‘AB bu yanlıştan artık vazgeçmeli’

ANKARA Milliyet  - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler arifesinde muhalefetteki dağınıklığa işaret ederek “Biz MHP ve AK Parti olarak beraber yolculuğumuzu devam ettiriyoruz... Bizde kavga, gürültü yok, rahatız” dedi. Erdoğan, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinin dondurulmasından rahatsızlığını dile getirirken de “Artık AB bu yanlıştan vazgeçmeli” çağrısı yaptı. 

Macaristan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtlayan Erdoğan özetle şunları söyledi: 

F-16 VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ: İsveç’in NATO üyeliği ile katılım protokolünü TBMM’ye gönderdik. İsveç konusu ABD Başkanı Sayın Joe Biden ile yaptığımız görüşmede de gündeme geldi. ABD ile aramızdaki F-16 meselesini de bu çerçevede değerlendirdik. Görüşmede ‘Siz bunu Meclis’ten çıkarın, aynı şekilde ben de Kongre’den bunu geçiririm’ şeklinde ifadesi oldu. ‘ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan eş zamanlı olarak bu süreci işletsin. Eş zamanlı olarak bunu işletirsek, bunu parlamentodan çok daha rahat bir şekilde bizim de geçirme imkânımız olur’ dendi. Bir başka zorlaştırıcı konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazı müttefiklerin olumsuz tavırları... Bunların hepsi birbirine bağlı. 

DÖNEM BAŞKANLIĞINDA GELİŞME OLABİLİR: Macaristan ile Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bağlamında gayet olumlu ilişkilerimiz söz konusu. Teşkilatımız ile AB arasında adeta bir köprü vazifesi görüyor... AB’nde Türkiye’nin haklarına bakışta Orban’ın duruşu hep olumlu istikamette seyretmiştir. 2024’ün ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı görevini alacaklar ve o süreçte çok farklı gelişmeler olabilir.  

BAHANELERLE OYALANDIK: (Ukrayna ve Moldova’yla katılım müzakereleri, Gürcistan’a adaylık statüsü) Onlara adaylık statüsü vermesi demek, bunların gelip de AB’ye üye olması anlamına gelmez. Bir süreç başlatılacak, onlar da oyalanacak. Bu ülkelerin hiçbirisi, bir Türkiye değil. AB’ninTürkiye’nin konumunu iyi değerlendirmesi lazım. AB’ye katılmaya birçok üye ülkeden daha hazır durumda olan Türkiye’nin, yıllardır siyasi engellemeler nedeniyle kapıda bekletilmesi yanlıştır. Türkiye’nin gerek stratejik gerek ekonomik potansiyeli AB’ye tam üyeliği çoktan elde etmiş olmasını gerekirken, yıllardır bahanelerle oyalandık... Artık AB bu yanlıştan vazgeçmelidir. Belki de Macaristan’ın dönem başkanlığında bu konu masaya çok daha farklı bir şekilde yatırılıp ona göre yeni bir adım atma durumu olabilir. 

‘Bizde kavga gürültü yok’

(Yerel seçimler öncesi muhalefetteki dağınıklık) MHP ve AK Parti olarak beraber yolculuğumuzu devam ettiriyoruz. Geçen hafta içinde diğer iki ortağımızla da görüşmelerimizi yaptık. Ekiplerimiz temas halinde. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadan çalışmalarımız devam ediyor. Bizde kavga, gürültü yok, rahatız. Ama diğer ittifaktaki durumu zaten izliyorsunuz, anlatmama gerek yok. Kavgayla, gürültüyle zaten bir yere varılmaz... Biz de illerimizi, büyükşehirlerden başlamak üzere davet ediyor görüşlerini alıyoruz. Ankara, Adana, İzmir ve İstanbul’da bütün arkadaşları davet ettik. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ay sonuna kadar da peyderpey aldığımız bu temayüllerin neticelerini açıklamaya başlayacağız.

‘Ezici çoğunluk İsrail’e karşı’

BM Genel Kurulu oylamasının küresel sistemin sakatlığı neticesinde doğrudan bir yaptırım gücü maalesef yok ancak oylamada verilen 153 kabul oyu, son derece değerlidir. Ezici çoğunluk “Biz İsrail’in katliamlarına karşıyız ve Filistin’in yanındayız. Bir an önce bu saldırılar durmalıdır” diyor. 

SEFERBER ETMELİYİZ: Hamas’ın terör örgütü olmadığını ve bir siyasi parti olduğunu defalarca söyledim. El Fetih ile Hamas’ı, yani İsmail Heniyye ile Mahmud Abbas’ı makamımda bir araya getirdim. Bu görüşmeleri daha ileri taşımaları da mümkün... Bu saldırılar biter, bir nokta konulursa gündemimiz Gazze’nin inşa ve ihya çalışmaları olacak. İslam dünyasını, bunun için seferber etmemiz lazım. Bu konuda da biz yine görev almaya, inşa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu görüştüğümüz Körfez ülkeleriyle, İslam İşbirliği Teşkilatı’yla değerlendiriyoruz. 

BİDEN’A ÇAĞRIDA BULUNDUM: ABD’nin bu süreçte tarihi bir sorumluluğu olduğuna ve bunu yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. O sorumluluk İsrail’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliamı durdurmaktır. Fakat ABD bugüne kadar İsrail’i durdurmak şöyle dursun adeta teşvik etti. ABD’den cesaret ve güç alan İsrail ise ne uluslararası hukuk tanıdı ne insan hakları. Biden ile görüşmemizde ABD’ye o tarihi sorumluluğu hatırlattım.