılım
Referandumlarda seçmen ‘katılımına’ baktığımızda; 1987 referandumunda yüzde 95 ile en yüksek katılım, 2007 ‘cumhurbaşkanının halk tarafından seçilip seçilmemesi’ referandumunda ise yüzde 67.5 ile en düşük katılım gerçekleşmiştir. 1982’de yüzde 91.3, 1988’de yüzde 88.8, 1960’da yüzde 80, 2010’da yüzde 73.7 katılım gerçekleşmiştir. Altı referandumun ortalama katılım oranı yüzde 83’tür. Son iki referandumda katılımın, genel seçimlerdeki katılımın altında olduğu görülmektedir.
Referandumların arasından geçen yıl sayıları da Türkiye’nin siyasi yaşamı açısından önemli bir ayrıntı; ilk referandum çok partili döneme geçtikten 15 yıl sonra 1960’ta gerçekleşmiştir. 1960’ta yapılan ilk referandumdan tam 22 yıl sonra 1982’de, 5 yıl sonra 1987’de, 1 yıl sonra 1988’de, 19 yıl sonra 2007’de ve 3 yıl sonra 2010’da gerçekleşmiş ve 7 yıl sonrası için yeni bir referandum yapılacaktır. Son yıllarda çok daha sık bir şekilde referandumların yapıldığı görülmektedir.
2017 referandumu 2002’den sonra yapılacak 3. referandum olması nedeni ile aslında 2007 ve 2010 referandumlarının devamı ve sonucu bir referandum olarak görülebilir.
En yüksek ‘Evet’çiler
Dolayısıyla 2007 ve 2010 referandum sonuçlarının karşılaştırması siyaseten önemli ipuçları içermektedir. Özellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde HDP/Kürt seçmeninin nasıl davrandığını anlamamızı sağlayacaktır.
Hem 2007 hem de 2010 referandumunda ‘evet’ oyunun en yüksek çıktığı iller Güney, Kuzey ve Orta Doğu Anadolu bölgesi illeridir. ‘Evet’ oyunun en yüksek çıktığı ilk 15 il her iki referandumda da bire bir aynıdır ve tamamı doğu bölgesi illeridir. Bu 15 il: Ağrı, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van. Bu illerde 2007 referandumunda yüzde 95.8-yüzde 86.6 aralığında, ‘evet’ oyu çıkarken, ortalama yüzde 93.4, 2010 referandumunda yüzde 95.8-
yüzde 81.8 aralığında ‘evet’ oyu çıkarken ortalama yüzde 92 ‘evet’ oyu çıkmıştır.
2017 referandumunun 2007 ve 2010 referandumundan bağımsız düşünülmesi mümkün değildir. 2017 anayasa değişikliği referandumu, diğer iki referandumunun devamı ve sonucu olarak değerlendirilmelidir. 2007 ve 2010 referandumlarındaki doğu bölgelerindeki ‘evet’ oy oranının ülke ortalamasının üzerinde olması (ortalama yüzde 92) ile cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yeni bir düzen ve buna bağlı olarak yeni açılımlar getireceği varsayımı açısından değerlendirildiğinde Kürt kökenli seçmeninin bu referandumda da ‘evet’ oyu verebileceğini düşünmek mümkün görünmektedir.

Haberin Devamı

Yurt dışı seçmenler sonucu etkileyecek
Yurtiçi seçmen içinde yüzde 5,3’lük (yaklaşık 3 milyon seçmen) ağırlığı olan yurtdışı seçmeninin 2007 ve 2010 da oy kullanmamışken 2017’de kullanacak olması seçim sonucunu etkileyecektir. Saadet Partisi, HAS Parti, BBP, HÜDAPAR gibi küçük sağ partilerin oyunun rengi ile; Ak Parti, MHP ittifakı
ile birlikte MHP seçmeninin de kendi içinde barındırdığı
belirsizlik ile birlikte seçim sonucunu, Kürt kökenli seçmenin hangi oranda sandığa gideceği belirleyebilecektir.”