Gündem Akın’ın seri katil filmi

Akın’ın seri katil filmi

11.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Berlin Film Festivali’nde önceki gün gösterilen ve ana yarışmada yer alan Fatih Akın’ın yeni filmi ‘Der Goldene Handschuh’, 1970’lerde Hamburg’da geçen bir seri katil hikayesini merkeze alıyor

Akın’ın seri katil filmi

Akın’ın seri katil filmi
Fatih Akın’ın yeni filmi ‘Der Goldene Handschuh’ 69. Berlin Film Festivali’nin takipçilerinin karşısına başlangıç günlerinde çıktı. Festivalden 2004 yılında ‘Duvara Karşı’yla büyük ödül Altın Aslan’la dönen Akın, ‘Der Goldene Handschuh’da 1970’lerde Hamburg’da geçen bir seri katil hikayesini merkeze alıyor. Heinz Strunk’un gerçek olaylara dayanan romanının sinema uyarlaması olan film, hikayesini sert ve karanlık bir tonda anlatıyor.

Haberin Devamı

Önceki gün gösterilen filmin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Akın, uyarlama süreci hakkında “Romanın hayranıyım ve bence harika bir öykü anlatımına sahip. Romanda canavar bir adam var ama yazar ona herkesin sahip olduğu onuru geri veriyor. Bunu yapabildim mi bilmiyorum ama yapmak istedim. Yazarın kullandığı araçlara sahip miyim bilmiyorum” diye konuştu.

Heinz Strunk ise filmi başarılı bulduğunu paylaştı: “Akın’ın uyarlama haklarını aldığını öğrendiğimde sevindim. Bazı bölümlerini uyarlamak için Hamburg’u iyi ve detaylı bilmek gerekiyordu. Akın filmin sahnelerinin geçtiği barı işleten birine gidip en küçük detayları sordu. Bazı müdavimleri bulup da soru sorduk. Bence bu detaylı çalışma çok önemli.” Strunk uyarlamayla ilgili zor kararları birlikte ve fikir birliğiyle verdiklerini söyleyerek “Danışman değildim ama işbirliği yaptık” dedi.

Haberin Devamı

Akın’ın seri katil filmi

‘Quinn’i düşündüm’

Filmin sanat yönetimini beğendiğini belirten bir basın mensubuna Akın “Filmin görüntüsü için harika bir ekibim var. ‘Duvara Karşı’dan beri birlikte çalışıyoruz, her yıl doğum günlerimizi birlikte kutluyoruz” diye yanıt verdi.

Filmde ağır bir makyajla seri katil Fritz Honka’yı canlandıran aktör Jonas Dassler, role hazırlanma sürecinin okumayla başladığını ifade etti: “Önce kitabı sonra senaryoyu okudum. Ama bir noktada okumayı bırakıp kendim karakteri bulmalıydım. Bence şu önemliydi: Evet bir canavardı ve bir seri katildi ama insandı da. Geçmişiyle uğraşması, küçük bir burjuva gibi bir şeyler toplaması... Makyaj kısmı zordu ve role bulmak uzun bir arayış süreciydi.”

Akın ise rolü Dassler’e verme sürecini şöyle anlattı: “Honka’nın kırık bir burnu, çürük dişleri var. Öyle gözüken bir aktör bulmam mümkün değildi. Bazı yönetmenler amatörlerle çalış dedi ama profesyonellerle çalışmak istedim. Anthony Quinn’i maskeyle ‘Notre Dame’ın Kamburu’nda düşündüm. O filmi TV’de izlemiştim. Ve bende bayağı bir travma yaratmıştı. Bazı oyunculuk metotlarında oyuncu dışarıdan içeriye değişir. Bu maske ve aksanla Dassler de dışarıdan içeriye değişti bence.”