Gündem 9 yılda sadece 764 bina güçlendi

9 yılda sadece 764 bina güçlendi

17.08.2008 - 01:56 | Son Güncellenme:

Afet İşleri Genel Müdürü Taymaz çıkarılan yasa ve yönetmelikleri sıraladı, taraması yapılan 80 bin binadan 764’ünün güçlendirildiğini söyledi Bilim adamları ve oda başkanları ise bir yol haritası oluşturulduğunu ancak gereği yapılmadığını, toplumun depreme değil sonuçlarına hazırlandığını söyledi

9 yılda sadece 764 bina güçlendi

Türkiye’yi yasa boğan 17 Ağustos Depremi’nin üzerinden 9 yıl geçti. Bu sürede bilim adamları Marmara Bölgesi’nde “beklenen büyük deprem” için uyardı, yetkililer de yaptıklarını anlattı. Yetkililerin açıkladığı “yapılanlar” ile uzmanların dikkat çektiği “yapılmayanlar” şöyle:

Neler yapıldı?
Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz: İlgili kurumlar, sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerin katılımıyla 2004’te Deprem Şurası düzenlendi. Sonraki çalışmalar şura kararları ekseninde yürütüldü. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğ’ünce gerçekleştirilen çalışmalar ana hatlarıyla şöyle:
İmar planlarında jeolojik ve jeoteknik etütlerin yapılması zorunlu hale getirildi. ‘Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik’ hazırlandı. Mart 2007’de yayımlanan yönetmelikte, yeni binaların depreme dayanıklılık özellikler belirlendi. Altyapı tesislerinin doğal afetlere dayanıklı tasarımı, malzeme seçimi, yapımı, işletilmesi, bakım ve onarımı için asgari şartların belirlendiği ‘Alt Yapılar İçin Afet Yönetmeliği’, 15 Şubat 2007’de yürürlüğe girdi.
Kamu binaları envanter çalışması büyük ölçüde tamamlandı. Taraması yapılan 80 bin binadan bin 82 adet okul, hastane ve benzeri kamu binasının güçlendirme projesi hazırlandı, 764’ünün güçlendirilmesi tamamlandı.

Neler yapılmadı?

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Harp: Deprem şurasında bir yol haritası oluşturuldu ancak bunun gereği yapılmadı. Şura kararlarında olmasına karşın depremle imar ilişkisi çözülemedi. Göç ve kaçak yapılaşma önlenemedi. Yapı denetimi layıkıyla uygulanamadı ve uygulama tüm ülkeye yayılamadı.
İmar, belediyeler, afet ve mühendislik konularını düzenleyen yasalarda değişiklik yapılmadı. Coğrafi bilgi sistemi oluşturulmadı. Uydu teknolojileri devreye alınmadı. Doğal afet sigortasının aksayan yönleri giderilmedi.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı:
Hâlâ deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin “ulusal deprem politikası” oluşturulmadı. Merkezi ve yerel yönetimlerde, kentleri ve toplumu öncelikle depreme hazırlamak yerine depremin sonuçlarına hazırlamayı yeterli gören politikalar hakim oldu.
Deprem harcamaları, Sayıştay denetimi dışında bırakıldı. Deprem vergilerinden elde edilen gelirler, başka alanlarda kullanıldı. Afyon, Bingöl, Erzincan gibi yakın tarihte büyük deprem yaşayan iller kapsam dışında tutuldu.
Bilimsel değerlendirme ve bilgilendirme için kurulan Deprem Konseyi, Ocak 2007’de lağvedildi ve yerine herhangi bir oluşum kurulmadı. Rant politikaları nedeniyle ülkemiz sadece bir deprem ülkesi değil, bir afet ülkesi olmuştur. 

ODTÜ Deprem Mühendisliği Laboratuvarı yöneticisi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu:
2004 Deprem Şurası’nda önerilen kurumsal yapılar oluşturulamadı, depreme hazırlık için gereken yasal düzenlemeler yapılmadı. Çok sözü edilen Kat Mülkiyeti Yasası’nda dahi bina güçlendirmesinin önünü açacak değişiklikler yapılamadı.
Geçmiş hükümetlerin depreme hazırlık konusunda yaptığı en kaydadeğer girişim, Dünya Bankası ve Avrupa İskân Bankası’na kredi için başvurmak oldu. Erzincan depreminden sonra alınmaya başlanan krediler ağırlıklı olarak kamu binaları için harcanıyor. Korkulu rüya aslında okullar değil, konutlar. Özellikle deprem bölgelerindeki 4-8 katlı yap-sat usulü inşa edilmiş apartmanlar en büyük tehlike kaynağı.

Haberin Devamı

Sayılarla 17 Ağustos 1999
Sabaha karşı 03.00 sularında meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki deprem 45-50 saniye sürdü. Depremde, 17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi, 44 bin kişi yaralandı. Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı depremde, 66 bin 441 konut, 10 bin 901 işyeri yıkıldı. 67 bin 242 konut, 9 bin 927 işyeri “orta”, 80 bin 160 konut ve 9 bin 712 işyeri de “az” derecede hasar gördü.
Makroekonomik bilançoya bakıldığında, iç gelirde 2 milyar dolar kayıp, ihracat ve turizm gelirlerinde 1.9 milyar dolar azalma ve ithalatta 200 milyon dolar artışla toplam 4.1 milyar dolar gelir kaybı oluştu.
Faiz harcamalarında 1.3 milyar dolar artış, ekonomideki daralma nedeniyle de vergi gelirleri 1.2 milyar dolar azaldı. Acil durum iyileştirme çalışmaları için 750 milyon dolar harcandı, 5.7 milyar dolar da ilave afet vergisi toplandı. Depremin toplam zararı 8.5 milyar doları buldu.