Gündem ‘Ah sesi duydum düştüğünü gördüm’

‘Ah sesi duydum düştüğünü gördüm’

31.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Darbe gecesi Tuğgeneral Terzi’yi alnından vurup öldüren kahraman Astsubay Ömer Halisdemir’i şehit eden Binbaşı Fatih Şahin, ‘Ağaçlıktan ateş açıldı. Ben de karşılık verdim. Bir silüetin düştüğünü gördüm’ dedi

‘Ah sesi duydum      düştüğünü            gördüm’

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı (ÖKK) ele geçirmeye giden Tuğgeneral Semih Terzi’yi vurarak 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini bir anda değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’i şehit eden Binbaşı Fatih Şahin, “Karargaha doğru ilerliyorduk. Karargahın içinden 10 metre önce ateş açıldı. Karanlıkta ağaçlıktan bize ateş açıldı. Ben karşılık verdim ‘ah’ sesi duydum kimin düştüğünü görmedim. Bir silüetin düştüğünü gördüm. Bu olaydan dolayı ben pişmanım, üzgünüm” dedi.

Haberin Devamı

‘Havalandık’

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nun sürdürdüğü darbe soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen Şahin, ifadesinde şunları anlattı:

“Ben topçu binbaşıyım. 12. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda tabur komutanı olarak görev yapıyorum. 15 Temmuz’da terörle mücadele konusunda özel kuvvet harekât üssünde operasyon hazırlığı yapıyorduk. Yanımda 16. Tabur Komutanı Volkan Yaman, Altan Bora Albay ikinci grup komutanı ve Binbaşı Selçuk Akbey vardı, o da 25. Tabur Komutanı. Gün boyunca operasyon planlama faaliyetimiz devam etti. Harekât saldırısı hazırlıyorduk. Saat 21.30’da 1. Özel Kuvvetler Komutanım Semih Terzi, beni askeri hattan aradı.

Aynı zamanda 16. Tabur içinde aynı görevi verdi. ‘Alarm verin. Operasyon için hazırlıklarınızı tamamlayın. Yarım saat içinde Diyarbakır Havaalanı’na hazır etmek için hazır olun’ dedi. Aynı zamanda bunu Albay Altan Bora’ya söylemiş. Biz de hazırlıklara başladık. Bizim özel kuvvetlerin hiyerarşisi Özel Kuvvetler Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi’dir. Biz uçakla havalandık.”

Haberin Devamı

‘Ateş açıldı’

“Uçakta Semih Terzi, ‘silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Ankara’ya gidiyoruz’ dedi. Ankara Etimesgut’a indik. Ben uçağa gitmeden kışladayken hazırlık yaparken grup komutanım Eyüp Coşkun Albayı aradım. ‘Sana dönerim’ dedi, dönmedi. Etimesgut’a geldik. Biz geldiğimizde helikopter vardı. Helikopterle özel kuvvetlere gittik. Orada bizi Albay Ümit Pak karşıladı. Tugay Komutanımızla Ümit Pak ve biz karargaha doğru ilerliyorduk. Karargahın girişinden 10 metre önce ateş açıldı. Karanlıkta ağaçlığın içinden bize ateş açıldı. Ben karşılık verdim, ah sesi duydum kimin düştüğünü görmedim, bir silüetin düştüğünü gördüm. Geriye dönüp Semih Terzi’nin yaralandığını fark ettim. Onu içeri çektik. 20-25 dakika geçti. Başka bir helikopter geldi.

Sonra helikopterle onu GATA komutanlığına götürdük. Yanımda Hüseyin Oğuz, Hasan Aksoy, Ahmet Kara vardı. Bilmediğim bir kişi daha geldi. GATA’ya götürdük. GATA’dayken oranın yetkilisi ‘burada silahlı gezemezsiniz’ dedi. Ne olduğunu anlamadım. ‘Maksadımız kimseye zarar vermek değil’ dedim. ‘Silahları bırakamayız’ dedim. O sırada Yarbay Erkan Tokgöz geldi. 11. Tabur Komutanı’ydı. O Cizre de yaralanmıştı. Hastanede Yakup Yarbayın yanındaydı. Beni Oğuz Tozak Albayla görüştürdü.

Haberin Devamı

Oğuz Albay, ‘senin adamların nizamiyede ateş ediyor’ dedi. ‘Benim nizamiyede personelim yok, kim olduğunu bilmiyorum’ dedim. ‘Ben arayıp ateş etmemelerini söyleyeceğim’ dedim. Müteakiben adamları aramaya başladım. Mihrali Atmaca’yı aradım. Ona ulaşamadım, 3-4 personeli aradım. En son Mehmet Bilge Astsubay’a ulaştım. ‘Kimseye ateş etmeyin’ dedim.’Beni Mihrali ile görüştür’ dedim.”

‘Adamlar ateşi kessin’

“En son Zekai Aksallı tümgeneralin emir astsubayı aradı. ‘Bana ateş ediyorlarmış komutan seninle görüşmek istiyor’ dedi. Sonra komutanla görüştüm. ‘Adamların varsa ateşi kessin’ dedi. ‘

Benim orada personelim olduğunu zannetmiyorum’ dedim. Zeki Paşa bana Ankara’da ne aradığımıza ilişkin bir şey sormadı. Sonra ben bunun üzerine Erkan Yarbay’la görüştüm. Silahımı, teçhizatımı oraya verip polislerin gelmesini bekledim. Bununla ilgili bu olaydan dolayı ben pişmanım, üzgünüm.”