Almanya’daki hesaba yüklü para transferleri

Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki teknokentte faaliyette bulunan NATEK firmasıyla ilgili yürütülen FETÖ merkezli soruşturmada elde edilen ve iddianamede yer alan bilgilerin bir bölümünü dün paylaşmıştım. Kaldığım yerden devam ediyorum.

NATEK’e yönelik adli soruşturma, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne VPN sistemi üzerinden Almanya’dan yapıldığı anlaşılan ihbarla başlatılmıştı. 17-25 Aralık süreci öncesinde ve sonrasında önemli kamu kurumlarının da aralarında yer aldığı bir çok devlet kurumunun bilişim ihtiyaçlarının giderilmesi çerçevesinde ihale alan NATEK’in sahipleri Muhammed Tolga Erpolat ve kardeşi Ahmet Timuçin Erpolat’ın bürokrasideki bağlantıları hakkında hazırlanan iddianamede, Erpolat’ların 17-25 Aralık sonrasında FETÖ’ye ait Bank Asya’ya para yatırdıkları bilgisine yer verildi.

MASAK raporları

Savcılık, soruşturma süresince firma ve Erpolat kardeşlerle ilgili yaklaşık 1300 kişinin araştırmasını yaptı. Mali Suçları Araştırma Kurulu’ndan (MASAK) gelen raporlarda, Muhammed Tolga Erpolat’ın, 17-25 Aralık’tan sonra Aralık 2013 ve Ocak 2014’te Bank Asya’da hesap açtırdığı, bu dönemde hesaba yaklaşık 100 bin lira yatırdığı ve Mayıs 2014’te parayı çektiği görüldü. Diğer ortak Ahmet Timuçin Erpolat’ın da Ocak 2014’te Bank Asya’da hesap açtırıp 100 bin lira yatırdığı, paranın Mayıs 2014’te çekildiği anlaşıldı.

Ayrıca, Erpolat’lara ait NATEK’in yanı sıra Bilgikent Bilişim firması adına da Bank Asya’da 17 Aralık’tan 6 gün sonra, 23 Aralık 2013’te katılım hesabı açıldığı, bu hesaba dolar ve lira cinsinden para yatırıldığı, paralarla bazı çeklerin ödendiği tespit edildi.

Gülen’in talimatı

Savcılık, iddianamede bu eylemlerin “FETÖ lideri Fetullah Gülen’in talimatı sonrasında” gerçekleştirildiğini değerlendirdi. Şüpheli Erpolat kardeşler, bu para işlemini firmanın finans sorumlusunca yapılan hatalı işlem olarak açıklasa da Savcı Zafer Ergün, “para yatırma işleminin bilerek yapıldığı ve eylemin tek başına FETÖ’ye yardım suçunu oluşturduğu” görüşünü savundu.

NATEK iddianamesinde, özellikle bürokrasiden gelen firma ortağı Muhammed Tolga Erpolat’ın zaman zaman üst düzey polis müdürleriyle olan yakınlığını kullanarak ticari faaliyetlerde bulunduğu bilgileri yer aldı. Gerek tanık, gerek şüpheliler, gerekse diğer delillerin incelenmesiyle, Muhammed Tolga Erpolat’ın bir dönem Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan ile EGM İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’in yanı sıra 17-25 Aralık’tan sonra Ankara Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olan Cihangir Ulusoy, İstihbarat Dairesi Şube Müdürü Koray Öner ve FETÖ’den tutuklu yargılanan eski Ankara Emniyet Müdür yardımcısı Hami Güney’le görüştüğü tespit edildi.

Savcı Ergün, hakkında FETÖ üyesi olmaktan dava açtığı şüpheli Erpolat’ın, FETÖ sanığı Güney aracılığıyla Devlet Malzeme Ofisi (DMO) eski Genel Müdürü Metin Akdamar ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) eski genel müdürü Mustafa Aktaş’a ulaştığını tespit etti. Savcılık, Erpolat’ın bu yakınlıkları kullanarak, TKİ’den ihale almasıyla birlikte NATEK’in ürettiği yazılımların devlet kurumlarına satışının kolaylaşmasını sağlamak amacıyla ürünlerin DMO’nun katalogunda yer almasını sağladığını iddia etti. Erpolat, devletten ihale alınması süreçleriyle ilgili, “Bizim gerçekten FETÖ ile ilişkimiz olsa muhakkak ticarete döndürürdük. Tuscon ve benzer derneklere üye olurduk” savunmasını yaptı.

Erpolat’ın bağlantısı olduğu iddiasıyla tutuklanıp daha sonra tutuksuz yargılama için tahliye edilen eski Ankara Emniyeti İstihbarat Müdürü Cihangir Ulusoy, kendisini Erpolat’la tanıştıran kişilerin Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan ile İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç olduğunu ifadesinde açıkladı. Ulusoy, ifadesinde Erpolat’ın kendisiyle ilgili kumpas yapıldığı yönünde bilgilere ulaşması sonrasında görüştüğünü ve “bizim dönemimizde kumpas olmaz” yanıtını verdiğini açıkladı. Zaten, Erpolat da ifadesinde bu durumu doğrulayan bilgiler vermişti.