Gündem ‘Ali Fuat Yılmazer’i rapordan çıkartın’

‘Ali Fuat Yılmazer’i rapordan çıkartın’

14.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Raporu baskı içinde hazırladıklarını belirten Genç, “Raporu teslim etmeden önce başkanımız Muttalip Ünal, Ramazan Akyürek ve Yılmazer’in isimlerini çıkartmamızı istedi. Biz bunun olmayacağını kendisine söyledik” dedi

‘Ali Fuat Yılmazer’i rapordan çıkartın’

Eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar ile ana dava dosyası sanıklarının da aralarında bulunduğu 35 kişinin yargılandığı Hrant Dink cinayeti davasında eski Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) Üyesi Ayşegül Genç, tanık olarak dinlendi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tanıklığına başvurulan Genç, raporunda da yer alan ihmaller ve rapor yazıldıktan sonra gördüğü baskılara ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.

‘Yılmazer’den tepki’

Genç, cinayet sonrası ihmalleri araştırmak üzere iki müfettiş arkadaşıyla görevlendirildiğini, İstanbul, Trabzon ve Ankara’da çalışmalar yürüttüğünü söyledi. O dönem İstihbarat Daire Başkanlığı (İDB) C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile sağlıklı bir iletişim kuramadıklarını belirten Genç, şunları anlattı:

“Müfettiş arkadaşlarla beraber ilk kez görüştüğümüz Ali Fuat Yılmazer’e, ‘çalışma yürüttüğümüzü, birtakım bilgiler isteyeceğimizi’ söyledik. Ali Fuat Bey ilginç bir tepki göstererek, ‘O Başbakan’a söyleyin, sizi göndereceğine, Ergenekon soruşturmasının arkasında dursun’ gibi şeyler söyledi. Biz gerçekten çok şaşırdık. Başbakan, Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’dı o zaman. Başbakanın yazılı emrini Yılmazer’in önüne koyduk. Ancak aynı tavrı gösterip, odadan çıktı.”

‘Usulsüz dinlendim’

Ayşegül Genç, sadece emniyet değil, jandarma ve MİT’e de bakmak, başka birimlerle ilgili belgeleri görmek istemelerine rağmen bir şey bulamadıklarını söyledi.

Hazırladıkları raporu 10 Ekim 2008’de başkanlığa teslim etmeden önce başkanları Muttalip Ünal’ın kendilerini çağırdığını belirten Genç, “Başkan Bey bize, Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in isimlerini rapordan çıkaralım’ dedi. ‘Bunun olmayacağını’ kendisine ifade ettik” ifadelerini kullandı.

Genç, iki sene önce İstihbarat Daire Başkanı Recep Güven’in talebiyle Hizbullah Terör Örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle o dönem raporda imzası olan Tuğçe İnan ile birlikte usulsüz olarak dinlendiklerini öğrendiklerini ve bu davanın da halen sürdüğünü belirtti.

İçişleri Bakanlığının raporları üzerine çalıştığı dönemde Başkan Muttalip Ünal’ın kendilerini çağırdığını da ifade eden Genç, “Bize kendinize dikkat edin’ dedi. Zaten dinleniyorduk, arkadaşım Mehmet Akın ‘Dinlesinler, kimseden saklımız yok bizim’ dedi. Bunun üzerine ‘fiziksel olarak da dikkat edin’ deyince Mehmet Bey, ‘Sizi arayan mı oldu?’ dedi.

Muttalip Bey de, ‘Ramazan Akyürek aradı. Çok sıkıntılı şeyler söyledi’ dedi. Mehmet Bey de, ‘Biz Susurluk’ta da çalıştık. Ne yaparlarsa yapsınlar’ dedi” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Tuncel: Beni öldürecekler

Ayşegül Genç, İstanbul’da Erhan Tuncel ile cezaevinde görüşmelerinin olduğunu belirterek, “‘Beni burada öldürecekler, yanıma Kemal Yıldız diye birini koydular. Çok fazla cinayeti varmış, korkuyorum’ diyordu. Bu bilgiyi soruşturma savcısı Selim Berna Altay’a ilettik. Gerçekten orada bu isimde bir kişinin kaldığını öğrendik. Bir takip tarassut belgesine göre İstanbul emniyetinde YİE olarak böyle bir isim geçiyordu” dedi.

‘Yasin Hayal’i polis otosu aldı’

Erhan Tuncel ile emniyet açısından devam eden süreçteki tahkikatın önem kazandığını ifade eden Genç, “Trabzon Bahçecik Cezaevi’ndeki Yasin Hayal’in arkadaşlarından bir çocuk, ‘Yasin, Mc Donalds’ı bombaladıktan sonra bir inşaatta saklandı. Doblo tarzında beyaz bir ekip otosu geldi, hafif kır saçlı birisi otomobilden çıkıp Yasin’i aldı’ diye bilgi verdi. İlgimizi çeken bu bilgiyi araştırmamıza rağmen, konuya netleştiremedik” diye konuştu.