14.11.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER İstanbul- GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu L1 cezaevinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yöneticisi Kaşif Kozinoğlu’nun, kalp rahatsızlığı bulunan Hasan Ataman Yıldırım için dilekçe verdiği ortaya çıktı. Kozinoğlu’nun, kalp rahatsızlığını cezaevi yönetimine ve mahkemeye dilekçeyle bildiren koğuş arkadaşı Yıldırım’ın sağlık durumundaki ciddiyete dikkat çekmek için kendisinin de dilekçe yazarak “Kalp rahatsızlığı var. Durumu ciddi, ben şahidim” dediği öğrenildi. Evli ve üniversitede öğrencisi bir oğlu olan olan Kozinoğlu’nun ölüm haberi dün akşam saatlerinde eşi Yeşim Kozinoğlu’na iletildi. Yeşim Kozinoğlu da bazı yakınlarıyla birlikte cenazeyi teslim almak üzere İstanbul’a geldi.
Spordan sonra rahatsızlandı
Silivri L1 cezaevinde tutuklu bulunan Kozinoğlu dün öğlen saatlerinde spor yaptıktan sonra rahatsızlanınca, aynı koğuşta beraber kaldıkları Hasan Atilla Uğur ve Hasan Ataman Yıldırım tarafından koğuştaki “acil durum” butonuna basılarak gardiyanlara haber verildi.
Adalet Bakanlığı’nın açıklamasına göre görevliler 18.16’da Kozinoğlu’nun odasına geldi. Kozinoğlu bu sırada yatar vaziyette ve fenalaşmış durumdaydı. Kozinoğlu saat 18:18’de odasından alındı ve aynı anda 112 Acil Servise bilgi verilerek ambulans gönderilmesi istendi. Kozinoğlu, saat 18:24’te mahkum kabul birimindeki revire getirildi. Bu esnada bilinci açık olan Kozinoğlu rahat nefes alıp verebiliyordu. Ambulans 18.37’de geldi ve araçtaki sağlık ekibi Kozinoğlu’na ilk müdahaleyi yaptı. 18:47’de ise ambulansa konularak Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Ambulans saat 19:15’te hastaneye giriş yaptı. Acil doktoru ve dahiliye uzmanının müdahalelerine rağmen Kozinoğlu saat 19:30’da hayatını kaybetti.
Bakanlık açıklamasında savcılığın ölüm tutanağına da yer verilerek şöyle denildi:
‘Darp, cebir izine rastlanmadı’
“Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Kasım 2011 tarihli ve 2011/6951 sayılı Ölüm Muayene ve Otopsi Tutanağına göre; doktor tarafından ceset üzerinde elle yapılan yoklamada herhangi bir kırık, darp veya cebir izine rastlanmadığı belirlenmiştir. Müteveffa, kesin ölüm sebebinin belirlenebilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiştir.”
Kozinoğlu’nun cenazesi otopsi için önce Adli Tıp Kurumu’na, buradan da GATA Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.
Ziyaretçi defteri incelemede
Kozinoğlu’nun ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Kozinoğlu’nu ziyaret edenlerin listesi de incelemeye alındı. Kozinoğlu’nun savcılık ve mahkeme ifadelerinde, ayrıca avukatlarının tahliye başvuru dilekçelerinde kalp ya da başka bir rahatsızlığı bulunduğuna dair herhangi bir bilgi de yer almıyor.
Yarın toprağa veriliyor
Kaşif Kozinoğlu’nun cenazesi Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsisinin ardından Haydarpaşa’daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin (GATA) morguna kaldırıldı. Cenaze aracına inzibat askerlerinin bulunduğu askeri araç ve Ankara plakalı otomobiller eşlik etti. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığı’nın morguna kaldırılan Kaşif Kozinoğlu’nun yarın Üsküdar’da defnedileceği öğrenildi.
ELVAN EZBER İstanbul DHA
Kod adı Köroğlu, lakabı Hayalet
Kozinoğlu, Özel Kuvvetler kadrosundayken, Azerbaycan’da çalıştı ve ‘Köroğlu’ lakabını kullandı. Yıllarca basına silik bir vesikalık fotografı yansıdığı için ‘Hayalet’ olarak da adlandırıldı
Türkiye kamuoyunun Ergenekon soruşturmasına kadar, yıllar önce çekilmiş silik bir fotoğraftan tanıdığı 1955 Trabzon doğumlu Kaşif Kozinoğlu 1976 yılında Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra 1980 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda göreve başladı. İstihbarat Subayı olan Kozinoğlu, İstihbarat Şube Müdürlüğü, Eğitim Öğretim Grup Komutanlığı’nda görev yaptı. 1995 yılında emekli olup MİT’te göreve başladı.
Suriye, Bosna Hersek, Azerbeycan ve Afganistan’da görev yaptı. Çin ve Afganistan’ı da içine alan Asya Bölgesi Sorumlusu oldu. 2010 yılında müsteşar Hakan Fidan’ın talimatıyla Asya Bölgesi’nden sorumlu Başmüşavir oldu.
Azeri askerleri eğitti
Kozinoğlu, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevliyken, terörle mücadele için kurulan Polis Özel Harekat timlerinin eğitiminde görev aldı. Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ile de bu dönemde tanıştı. 1991-1993 döneminde Azerbeycan’da görev yapan ve burada “Köroğlu” kodadını kullanan Kozinoğlu, burada da Azeri askerlerini eğitti.
Özel Kuvvetler içinde “Zabitler Grubu” olarak adlandırılan bir grubun mensubu olduğu öne sürülen Kozinoğlu’nun, Azerbeycan’da bulunduğu dönemde Abdullah Çatlı ve bazı ülkücü isimlerinde adının karıştığı Haydar Aliyev’e karşı darbe girişimini organize edenler arasında olduğu da iddia edildi. Kozinoğlu’nun adı Çeçenistan’a silah gönderilmesi, Çin’in Sincan-Uygur özerk bölgesindeki isyancılara yardım edilmesi, Çin’e karşı bu isyancıların kullanılması faaliyetlerinde de geçti.
Çakıcı’ya yardımdan ceza
Kozinoğlu’nun ismi kamuoyu tarafından ilk kez Ergenekon sanığı, İP lideri Doğu Perinçek’in yazdığı kitapla duyuldu. Perinçek, kaleme aldığı, “Çiller Özel Örgütü” kitabında, Kozinoğlu’nun Tansu Çiller tarafından kurulan örgütle, MİT’in asker kökenli isimlerinin bağlantısını sağlayan kişi olduğunu iddia etti.
MİT’de Operasyon Başkan Yardımcılığı görevini yürütürken Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile yaptığı bir telefon görüşmesi nedeniyle suç örgütü yöneticisi Alaattin Çakıcı ile ilişkisi tespit edildi. Kamuoyu Kozinoğlu adıyla da ilk defa bu süreçte tanıştı. Hakkında dava açıldı. Çakıcı’nın ceza aldığı bir davada Çakıcı lehine Yargıtay nezdinde girişimlerde bulunduğu belirlenen Kozinoğlu “çeteye yardım etmek” suçundan 5 ay ceza aldı. Bu süreçte basına yıllar önce çekilmiş silik bir vesikalık fotoğrafının dışında hiçbir görüntüsü yansımayan Kozinoğlu “Hayalet” olarak da adlandırıldı.
MİT’te eski müsteşar Şenkal Atasagun’un “sağ kolu” olduğu da iddia edilen Kozinoğlu, kendisine birçok suçlama yönelten Mehmet Eymür tarafından “Teşkilat’ın Yeşil’i” olarak nitelendiriliyordu. Perinçek, birkaç yıl önce, Atasagun, Kozinoğlu ve Eymür’ün kendisi için suikast planladıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Danıştay kararıyla açılan soruşturmadan ise sonuç çıkmadı.
Sahte diploma iddiası
Kozinoğlu’nun OYAK Bank eski Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’un üvey kardeşi olduğu belirtilen yazıda, sahte diplomayla terfi aldığı iddiasına da yer veriliyor.
Küre operasyonu
Kozinoğlu’nun ismi bu skandallardan sonra, Küre Operasyonu’nda, özel harekatçı bir sanıktan çıkan kartla gündeme geldi. Çete lideri Kasım Zengin’den, Kozinoğlu imzalı, “Gerektiğinde yardımcı olun” yazılı bir kart çıktı. Bu kartın Zengin’e, ÖKK’da görevli yüzbaşı Nuri Bozkır tarafından verildiği iddia edildi.
Güvenlik kameraları
Kozinoğlu’nun ismi son olarak, Danıştay saldırısı nedeniyle geldi. Danıştay’ın kamera sistemlerini kuran OYAK Güvenlik, sistemin saldırı günü bozulması ve kayıt yapmaması nedeniyle tartışmaların odağına oturmuştu. OYAK Güvenlik’in müdürlüğünü, eski özel harekat ve MİT mensubu emekli albay Orhan Çoban’ın yapması, Çoban’ın Kozinoğlu ile birlikte aynı dönem MİT’e geçen askerlerin en kıdemlisi olması iddiaları alevlendirdi. Kozinoğlu’nun Çoban ile birlikte asker kökenli isimlerin MİT Müsteşarlığı’na getirilmesiiçin kulis yapan isimlerden olduğu iddia edildi.
İfade vermek için geldi
Kozinoğlu tutuklanmadan önce Afganistan’da görev yapıyordu. Ergenekon (Oda TV) soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen Kozinoğlu, Afganistan’dan 9 Mart 2011’de döndü.
İlk görüntüleri de ifade vermek için geldiği adliye önünde çekildi. Dönemin Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya Öz’e 2 saat ifade verdikten sonra sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından “Ergenekon terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandı.
MİT’e ait belgeleri sızdırmakla suçlanıyor
Hazırlanan 14 sanıklı iddianamede 8 numaralı sanık olarak yer alan Kozinoğlu hakkındaki iddialar 4 sayfada anlatıldı. İddianamede Kozinoğlu MİT ve Genelkurmay’a ait belgeleri Oda TV internet sitesinin sahibi Soner Yalçın’a “sızdırmakla” suçlanıyor. İddianamede, Oda TV’ye ait bilgisayarlarda yapılan incelemede “koz.doc” isimli bir word belgesi bulunduğu, bu belgede “Rusya ve Özbekistan’daki cemaat operasyonları hakkında Kozinoğlu’ndan gelen belgeleri mutlaka gündeme taşıyalım. Kozinoğlu’ndan gelen diğer belgeleri de değerlendirelim” şeklinde ifadelerin bulunduğu belirtiliyor.
Ayrıca, aynı bilgisayarda “kozinoglu3” adlı bir klasör bulunduğu, bu klasörde de Genelkurmay ve MİT’e ait “gizli” ve “hizmete özel” ibareli 17 dosyanın bulunduğu anlatılıyor. İddianamede bu belgelerin Kozinoğlu tarafından Soner Yalçın’a gönderildiği belirtilerek “Şüpheli Kaşif Kozinoğlu’nun, şüpheli Soner Yalçın’la irtibatlı olduğu ve elde ettiği bilgileri Soner Yalçın’a ilettiği anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapılıyor.
Kozinoğlu’nun “Ergenekon Silahlı Terör örgütünün silahlı hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütü yardım ettiği anlaşılmakla, örgüt üyesi kapsamında olduğu, devletin güvenliği veya iç ve dış siyasi yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken yasaklanmış bilgileri temin ettiği” gerekçesiyle 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Cihaner: Bu bir kalp krizi değil hukuk cinayeti
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, tutuklu olarak bulunduğu cezaevinde kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ergenekon davası sanığı Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi Kaşif Kozinoğlu’nun “kalp krizine değil, hukuk cinayetine kurban gittiğini” söyledi. Bir panele katılmak üzere Mersin’e gelen Cihaner, tutukluluk sürelerinin yargısız infaza dönüştüğünü iddia eden Cihaner, “Bir hakimin 3 yıl boyunca delillerin toplanmasını beklemesi mantıklı değil. Böyle diyorsanız ya bir delilin uydurulmasını bekliyorsunuz, ya da işinizi ciddiye almıyorsunuz” dedi.
‘Sorumluluk AKP’nindir’
Kaşif Kozinoğlu’nun ölümüyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Ak Parti’nin kendisine muhalif olan herkesi bastırmaya çalıştığını, bu amaç doğrultusunda uzun tutukluluk sürelerinin yargısız infaza dönüştürüldüğünü öne süren Cihaner şunları söyledi:
“AKP, tüm sorun yargıdaymış gibi topu yargıya atıyor. Her hak ihlalinin sorumluluğu siyasi iktidardadır. Uzun tutukluluk süresi ve cezaevinde ölüm olayı ilk değil. Daha önce de Ergenekon’un kasası olduğu ileri sürülen bir işadamı cezaevinde hayatını kaybetmişti. Cezaevlerinde halen 7-8 ağır hasta var. İçlerinde kendisi gidip teslim olanlar var. Yani bunların tutuklanması, bu kadar süre tutuklu kalması hukuki değil. Son ölüm olayını kalp krizi olarak değil, hukuk cinayeti olarak görüyoruz. Kozinoğlu hukuk cinayetine kurban gitti.”
MUSTAFA İNSAN Mersin DHA